Elimizden geleni yaparız tradutor Inglês
210 parallel translation
Borcumuzu ödemek için elimizden geleni yaparız.
We will work hard to repay you.
Dışardaki dünya hakkındaki sınırlı bilgimizle, küçük erkeksi adamlar yetiştirmek için elimizden geleni yaparız.
Oh, we try to do our best to raise masculine little men... with our limited knowledge of the outside world.
Eğer mahkeme kurulmadan önce konuşmak istersen...,... senin için elimizden geleni yaparız.
If you decide to talk before that court's set up out there, we'll do what we can for you.
Elimizden geleni yaparız, Miss Singleton.
We'll do our best.
Bir şekilde bir şeyler ayarlarız. Elimizden geleni yaparız.
We'll arrange it somehow, whatever way we can.
İnsanlar nasıl öleceklerini bilemez, elimizden geleni yaparız sadece.
Well, a chap can't pick the way he'll die, or we'd all do better at it.
İsimleri verirsen ailen için elimizden geleni yaparız.
If you give us this information, we'll do all we can to help your parents.
Elimizden geleni yaparız.
We can feel our way.
Elimizden geleni yaparız.
We'll do all we can.
Hazırlıksız yakalandık, ama rahat etmeniz için elimizden geleni yaparız.
You caught us a little unprepared but we'll try and make you feel at home.
- Elimizden geleni yaparız.
We will do our best.
Memnun etmek için elimizden geleni yaparız.
We do our best to give pleasure, colonel. Good day.
Size yardım için elimizden geleni yaparız ama başarı veya başarısızlık tamamen size bağlı.
Of course, I and the staff will do everything we can to help you. But success or failure will depend entirely upon you.
Elimizden geleni yaparız, Bay Wilson.
We'll do our best, Mr Wilson.
- Elimizden geleni yaparız.
Very well, we'll do what we can.
- Üçümüz de elimizden geleni yaparız.
All three of us can try.
- Elimizden geleni yaparız.
- We'll do what we can.
- General, elimizden geleni yaparız dedim.
- I said, General, we'll do what we can.
Bu arada da kanuna faydalı olmak için elimizden geleni yaparız.
I also do my best to help law.
- Elimizden geleni yaparız.
- We'll give it our best shot.
Ben ve Mick, elimizden geleni yaparız.
Me and Mick, we're gonna try our best.
Elimizden geleni yaparız, oğlum.
We'll do what we can, boy.
Bu haberi Sarah yazacak. Elimizden geleni yaparız.
Sarah's gonna write the story and we'll handle it the best way we can.
Biz elimizden geleni yaparız.
We do what we can.
Elimizden geleni yaparız efendim.
We'll do our best, sir.
Elimizden geleni yaparız.
We'll do our best.
Bayan Quinton'la elimizden geleni yaparız.
Miss Quinton and I will do our best.
- Elimizden geleni yaparız.
- We'll do the best we can.
- Kalman için elimizden geleni yaparız.
- We'll do what we can to keep you.
Sensiz elimizden geleni yaparız.
- We'll do our best without you.
Elimizden geleni yaparız.
We'll do what we can.
... varsa, burada rahat etmeniz için elimizden geleni yaparız.
can do to make your stay more comfortable. Ow!
Elimizden geleni yaparız.
Well, I'll - I'll see what I can do.
Onu memnun etmek için elimizden geleni yaparız
We do our best to please him and stay on his good side
- Elimizden geleni yaparız.
We'll cooperate in any way we can. Now will you excuse me?
- Elimizden geleni yaparız.
- We'll give it a shot.
- "Ve Robert Poste'un çocuğunu ağırlamak için elimizden geleni yaparız."
"And we will do our best to welcome Robert Poste's child."
Firarı engellemek için elimizden geleni yaparız.
We do all we can to discourage escape.
Tamam. Elimizden geleni yaparız.
Okay, let's see what we can do.
Elimizden geleni yaparız.
We do the best we can.
Eğer alfa çeyreğine gelen bir Jem'Hadar gücü tespit edersek DS9'u uyarır solucan deliğine ulaşmadan onları durdurmak için elimizden geleni yaparız.
If we detect a Jem'Hadar strike force heading for the Alpha Quadrant we'll use the communications relay to warn DS9. And we'll do everything we can to stop them before they reach the wormhole.
Etrafımızdaki büyüklüğe tahammülümüz olmadığı için onu yok etmek için elimizden geleni yaparız.
Because we cannot tolerate greatness in our midst... we do all we can to destroy it.
- Elimizden geleni yaparız.
- We do our best with the holidays.
Peki, elimizden geleni yaparız.
Well, we'll do our best.
Aksi halde bizi yok edecek olan kötülükle savaşmak için elimizden geleni yaparız.
We do what we can to battle the evil that would otherwise destroy us.
- Elimizden geleni yaparız.
We'll do our best.
Elimizden geleni yaparız.
We'll do everything we can.
Elimizden geleni yaparız. Dax çıktı.
We'll do the best we can.
Elimizden geleni yaparız.
We will do best.
Pheebs, elimizden geleni yaparız.
Pheebs, we'll do our best.
Elimizden geleni yaparız.
- Thank you.