Ember tradutor Inglês
186 parallel translation
Yerde bir hayalet gibi şöminenin ateşi.
"And each separate dying ember " wrought its ghost upon the floor.
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi..... ve ölen her bir köz parçası dövüp işliyordu yer döşemesine ruhunu.
Distinctly I remember it was in the bleak December... and each separate dying ember... wrought its ghost upon the floor.
Düzgünce yanıyorlar, közler parlak, ve etrafa da hiç ısı yayılmıyor.
Burning steadily, ember bed glowing, and it doesn't give off any heat at all.
Seviyordum sizi ve bu aşk belki
I loved you once : Of love, perhaps, an ember
Birisi şöyle mesela, ev halkını perhize zorlayıp karlı çıkabilmek için özel takvimler bastırıyormuşsunuz, perhiz günlerini ikiye katlıyormuşsunuz.
One says that you have special almanacks printed where you double the ember days and vigils so that you may profit by the fasts to which you bind all your house.
Ve zemine vuruyordu, Sönen her bir közün yansısı...
Each dying ember wrought Its ghost on the floor
Ama küllerin altında vardır alev alen yanan bir koz sevgi dolu her kalpte.
But under the ashes there's an ember burning for every loving heart.
Ember'i satın alan önemsiz bir kabadayıyla çıkıyor diye duydum. İlgilenirsen.
Hear she's dating a small-time hood that bought the Ember, if you're interested.
Diane'e Ember'de buluşacağımızı söyledim.
I told Diane we'd meet her at the Ember.
Ölümü bazıları için şöminedeki köz parçası kadar önemsizdi.
THE LOSS OF HER SOUL, TO SOME, WAS OF AS LITTLE CONSEQUENCE AS AN EMBER DRAFTING UP A CHIMNEY.
Bir köz gibi ışıltılar saçan loşluk
Glowing dim as an ember
Senin aklının içindeyken, bana kendi erdemimim ateşini gösterdin.
Whilst in your mind, you have shown me the ember of my own virtue.
Memurların cesetleri ellerinde kırmızı bir köz halini aldı.
The death of the officers was a red ember in their hands.
Tam deliğime bir kor düştü, ahbap.
Like, an ember fell right in my corn hole, dude.
¢ Ü Aşk sönen bir ateş gibi ¢ Ü
"Love is like a dying ember"
Kıçımda bir köz var.
There's an ember in my ass.
O cümleden sonra kıza farklı bir gözle bakmaya başladım. "Yalnız olmaktan daha kötü şeyler de vardır" dedim.
Save a tiny little ember, a spark and never give them that spark because as long as you have that spark you can start the greatest fire again.
Alev alevdi aşkımız Bırak kor kalsın
Let the love that was once a fire remain an ember
Babanıza ateşin yandığını söyleyin ve sıkıysa onu söndürsün!
Go and tell your father, the burnt out ember... to stop it, if he can!
Geçmişim sönmüş bir kor
My past's a dying ember
Eğer ereksiyonunun geçmesini istiyorsan, bir kibrit yak, alevi söndür ve sıcak közü bileğine bastır.
If you'd like the erection to go away, you can light a match... blow out the flame and put the hot ember on your wrist.
~ Ah, hatırlıyorum şimdi Bir Aralık gecesiydi ~ Örüyordu döşemeye hayalini
Ah, distinctly I remember it was in the bleak December... and each separate dying ember
~ Örüyordu döşemeye hayalini ~ Kül ve duman
And each separate dying ember... it's shadow on the floor.
Şu kor parçasını gözüm hiç tutmadı.
I don't like the looks of that flaming ember.
Aslında şehirde bir hayat belirtisi bile kalmamalı.
It shall essentially become a city without a single ember of life.
Közün yukarısını yak, ve sallanma bebeğim, salla
Scorch up the ember and sway baby sway
Hafta sonunu Ember Adası'nda geçireceğim için çok heyecanlıyım. ( Ember : KOR )
I'm so excited to spend the weekend on ember island.
Ailenin Ember Adası'nda bir evi yok muydu?
Doesn't your family have a house on ember island?
Ember Adası'na hoş geldiniz çocuklar.
Welcome to ember island, kids.
Ama Ember Adası büyülü bir yerdir. Açık fikirli olun.
But ember island is a magical place keep an open mind.
Dalgaların kumdaki ayak izlerini silmesi gibi Ember Adası herkese temiz bir sayfa verir.
Like waves washing away the footprints othe sand ember island gives everyone a clean slate.
Ember adası gerçek seni ortaya çıkartır.
Ember island reveals the true you.
Ember Adası'na ilk gelişin mi?
Is this your first time on ember island?
Efendim, Amiral Chan iki aydır Ember Adası'nda izinliydi.
Sir, admiral chan has been on leave for two months at ember island.
Sence kahvenin üzerinde köz olmuş bir ateşi koklamamız ilginç olur mu?
Is there any... Interest in seeing if we can breathe some fire into this ember over a cup of coffee?
Bir sınavım var, unuttun mu?
I have a test, ember?
Ember Adası büyülü bir yerdir.
Ember island is a magical place.
Ailenizin Ember Adası'nda bir yazlığı yok muydu?
Doesn't you family have a house on ember island?
Dalgaların kumdaki ayak izlerini silmesi gibi, Ember Adası da herkes için yeni bir sayfa açar.
Like waves washing away footprints on the sand, ember island gives everyone a clean slate.
Ember Adası, gerçek sizi ortaya çıkarır.
Ember island reveales a true "you".
Ember Adası Oyuncuları tarafından hayata geçirilmiştir.
Brought you by the critically-acclaimed ember island players.
Öyleyse Ember Adası'nda bir yerlerde olmalı. Ayrılıp onu arayalım.
Then he's gotta be somewhere on Ember Island, let's split up and look for him.
Hayır, Ember çökerken öylece oturmayacağım.
No, I will not just sit around while Ember collapses.
- Ember Şehri Kitabı'nı çıkarın.
- Produce the Book Of The City Of Ember.
Ember'in ötesinde, karanlık sonsuza dek uzanıyor her yöne.
Beyond Ember, the darkness goes on forever in all directions.
Ember'den dışarı mı?
A way out of Ember?
Bunlar Ember'ın tüm belediye başkanlarının resimleri.
These pictures are of all the mayors of Ember.
"Podd Morethwart, Ember'ın Yedinci Belediye Başkanı."
"Podd Morethwart, Seventh Mayor of Ember."
Ember uzun zamandan beri buradaydı.
Ember's been here a long time.
"Ember"
"Ember."
Ya Ember'dan bir çıkış varsa?
What if there's an exit from Ember?