Erik tradutor Inglês
2,501 parallel translation
Erik çiçekleriyle doymuş kilden yapılmış çömlekler.
Crocks made of clay saturated with ume blossoms
Erik şarabı mayası cırcır böceklerinin tınısı...
Ume wine yeast Resonance created by crickets
Babası Erik kısa boylu.
His father Erik is short.
Erik Berggren kısa bir adam.
Erik Berggren is a short guy.
Merhaba Erik.
Hi, Erik.
Erik suyu, hazmı kolaylaştırır.
It'z da plum juice it'z good fo'ya'al stomach.
Erik bu yıl yine Mutlu Kutup Ayısı Triatlon'una katılıyor.
Erik is doing the Happy Polar Bears Tri Ath again this year.
Seni Erik'e götüreceğim.
I'll take you to Erlik.
Erik'in adamı.
That's one of Erlik's guys.
Şunu anlamalısın Erik...
Understand this, Erik...
Genler yeni bir çağın kapısını açacak Erik.
Genes are the key that unlocks the door to a new age, Erik.
Üzgünüm, Erik.
I'm sorry, Erik.
Muhteşemsin Erik.
Outstanding, Erik.
Küçük Erik Lensherr.
Little Erik Lensherr.
Lütfen Erik, zihnini rahatlat.
Please, Erik, calm your mind.
Erik... Yalnız değilsin.
Erik, you're not alone.
Üzgünüm Erik, ama Shaw'ın sana ne yaptığını biliyorum.
I'm sorry, Erik, but I've seen what Shaw did to you.
Erik.
Erik.
Üzgünüm ama Erik'le aynı fikirdeyim.
I'm sorry, but I'm with Erik.
Bunu mahvetme Erik.
Don't spoil this for me, Erik.
- Pardon. Ben Erik Lensherr.
- Excuse me, I'm Erik Lensherr.
Söylüyorum bak, inanılmaz bir şeyi başlatıyoruz Erik.
I tell you, we are at the start of something incredible, Erik.
- Hayır. - Erik.
- The hell it is.
Kız onun sağ kolu.
- Erik. She's his right-hand woman.
Erik!
Erik!
Allah aşkına Erik! Sakin ol.
For God's sake, Erik!
Erik, yeter!
Erik, that's enough.
Erik, yeter!
Erik, that's enough!
Erik, biraz gelir misin?
Erik, a word, please.
Çok güzel bir hatıra bu Erik. Teşekkürler.
It's a very beautiful memory, Erik.
Erik, elimi tut!
Erik, take my hand!
Erik, içeri girdiğinde sana yolu tarif edebilirim ancak beni bloklayan şey neyse onu kapatman gerekiyor umarım Shaw'ı durdurmak için çok geç kalmamışızdır.
Erik, I can guide you through once you're in, but I need you to shut down whatever it is that's blocking me, then we just hope to God it's not too late for me to stop him.
Erik... Aracın ortasına ilerle.
Erik, make for the middle of the vessel.
Erik, boşluğa ulaştın.
Erik, you're there. You've reached the void.
Erik?
Erik?
Erik, her ne yapıyorsan, yapmaya devam et.
Erik, whatever you're doing, keep doing it.
Seni incitmeyi hiçbir zaman istemedim, Erik.
I don't want to hurt you, Erik. I never did.
- Erik, lütfen.
- Erik, please.
Erik, bunun geri dönüşü yok!
Erik, there will be no turning back!
Bunu yapma Erik!
- Charles! - Don't do this, Erik!
Lütfen, Erik, yapma.
Please, Erik, no.
Lütfen, Erik... 2...
Please, Erik. Two.
Erik, iyi olan biziz, bunu sen kendin söyledin.
Erik, you said yourself, we're the better men.
Erik, bırak onları!
Erik, release them!
Erik, dur!
Erik, stop!
O yapmadı, Erik.
She didn't do this, Erik.
Erik'ti sanırım.
Erik, I believe.
Erik hafta sonu eve izinli gelecek.
Erik will come home on leave this weekend.
Sana bunu söylemiştim, Erik.
I told you so, Erik.
Ama Erik...
But Erik...
Asıl Erik'e teşekkür etmelisin.
It's Erik. It's him you should thank.