Eggplant tradutor Inglês

- Tüm hayvanlar yemeklerini yediler.

-... like an eggplant. - All the other animals are being fed.

Sonunda, burnu patlıcan gibi morarmıştı.

In the end, your nose was red how an eggplant.

Patlıcanı uzat.

Pass me the eggplant.

Akşam yemeğine haşlanmış patlıcanlar da var.

There's eggplant from last night's supper too.

Baylar, size bir itirafta bulunmak istiyorum...

For I have a confession to make to you, gentlemen - I myself adore eggplant.

Bir taraftan patlıcanlar doğranıyor kıymaya birkaç farklı baharat katılıyor,... yani kekik, nane ve tarçın gibi. Diğer yandan patlıcanlara domatesler doğranıyor beşamel sos ve rendelenmiş peynirle karıştırılarak beraber fırına atılıyor.

One layer of sliced fried eggplant one layer of ground meat seasoned with local herbs like mint, marjoram, little bit of cinnamon another layer of eggplant layer of fresh tomatoes one layer of white sauce, some grated cheese and the whole thing baked in the oven.

Patlıcan ezmesi!

Eggplant caviar!

Ve uzak ülkelerden patlıcan ezmesi!

And from overseas, eggplant caviar!

Lanet patlıcanımı da verir miydin lütfen?

Would you just give me my fuckin'eggplant, please?

O zaman kafam patlıcan gibi ezilir.

My head would squash like an eggplant.

Bir bakalım, patlıcanlı et.

Let's see, eggplant steak.

Gazpaço, Endülüs tavuğu, İspanyol patlıcanı... Franko böreği, ben de yapabilirim.

Gazpacho, chicken andaluz, eggplant español, Franco Fritters, I can do it.

Patlıcan sürprizini unuttuğuna inanamıyorum.

I can't believe you'd forgo eggplant surprise.

Hayır Ronnie, baharatlı patlıcan, şampanya.

No, Ronnie, spicy eggplant, champagne.

Karmaşık...

mom, that's eggplant. it's corn!

Patlıcan bulamadık bugün abi.

We couldn't find eggplant today.

Müthiş tadın en önemli sırrı bol peynir kullanmaktır.

The secret to take-out eggplant parmesan is extra cheese.

Büyuk boy, patlıcanlı ve parmesanlı. Tamamdır.

Meatball hero, eggplant parmesan.

Marine edilmiş patlıcan?

Marinated eggplant?

Ve sonra Benny'nin annesinin yaptığı az bir patlıcan vardı.

AND THEN THEY HAD A LITTLE EGGPLANT BENNY'S MOTHER MADE.

- Bir gündüz feneriyle. Ulu Tanrım!

- Jesus Christ, a fuckin'eggplant.

Patlıcan oldum!

I'm an eggplant!

Patlıcanım!

I'm an eggplant!

Eggplant-Xerxes - Crybaby-Overbite-Narwhal.

Eggplant-Xerxes - Crybaby-Overbite-Narwhal.

Bence sen bir patlıcansın.

'Cause you you are part eggplant.

Ondan bahsetmiyoruz aptal.

Not that, eggplant.

02x05 - The One With Five Steaks And An Eggplant "Beş Büftek Bir Patlıcan"

The One With Five Steaks and An Eggplant

5 tane biftek Phoebe'ye de bir patlıcan.

Five steaks and an eggplant for Phoebe.

Bu patlıcan kötü kesilmiş, o kadar.

It's just this eggplant is not good. You see this? It's too thick.

Halı için mor ya da ekruyu seçebiliriz.

"Eggplant or ecru" for the carpeting.

Patlıcan moru.

Eggplant.

- Ücreti ödemeyi reddetmişsin ve ayrıca bütün kızları, o koca yarağınla sikip, hastahanelik etmişsin.

You bilked paying and sent all the women to hospital with your huge eggplant dick!

- Daha çok patlıcan moru gibi o.

- She's more like an eggplant.

Peynir, pepperoni ( İtalyan salamı ), patlıcan.

Cheese, pepperoni, eggplant.

Patlıcan, huh?

Eggplant, huh?

O patlıcan çok iyidi.

That eggplant was very good.

Aklımda patlıcan var.

I've got eggplant on my mind.

Koca Stein patlıcanlı calzone istiyor.

Big Stein wants an eggplant calzone.

Köftelerin ezik, balık köften yağlı ve kaşarlı patlıcanın bu ev için yüzkarası!

Your meatloaf is mushy, your salmon croquettes are oily and your eggplant parmigiana is a disgrace to this house!

Bu sene bahçemden çıkaracağım patlıcanı bir görmelisin.

Wait till you see the size of the eggplant I'm getting out of my garden this year.

Patlıcan musakka sever misin?

You like eggplant Parmesan?

Bir patlıcan.

An eggplant.

Şimdi beni dinle aşağılık patlıcan.

Now you listen to me, you fuckin'eggplant.

Bence benim hakaret kapasitem ancak... patlıcan olarak ifade edilebilir.

I believe the proper slur for someone like myself... would be, uh, "eggplant."

Bir tane patlıcanlı, mantarlı ve yeşil biberli büyük pızza.

- One large pie. Eggplant, mushrooms and green peppers

- Bu iyi.

I got eggplant. No.

Patlıcandan nefret ettiğini biliyorum ama...

I know you all hate eggplant, but...

O zaman bunu yumurta ve biftekle yaptın..

Wow. So then did you make it with beef or Eggplant?

- Hardallı sosisli ve birayı severim.

- I get the picture. -? I'll eat eggplant?

Patlıcan yaptım.

I got eggplant.

Patlıcanını ye.

Here, eat your eggplant.