Emlâkçı tradutor Inglês
56 parallel translation
Emlâkçının ofisinde.
The realtors'office.
Bakın Bay Baxter ben bir emlâkçıyım
Well. Mr. Baxter I'm a Real Estate Agent.
O kız şimdi emlâkçı.
And now she's a Realtor.
Emlâkçı, sağır olduğum için sorun olmayacağını düşündü.
The estate thought it'd be OK for I'm deaf
Bak, anlaşılan, sen emlâkçı değil kumarhane işletiyorsun!
Look, obviously you're not a real estate agency you only a gambling den!
Bu kız, Lisa Clark, sanırım o bir tezgâhtar, Carla Daniels da emlâkçı.
This girl, Lisa Clark, I think she was a salesgirl, and Carla Daniels, a real estate broker.
Öyle değil. Dışarıdaki tabelada- - Ah, emlâkçının yan dairesine yeni taşınan elektrikçisin!
The real estate agency in front of the station... the electronics shop next to the realty agency!
Emlâkçı söylemişti.
That's right. I heard from the realty agency.
Bay Andrews, emlâkçım size uğrayıp eve göz atabileceğimi söylemişti.
Mr. Andrews? My realtor called about me stopping by to see the house.
Satmayı hiç düşünmedik ama sonra emlâkçınız arayıp birinin eve bakmak istediğini söyleyince...
- Never thought about selling,... but your realtor called and said someone wanted to look, so...
- Bir emlâkçı olarak mı?
- What, for an estate agent?
Evet, bir emlâkçıya göre içtendi.
Yeah, for an estate agent.
Florida'dan bir emlâkçı.
Some real estate guy from Florida.
Şu emlâkçı adam yeni geldi.
That real estate guy just walked in.
- Emlâkçısınız, değil mi?
- Good afternoon. - Real estate?
Ama gece olunca, emlâkçı şirketten olan üç minibüs geri dönüyor.
But at night, 3 vans from the realtor company return from their rounds.
Bay Andrews, emlâkçım size uğrayıp eve göz atabileceğimi söylemişti.
Mr. Andrews, my realtor called about me stopping by to look at the house.
Satmayı hiç düşünmedik ama sonra emlâkçınız arayıp birinin eve bakmak istediğini söyleyince...
Never thought about selling, but then your realtor called and said someone wanted to look, so...
Emlâkçılıkla uğraşmak istediğimi mi sanıyorsun?
You think I wanna work in real estate?
- Daha yeni bir emlâkçılık lisansı aldım.
I just got my real estate license.
- Emlâkçılık.
- Real estates.
Bu, tam zamanlı emlâkçılığa başlayana kadar geçici olarak yaptığım bir iş.
Yes, this is just a temporary job, Until I faced over the real estate full time.
Emlâkçılık derslerini karşılayacağım.
I'm gonna pay your real estate classes.
Harbiden, emlâkçılar ne hakkında konuşur?
Gosh, what would you talk about?
Emlâkçıların efendisi Tom.
The Tom, finally the real estate guru.
Emlâkçım beni ekti.
The ingatlanügynökömmel me.
Babam bir emlâkçıda çalışır ve içinde yaşadığımız evleri satardı.
My father worked in an estate selling houses where we lived.
Emlâkçı gelmek üzeredir.
The Realtor will be here any minute.
Emlakçı mı? Radyoda "Emlâkçı" diye okuyan reklamları duyuyorum da.
I keep hearing these ads on the radio saying "realtor."
Zaten her daim kendi dairelerimize emlâkçılık yapmak istiyorduk. Bu yüzden, bize bağırmadan önce- -
We always wanted to sell real estate on our own.
Evet ama satarsak elimizde bir listemiz olur ve bir tane Bonnie ve Vince Emlâkçılık açarız bununla.
Yeah, but if we sell it then we'll have a listing, and once we have a listing, We'll have one Bonnie and Vince realty sign out there for the world to see.
Bir tane Vince ve Bonnie Emlâkçılık açtık mı bir tane daha açarız.
You're right. And once there's one Vince and Bonnie realty sign out there... it'll lead to another.
- Vince ve Bonnie Emlâkçılık.
Vince and Bonnie Realty.
Korsak, emlâkçının kadının deli olduğunu iddia ettiğini söyledi.
Korsak said that the real estate developer claims she was a nut bar.
Adi emlâkçımız burayı ziyaret etmiş.
Our sleazebag real estate agent stopped by.
Bir emlâkçıdan Markus'un salon için yer baktığını öğrendim.
You know, I heard from a realtor that Markus was looking at gym spaces.
Gitmeden önce söyleyeyim emlâkçı, bu akşam bana birkaç daire gösterebileceğini söyledi.
Oh, before you go. Realtor says she can show me apartments tonight.
Bu şirketin burada Brüksel'de aynı emlâkçıdan kayıtlı başka bir yerel adresi daha var.
That company also has another local registered address by the same realtor, right here in Brussels.
Bunu emlâkçı mı söyledi?
The realtor just told you this?
Acele etmeliyiz, bugün Cumartesi ve emlâkçı yoğun olur.
We gotta hurry, because it's Saturday and the realtor gets busy.
- Tanya, emlâkçıyım.
- Tanya, real estate.
Emlâkçı Tanya, sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
Tanya real estate. Can I ask you a personal question?
- Emlâkçı deniyor ona. - Sikiş emlâkçısı.
It's called an estate agent.
Hepimiz emlâkçı olduk!
We're real estate agents!
Sen şu blog yazarı emlâkçı kadının kocası değil miydin?
Wasn't your wife the real estate chick who wrote the blog?
Olduğum kişi gibi giyindim. Çok iyi bir emlâkçı olarak.
I am dressed as what I am, which is a damn good real estate agent.
Emlâkçılığa nerede başladın?
Where'd you get your start in real estate?
Emlâkçıya 12 dolar kaparo verdim.
I gave the manager a $ 12 deposit.
Emlâkçı mı?
Is it "realtor" or "realter"?
Emlâkçı.
Real estate agent.
- Emlâkçıyım.
- Real Estate?