Emma tradutor Inglês
10,303 parallel translation
Emma.
Emma.
Emma, mesele Storybrooke'taki tartışmanız olamaz hâlâ, değil mi?
Emma, this couldn't still be about the squabble you two had in Storybrooke, could it?
Emma neler yaşadığını anlattı.
Emma told me what's going on with you.
- Emma.
Emma.
Emma? Nereye...
Where...
Emma, iyi misin?
Hey, Emma, you okay?
Emma?
Emma?
Emma!
Emma!
Görmezden gel, Emma.
Ignore him, Emma.
Senin için endişeleniyorlar, Emma.
Uh, they... they're a little worried about you, Emma.
Konu, en büyük sorunlarımızı çözmek olduğunda kestirme yol diye bir şey yoktur, Emma.
When it comes to fixing our biggest problems... Emma, there are no shortcuts.
! Peki ya Emma?
What about Emma?
Emma ve Kanca aradı.
That was Emma and Hook.
Emma... eline bak.
Emma... look at your hand.
Bakıyorum da evcil hayvanımla tanışmışsın, Emma.
I see you met my pet, Emma.
Çünkü bu görüntüler, Emma, bir hikaye anlatıyorlar.
Because these visions, Emma, they tell a story.
- Bu doğru, Emma.
- That's right, Emma.
Emma ve ben birbirimize karşı dürüst olmayı öğrenene kadar bir çok şey atlattık.
Emma and I had lots of ups and downs before we learned to really be honest with each other.
- Emma, hadi gidelim buradan.
- Emma, let's get out of here.
Emma, uyanık mısın?
Emma, you up?
Emma ile yaptığım röportajın yorumları rekor sayıya ulaştı.
My interview with Emma netted a record number of comments.
Emma'ya ne gördüğünü söyleyebilir misin?
Can't you back Emma up on what she saw?
Bak, Dün gece evden çıktığında mantıklı davranmıyordun, Emma.
Look, you were not making any sense when you came out of that house last night, Emma.
Brooke, Emma, ikinizden biri arkadaşlarımıza bilim adamlarının bu uyarlamaya ne dediğini söyleyebilir mi?
Brooke, Emma, can either of you tell us what our friends, the scientists, call this adaptation?
Emma, kertenkele beyninden ne geçiyor?
Emma, what's on your lizard brain?
O sadece Emma'yı üzmemek içindi. - Bir şeyi yok.
That was just about not upsetting Emma.
Hayır, Emma, ama bunu düşünüyorum.
No, Emma, but I'm thinking about it.
Ben Maggie. Emma'nın annesiyim.
It's Maggie, Emma's mom.
- Emma ve Kristin.
- Emma and Kristin?
- Emma böyle olacağını bilemezdin.
Emma, you didn't know any better.
Sen bir kurban değilsin Emma.
You're not a victim, Emma.
- Bu Emma.
This is Emma.
Aslında, Emma, annen uğrayıp Kieran'ın kalmasını teklif etti.
Actually, Emma, your mom stepped up and offered - to take Kieran in.
- Emma ile beraber mi yaşayacağım?
- I'm gonna live with Emma?
İyi geceler, Emma.
Good night, Emma.
- Emma
Emma.
İşte bu kadar, Emma.
There you go, Emma.
Yeni broşürlerimi ve dünyanın en güzel asistanını alıyorum. Pekâlâ Emma.
Got a fresh stack of fliers and the world's cutest assistant.
20 dakika önce geç kaldık. ... çorap çıkarıp giyme oyununu bugünlük bıraksak harika olacak.
Okay, Emma... we were officially late 20 minutes ago, so if we could skip today's game of socks on, socks off, that would be great.
Bazı hatalar yaptığımı biliyorum ama Emma'yı görebilir miyim? - Tabii ki.
I know I've made some mistakes, but can I please just see Emma?
Emma'nın geleceğini etkilemeyecek. - Sen kreşe gittin mi?
I mean, it doesn't define Emma's future or anything.
Emma Takımı'nın başka bir üyesiyim.
Just another member of Team Emma.
Bunu söyleyeceğim için üzgünüm ama Emma giriş sınavını geçemedi.
But I'm so, so, so sorry to tell you, Emma didn't pass the entrance exam.
Emma çok inatçı bir çocuk ve söz dinlemeyi hiç sevmiyor.
Emma's exceptionally headstrong and not a real fan of authority.
Ayrıca, şu anda Emma'nın ihtiyaç duyduğu tek şey düzgün bir kreş.
Besides, the only thing Emma needs right now is a decent preschool.
Emma'la bir öğlenimi beraber geçirmem için Ben'i ikna edersen Ben için referans olurum.
I'll put in a good word for Ben if you convince him to let me spend one afternoon with Emma.
Emma.
Emma? Hey.
Sana gösterdiğim dansı yapar mısın?
Okay, Emma.
Emma'yı Cadılar Bayramı'na hazırlıyorum.
Nothing.
Ne güzel.
Just getting Emma ready for Halloween.
Emma...
Ben :