Elis tradutor Inglês

Merhaba Elis, ben Anna.

Hi, Elis, it's Anna.

Elis...

Elis...

Elis'in dediği gibi bir münzevi de değilim aslında.

I'm not a hermit, as Elis says.

Demek Tanrı'ya inanıyor muyum, ha Elis?

Do I believe in God, Elis?

Elis!

Elis!

Elis dans etmemden nefret eder.

Elis hates it when I dance.

Elis benden ziyadesiyle sıkıldı.

Elis is awfully tired of me.

Elis harika bir insan.

Elis is fantastic.

Elis'i aramam gerekiyor da.

I need to call Elis.

Elis kıskanç biri değildir.

Elis is not jealous.

Ne zaman Elis ile konuşsam şöyle der : "Onu yapma, bunu yap."

When I talk to Elis, he says, "Don't do that, do this."

Elis'i suçlamamalıyım aslında.

I shouldn't blame Elis.

Ama Elis, o...

And Elis, he...

- Merhaba, ben Elis.

- Hi, this is Elis.

Elis yanımda kaldı ve birlikte ağladık.

Elis stayed with me, and we cried together.

Elis de ağladı.

Elis cried, too.

Paskalya için, iki hafta sonra. Anna ve Elis ile birlikte.

In two weeks for Easter with Anna and Elis.

Anna bir çevirmendi, Andreas da Elis'in teklifini kabul etmişti.

She is a translator, and he has accepted Elis'proposal.

Eva ve Elis evlerini bize açmışlardı.

Eva and Elis loaned us their house.

Anna bir tercümanlık işi buldu. Andreas da, Elis için çalışmaya devam etti.

Anna got a translation job, and Andreas kept working for Elis.

Elis'den biraz ödünç para isteyebiliriz.

I could ask Elis to lend us the money.

Bence Elis, insanların budalalıklarından çekinmeyi ikiyüzlülük olarak görüyor. Ayrıca ona göre nezaket ve adalet gibi hususları aramak da boşuna duygusallık.

I believe Elis thinks it's hypocrisy to be horrified at human folly and a waste of feelings to call for decency and justice.

- Pintiler, elisıkılar!

Villains and stingy wretches!

Kendisi bütün insanlar içinde insanlıktan nasibini en az almış kişidir. Bütün ölümlüler içinde ondan daha sert ve elisıkı olanı yoktur.

Harpagon is the human being of all human beings the least humane the mortal of all mortals the hardest and closest.

Mezunlar yeni nesil Yale'lilerle tanışmayı çok sever. Biz de seni göstererek arkadaşlarımıza hava atmak istiyoruz. Öyle değil mi Emily?

The alumni like to meet the new generation of Elis... and, plus, we'd love to be able to show you off... to all our friends, wouldn't we, Emily?

Bugünkü Yale öğrencilerinin hâlâ Kropog kullandığına inanamıyorum.

I can't believe that today's Elis are still using Kropogs.

Haberleri duyduktan sonra Prens Thamer'le buluştum. Elis Leach, Yakın Doğu Bürosu Yardımcı Sekreteri

I met with Prince Thamer at Saudi Embassy 15 minutes after hearing this morning's news.

Merhaba, Elis Whitman'la konuşabilir miyim, lütfen?

Hello. May I please speak with Ellis Whitman?

Elis, herif bedavacının teki, hadi.

He's a bum, Ellis, come on.

Elis, yardım etmen muhteşem ama planlama konusunda Tom'la birlikte yalnız kalmaya ihtiyacım var.

You know, Ellis, your help is fantastic, but... I kind of need to be more alone in this space with tom around the structure.

"Ticari Disko müziği yorucu ve boktan." diyor Elis

"Disco music is tiresome and commercial crap, says Elis."

Elis Liljegren, Sabotage'ın gitaristi disko müziğinin tamamen ticari olduğunu söylüyor.

"Disco music is commercial says Elis Liljegren, guitarist in Sabotage."

ama elis daha çok yakışıyor sana

But you fit much better with Elis.

- Bobo elis'e daha çok yakışıyor.

- Bobo and Elis fit together.

- Bobo ve Elis.

- Bobo and Elis.

MErhaba ben Bobo Elis Liljegren ile görüşebilir miyim.

Hi, my name is Bobo I'm looking for Elis Liljegren.

- Ben Elis.

- This is Elis.

Elis.

Elis.

Ben ve elis yüzünden kızmadın ve bu yüzden de kıskanmıyorsun...

That you're not sad because of me and Elis and that you're not jealous because I...

- Elis hakkında hala kızgın mısın?

- Are you still mad about Elis?

Elis orada mı?

I was wondering if Elis is there.

- Elis, Baba diye biri arıyor.

- Elis, it someone named Baba.

- Elis evde mi

- I was wondering if Elis is home.

- Elis'le hiç konuştun mu?

- Have you talked to Elis?

- Elis ve Mackan'ın partisi

- Elis and Mackan are having a party.

- Ama artık Elis'i istemiyorsun

- But you don't want Elis anymore.

- Elis'le konuşmadın yani

- Have you not talked to Elis?

Alo, merhaba, elis evde mi ne aloo?

Hello? Hi, is Elis there? It's Klara.

İlk önce elis'di ama sonra bi kız çıktı, parti falan olmalı

First it was Elis then it was some girl. There was a party at least.

Eğer önemli olan grupsa ve Elis değilse.

It's only the band that matters, not Elis.

- Gene elis değil mi - o yüz yıl önceydi be

- It's not Elis again is it? - That was a hundred years ago.