Dostumuz tradutor Inglês
2,422 parallel translation
Haitili dostumuz partiyi bastı.. Ve mösyö Duma, ziyaretçisinden hiç mutlu görünmüyor.
Our Haitian friend just crashed the party, and it looks like monsieur Duman is not too happy about his new guest.
- Dostumuz bu mu?
- This is the fellow?
- Evet, bir dostumuz vardı...
- Yeah, we had a friend...
Freddy dostumuz mu?
Freddy a friend?
Bu küçük dostumuz zili 53 defa çaldığında bu duyduğun son ses olacak.
After this little fella langs his cymbals together 53 times... it'll be the last sound you ever hear.
Burada çok dostumuz var.
John : We have many friends here.
Ama simdi birçok dostumuz ve arkadasimiz var birçok farkli sehirden.
But now he has a lot of friends. ... from lots of provinces.
Nezarete götürüldükten sonra, dostumuz Flowers bir telefon görüşmesi daha yapmış.
When he got to county, our friend flowers asked for another phone call.
Dostumuz aradı.
That was our friend.
Birçok dostumuz, bir o kadar da düşmanımız var.
Many in favour, many against.
Şöyle düşün bu hormonu San Francisco koyuna boşalttığımızda dostumuz oraya gelmek için can atacak.
These pheromones released into the water - - - And attracts our friend San Francisco's bay.
Alış ya da öl. Tıpkı bizim moğol dostumuz gibi.
Adapt or die, like our little Mongolian friend.
Yakın dostumuz Fred, annesinin bize kefil olmasını sağlayacak.
Our good friend Fred here is going to take his mother to vouch for us.
Aslında şu anda, "Ortak Dostumuz" a bakıyorum.
In fact, I'm looking at Our Mutual Friend right now.
Ve Gath dostumuz olacak.
And Gath will be our unfiring chum.
Sevgili dostumuz korktu.
Old teacher's pet was scared. Yeah, he got you, dude.
Pekala, o zaman ben de ufak bir basın toplantısı düzenleyip dostumuz buradan çıktığı sırada, onların dikkatini dağıtacağım.
well, i can give'em a little press conference, a little distraction, while you guys are getting elvis outta the building.
- Bu biraz zor, Mac. Dostumuz yüzüstü yere çakılınca konukların yarısı, soygun yapılıyor korkusuyla kendini dışarı atmış.
After our boy took a face plant and expired, half the guests hit the road, thinking this might be some kind of robbery.
Patron, küçük bir dostumuz var Morenadas, mata izcisi.
- Top, we got a little buddy. Maldonados. - Mata have a scout?
Askerler, buradaki dostumuz için biraz gümüş zincir getirin.
Soldiers, some silver chains for our friend.
Malkovich, Laurie, dostumuz Tracy Morgan,
Malkovich, Laurie, our friend Tracy Morgan,
Pekâlâ millet. Dostumuz dönene kadar kısa bir vaktimiz var.
My people, we have precious little time until our friend returns.
Stan, Paolo, Catherine ve iki insan dostumuz.
Stan, Paolo, Catherine, two human companions.
Sanırım dedektif dostumuz bize bir süpriz hazırlamış.
I think our detective friend had a surprise planned.
Ama bu farklı, Ernie dostumuz.
But this is different, Ernie was a friend.
Çocuk doktorumuz aile dostumuz olduğundan eğer sizin için de sakıncası yoksa...
Listen, my pediatrician is a family friend, - so if you don't mind... - Truthfully, I do mind.
Ve seni öyle özel bir dostumuz olarak görüyoruz ki, Fred bu küçük sırrımızı ilk olarak senin öğrenmeni istedik.
And we consider you such a special, special friend that we wanted you to be the first to know our little secret.
Tüm kalbimizle güvenebileceğimizi bildiğimiz özel, özel dostumuz.
Our special, special friend, who we know we can trust with our hearts.
Evet ama iyi dostumuz Fred, bu hikayeyi Effie'yi haklı göstererek basına sızdırırsa bu Ruskin'in skandalı olur ; sizin değil.
Yes. But if our good friend Fred here leaks the story to Effie's advantage, then... it'll be Ruskin's scandal, not yours.
Güvenilir bir aile dostumuz sizi önerinceye kadar nereye gidebileceğimi bilmiyordum.
I didn't know where to turn until a trusted family friend insisted I seek out your services.
Maalesef aynı zamanda dostumuz İgnacio'nun hikayesinin de içindesiniz.
Unfortunately, you're also now part of our friend Ignacio's story.
Eski dostumuz Sucio'yla.
Our old friend Sucio.
Peki, şimdi, eğer bu çalışırsa, dostumuz Bay Leary, Eyalet Polisi'ne giderse, kaçarsa, içindekileri çıkarırsa Eliot, orada olduğundan emin olacak.
Okay, now, if this works, our friend Mr. Leary, he goes to the State Police,... he runs, he spills his guts. Eliot, make sure he gets there.
Eski dostumuz Shota'yla karşılaştım.
I ran into our old friend Shota.
- Ve dostumuz Hardison...
- And our friend Hardison?
Bu da bizi tekrar dostumuz Eddie ve beynin korkuya tepki göstermesine getiriyor.
Which brings us back to our friend Eddie... and how the brain reacts to fear. In the heat of the moment...
Ha bu arada dostumuz Will'in bize bazı şeyler söylemek isteyebileceği bir kız arkadaşı var.
HAS A GIRLFRIEND WE MIGHT WANT TO TALK TO.
Tamam, gösteri dostumuz Erik Casten'ın "Eyaletin Şirketi" ni taşımayla ilgili olan konuşmasıyla açılıyor.
Okay, the show opens with our friend erik casten... Delivering the "state of the company" speech.
Bu arada, tekilanın etkisi altına girmeden söyleyeyim dostumuz Dedektif Rodriguez var ya?
Oh, by the way, before I descend into a tequila-tinged haze, you know our friend Detective Rodriguez? Well, turns out, he's not really our friend.
Bizim tarafımızdalar. Onlar dostumuz yani.
they're on our side, they're allies.
- Eski dostumuz Garvin, ha?
- - Good old Garvin, eh?
Bakalım eski ve güvenilir dostumuz plazma spektrometresi ne diyecek.
Let's see if I can narrow it down for you. My old crony, the trusty ICP.
Bu bagaj bizim dostumuz.
This trunk is our friend.
Haitili dostumuz var ya...
Our Haitian friend...
O bıçak bulunmadan hemen önce dostumuz Auggie ne hikmetse kayıplara karışıyor.
One being that right after they found that knife, our good friend Auggie seemed to very conveniently just disappear.
Dostumuz Leland Francis Stottlemeyer hakkında bir kaç kelime etmek istiyorum.
Alright, I would like to say a few words. About our friend, Leland Francis Stottlemeyer.
Çıkmıştık zaten, ama yolda eski dostumuz şeye rastladık, şeye işte burdaki adamıma!
We were, then we bumped into our old friend, the-the-the- - my man here!
Sana önerim eski dostumuz Barmen Moe'dur
* I recommend our dear old friend * * Bartender Moe Szyslak! *
Taş aletler ve yüzün şekli odak noktasını eski dostumuz Homo Erectus'a çevirdi.
The stone tools and the shape of the face moved the focus to our old friend, Homo erectus.
Hayır, dostumuz Bay Alprin telefonunu açmıyor.
No, our friend Mr. Alprin doesn't pick up his phone.
İşte Bavyeralı dostumuz.
Oh, there's our Bavarian buddy.