English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Düzeltiyorum

Düzeltiyorum tradutor Inglês

550 parallel translation
Düzeltiyorum, aşı yapmaya gitti.
Correction, he went to the vaccination.
Elbiselerimi değiştiriyor saçımı düzeltiyorum.
Change my clothes. Fix my hair.
Düzeltiyorum, 22.79 22.79
Correction : 22.79 22.79
- Elbiselerini düzeltiyorum.
- Fixing your clothes.
Düzeltiyorum. İş ortaklarım.
Correction, my associates.
Soruyu düzeltiyorum, "Sence bu pislik bir gemi mi?"
The question is, "Is this mess a ship?"
Düzeltiyorum. "Gizemli kadın" ın eşanlamlısı "çatlak" tır.
Correction. For "mystery woman" reads "screwball".
- Düzeltiyorum, dokuz.
- Eight? - Correction - nine.
Düzeltiyorum, 10 dakikada, saat tuttum.
Correction - ten minutes, I timed it.
Oh, düzeltiyorum.
Oh, correction.
Düzeltiyorum.
No. Correction.
Düzeltiyorum.
Correction.
Ben koşum takımı eklemelerini düzeltiyorum
I'm arranging the harness attachments.
Düzeltiyorum, Hawkins'in köpeği idi.
Correction, it was Hawkins'dog.
İskele yönüne düzeltiyorum.
Correcting to port.
Düzeltiyorum.
I'll fix it.
Düzeltiyorum maskesiz ve sempatik.
No, scrap that. Scrap that. Unmasked... and understanding.
Kırmızıyla işaretli rotaya düzeltiyorum.
Steadying on course marked in red.
- Ayakkabı bağımı düzeltiyorum.
- I've got to fix my shoelace.
Son bildirdiğimi düzeltiyorum.
Correction to my last delivery.
Düzeltiyorum.
I stand corrected.
Tamam, düzeltiyorum.
All right, I got it straight.
Düzeltiyorum, Marstan.
Correction, from Mars.
Önceki emri düzeltiyorum. Kendini silahsızlandırıp,... derhal bomba ambarına dön.
I repeat previous order, you are to disarm yourself and return to the bomb bay immediately!
Nihayet kütüphanesini düzeltiyorum.
At long last I'm setting his library to rights.
Sadece etrafı düzeltiyorum.
Just straightening up.
Düzeltiyorum 18 kapikmiş.
Sorry, I meant 18 kopecks.
- Biraz düzeltiyorum.
- Polishing it a little.
- Biraz düzeltiyorum.
- Polishing it.
Düzeltiyorum dostlar.
Whoops! Correction, folks.
- Hırkanı düzeltiyorum.
- Fixing your sweater.
Düzeltiyorum efendim.
Correction, sir.
Düzeltiyorum, Renfield.
Correction, Renfield.
Göğüslerini düzeltiyorum.
Adjusting your breasts.
Ufaklığı düzeltiyorum.
Adjusting your willie.
- Yatağı yapmak için odayı düzeltiyorum.
- Making room to make the bed.
Duruşunu ayarlamalısın. Ayaklarımı düzeltiyorum.
You gotta get your feet in position.
Benim 7, düzeltiyorum 8 tane kırmızı kuşum var. İki derece zirveyi geçiyor.
I have seven, correction, eight Red birds two degrees past apogee.
Düzeltiyorum!
Correction!
Şimdi onu düzeltiyorum ve o tek parça.
Now I straighten it... and it is one piece.
Eşyaları düzeltiyorum sadece.
Just sorting things out
Çok bariz hataları düzeltiyorum.
I'M CORRECTING THE MORE GLARING ERRORS.
- Düzeltiyorum, Charlie. Çoktan kaybettik.
They're already gone.
Düzeltiyorum, cerrahtım.
I'm... Correction, Iwasa surgeon.
Sorunumuz var. Düzeltiyorum : Frenler yok!
Correction, nonexistent!
Düzeltiyorum.
Let me amend that.
Ve başarısızlığımdan ötürü düzeltiyorum nispi başarısızlığımdan ötürü başka çarem olmadığını düşünüyorum efendim ama kabul etmeyeceğiniz umuduyla size istifamı sunuyorum.
And in view of my failure... Correction... comparative failure...
Düzeltiyorum.
THAT'S YOUR CAR.
Düzeltiyorum.
I stand corrected, captain.
Düzeltiyorum.
Nu tãiem nimic.
Boer esiri Visser'ın ölümü öncesi diye düzeltiyorum.
The subsequent death of the Boer prisoner, Visser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]