English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ E ] / Eminence

Eminence tradutor Inglês

882 parallel translation
Piskopos!
Your Eminence.!
Piskopos, bu adam, Jean Valjean, sarı pasaportlu bir mahkûm.
Your Eminence, this man is Jean Valjean, a yellow passport convict.
Hayır efendim.
No, Your Eminence.
Anlıyorum, Ekselansları.
I understand, Your Eminence.
Ona ne yapacaksınız, Ekselansları?
What will you do with him, Your Eminence?
Ben... siz... ama Ekselansları.
I... You... But, Your Eminence.
Şüphesiz, Ekselansları.
By all means, Your Eminence.
Rudolf, Saygıdeğer Efendimiz kardinale saygılarımızı sunmalıyız.
Rudolf, we should pay our respects to His Eminence the Cardinal.
Saygıdeğer Efendim, bu gece bizi ziyadesiyle şereflendirdiniz.
Your Eminence has greatly honored us tonight.
İnsanların ve Saygıdeğer Efendimizin ilgisine minnettarım.
I'm grateful for the interest of the people and of Your Eminence.
Saygıdeğer Efendim, eski bir atasözü der ki konseyler, biz onlara gelmeden önce köprüden geçmeye karşıdır.
Your Eminence, there's an old proverb which councils us against crossing bridges before we come to them.
Kuzeniniz ayrılmak için izin istiyor Majesteleri iyi geceler Efendim,.
Your cousin begs leave to bid Your Majesty and Your Eminence good night.
- Bağışlayın Saygıdeğer Efendim.
- If you will excuse us, Your Eminence.
Kardinal Hazretleri ayrılmak için bekliyor.
His Eminence the Cardinal is waiting to take his leave.
Kardinal Hazretlerini bekletmemeliyiz.
We must not keep His Eminence waiting.
Siz nüfuzlu biri misiniz?
Are you a man of such eminence?
Evet Kardinal hazretleri.
Yes, Your Eminence.
Rahatsız etmek istemedim Kardinal hazretleri.
I didn't want to disturb Your Eminence.
Standart diploma törenimize başlamadan önce Kardinal hazretlerinden bir mesajım var ki bu sizi daha çok ilgilendiriyor.
Before I launch into my standard commencement address I have here a communication from His Eminence, the cardinal which I think will interest you more.
Hepinizin bildiği gibi Kardinal hazretleri de bu okulda öğrenciydi.
As you all know, His Eminence was once a student here.
" Kardinal Hazretlerinin ofisi, William Patrick O'Shea.
" Office of His Eminence, William Patrick O'Shea.
- Kardinal hazretleri.
- Your Eminence.
Kardinal hazretlerine sizin kararınızı bildirdim.
I told His Eminence of your decision.
Kardinal Hazretleri, özellikle Roma'dan yardımcıları gönderdiler. Monsenyör De Filippis.
His Eminence has sent, especially from Rome, his referendary Monsignor De Filippis.
Bu arada, hepsini Roma'ya Kardinal Hazretlerine götüreceğiz.
Meanwhile, we'll take everything to His Eminence in Rome.
Kardinal Hazretlerine ben açıklarım.
I'll explain to His Eminence.
Kardinal Hazretleri saat beşte bizi bekliyor.
His Eminence expects us at five.
Oturunuz Muhterem Kardinal.
Sit down Your Eminence.
İçeri girin, Muhterem Kardinal.
Your Eminence, come in.
Kahve alır mısınız, Muhterem Kardinal?
Some coffee, Your Eminence?
Muhterem Kardinal.
Eminence.
Siz zor bir adamsınız, Muhterem Kardinal.
You're a hard man, Eminence.
Sizi biraz düşüncelerinizle baş başa bırakacağız Muhterem Kardinal.
We'll leave you alone with your thoughts for a while Your Eminence.
Kendini kanıtlamak için dünyanın takdirini çalan, balık kokan arka sokak batağının sefil çocuğu Muhterem Kardinal!
His Eminence, the cardinal who could steal the estimation of the world to justify a miserable little tyke of a backstreet drab who smelled of fish!
Mahkemeye söyleyin Direniş'e Gestapo için ihanet ettiniz mi?
Tell the court, Your Eminence did you betray the Resistance to the Gestapo?
Siz, Muhterem?
- Your Eminence too?
Siz, Muhterem?
You too, Eminence?
Affedin, Kardinal Hazretleri. Önce sizi selâmlamam gerekirdi. Ama çocuğumu dünya gözüyle bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyordum.
Forgive me, Your Eminence, that I did not greet you first, but I did not know whether I would see my child again in this lifetime, and I was so happy about it.
- Hazret.
- Your Eminence.
Evet, Hazretin niye çok şaşırdığını anlıyorum.
Yes, I understand why Your Eminence would be shocked.
Girin Hazret, girin.
Come in, Your Eminence, come in.
Kardinaller Hazretleri size gelmemi salık verdiler.
His Eminence advised me to come to you.
Ona, bunu bana Kardinal Hazretleri'nin verdiklerini söyleyeceğim.
I'll tell him that His Eminence gave it to me.
Kardinal Hazretleri bu küçük yalanı affedeceklerdir.
His Eminence will forgive this small lie.
Keşif alanındaki ününüz gayet iyi biliniyor.
Your eminence in the field of exploration is well-known.
Benim için çok şey yaptınız, ekselansları. Yoksa burada olmazdınız.
You did so much for me, eminence, I see it, otherwise we won't be here.
Piskopos hazretleri bir saat önce sizi buraya getirmemi rica ettiler.
[Josef] His eminence asked me an hour ago to drive you here.
Piskopos hazretleri bu tür gizli görüşmeleri ne zamandır yürütüyor.
And since when your eminence undertakes these mysterious excursions?
Lütfen, eve gidelim Joseph. Bakalım piskopos hazretleri porto şarabını mı yoksa Sherry'yi mi tercih edecek.
Yes yes, quite right, Josef, drive home, and we'll see, if his eminence preferres port or sherry today.
Yanılmıyorsam daha önce karşılaşmıştık, ekselansları.
I remember that we have already met, your eminence.
Lütfen, Piskopos hazretleri.
Please, eminence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]