Exploit tradutor Inglês

Benden faydalanmak mı istiyorsunuz!

You're trying to exploit me!

Prusya'yı fethetmeyi denemek.. bu insanları istismar etmek olur.

We'd better exploit those victories to try to conquer all Prussia.

Asıl insanların sömürülmesi akıl alır gibi değil.

What is absurd... is to exploit people.

Artık seni görmeye geldiğimde bunun sebebi seni sömürmek olmayacak.

From now on when I come to see you, it won't be because I want to exploit you and ask for money.

O ve yandaşları, Voordlar ; çalmaya, sömürmeye, öldürmeye, aldatmaya müsaittiler.

He and his followers, the Voords, were able to rob, exploit, kill, cheat.

Bu üründen kazanabileceğimiz şeyleri bir düşünsene!

Think of the ways we could exploit this product!

Örneğin, biz kumun cazibesinin nasıl değerlendirilebileceği hakkında düşünebilirdik.

For example, we could think of some way to exploit the sand's appeal.

Daleklerin durgun elektriği kullanmanın bir yolunu bulduklarına inanıyorum.

I believe the Daleks have discovered a way to exploit static electricity.

Savaş, sömürüden başka bir şey değil de ne?

War is something to exploit, is that it?

Kullanmamak büyük hata olur.

Well, what a waste not to exploit it.

Çok... ilginç bir başarı.

Very... interesting exploit.

Dünyanın yarısını kaplayan Alman Ordu İstihbaratı'ndaki üstün başarılarınız İngiltere'deki Vickers uçak fabrikasının büyük bölümünün yıkımıyla sonuçlanan görevinizde hayatınızı tehlikeye atmanız ve gösterdiğiniz olağanüstü kişisel becerileriniz nedeniyle sizi, Führerimiz Adolf Hitler adına bu Demir Haç'la ödüllendiriyorum.

"for successful achievements on behalf of the German Army, " culminating in an exploit that resulted in the destruction of the Vickers Aircraft factory in England. " At personal risk, and requiring specialised skills.

Üstün cesaretli askerler.

Soldiers, a daring exploit.

Bir savaş alanı, üstün cesaretli askerler.

I see a field, soldiers, a daring exploit.

İkincisi, bizi kullanıyorlar.

Second, they exploit us.

O seni, insansılarla çalışmaya teşvik edecektir.

She'll help you find an incentive to work with the androids, not exploit them.

İyi insanlar, şu rezil Edephus'un sizi sömürmesine izin vermeyin.

Good people, don't let that wretched architect Edephus exploit you.

Karını dolandırabilir, sömürebilir ya da dövebilir.

He may rob your wife, exploit or beat her.

İyi, onları sömürmek için 89 yılınız daha var.

Well, you have another 89 years to exploit them.

Kızılların bunu istismar etmesine izin verecek misiniz?

You'll let the Reds exploit this?

Bordeaux'da kalanlar, mevcut durumu sömürebileceklerini çabucak anladılar. Halkı etkileyerek geminin kalkışını ve pek çok politikacının yurt dışında olduğu gerçeğini düşünmeleri panik yaptığımızın, tüydüğümüzün, onları yüzüstü bıraktığımızın bir işaretiydi.

Those who stayed behind in Bordeaux quickly understood that they could exploit the circumstances, and influence the public to think that the departure of the boat and the fact that a number of politicians were aboard, was a sign we were panicking, running away, abandoning them.

Görevi, sömürgeleştirmek, yok etmek, Federasyon amaçlarını yaymak.

Its mission : To colonise, exploit, destroy, if necessary, to advance Federation causes.

Herifler bizi sömürüp dururlarken parça başının nimetlerini duymaktan artık sıkıldık!

We're fed up of hearing good things about piecework, whilst they exploit us!

Şuan açıkça görünen şu ki yabancılaşmış ve dışlanan Amerikalıları .. topluma geri kazandırmaya çalışmak yerine yönetim ülke içindeki ayrışmayı kabul etmeyi ve sömürmeyi seçti ve çoğunluk olarak düşündüklerinin tarafına geçti.

What seems quite clear now is that instead of trying to bring estranged and excluded Americans back into the national community the administration has chosen to accept and exploit the division within the country and to side with what it considers as the majority

Sana izin veriyorum. Bunu art niyetle kullan.

I authorise you to exploit it, maliciously.

Bu, beyaz yönetim yapısı tarafından, siyah erkek ve kadınların, beyazlarca sömürülmesi için yapılan ahlaksız bir girişimdir.

It becomes a vicious attempt on the part of the white power structure to exploit our black men and women in this society.

Onlar alabildiğine insanı sömürüp duruyorlar...

They're capable of doing anything to humiliate and exploit you!

Bu son kahramanlık çok fazla sona neden olur... hazırlamak için 4 günün var.

This last exploit had far too many loose ends... even though you had four days to prepare it.

Ancak Rommel, zaferinin faydalarından yararlanmak için gereken güce sahip değildi.

( narrator ) But Rommel lacked the strength to exploit his victory.

Ruslar kazanmak için büyük bedel ödemişti. Ancak savaştan kazançlı çıktılar. Güvenlikleri sağlandı, Doğu Avrupa'nın kontrolünü aldılar.

( Ambrose ) The Russians paid an enormous price for victory, but they did gain from the war - security for themselves, control of East Europe, and the opportunity, which they took advantage of, to exploit East Europe economically.

O adamlara kahramanlık taslamak iyi değildir.

It's not nice to exploit those people, man.

Polonyalıların dedikleri gibi ıvır zıvır üretirler, bizi dolandırırlar ve işçileri sömürürler.

So that Poles can say... they produce trash, swindle us and exploit workers.

Bunu sömürmelisin.

You have to exploit that.

İşte bu yüzden ben, sömürülebilecek her şeyi sömüren bu rezil filmleri, sinemamda gösteremem.

So I can't show those films which exploit everything that can be exploited in people's heads and eyes

Zenginler bizi sömürdüler ve talan ettiler.

The rich exploit and sack us.

Bu cüretkar ve başarılı harekat tüm dünyayı sarstı.

This daring and successful exploit stunned the world.

Siz onu bir kaçkın gibi ifşa etmeden önce hastaneye yatmasını sağlayacağım.

I'll put him in a hospital before I'll let you exploit him like a freak.

Bazıları politik sebeplerle hareket ediyor ama çoğu riski seviyor.

Some may be politically motivated, but most are in it for the risk, the exploit.

Dedi ki ; ortaya çıkan gizemli kişinin kişisel emelleri uğruna Ulu mahkmeyi sabote etmesi mümkünmüş

He said a mysterious man has appeared and might exploit the Grand Hearing for his own questionable goals

Bu istasyonun planlarını ele geçirdilerse bizi zayıf noktamızdan vurabilirler. Bunun olacağını sanmam, ama yine de mümkün.

If the rebels have obtained a complete technical readout of this station it is possible, however unlikely, that they might find a weakness and exploit it.

Ve ayrıca diğer riyakar... dövüş üstadlarını piyonum olarak kullandım

And I also wanted to exploit the hypocrites,... as my pawns.

Ama zengin ve ünlü olduğunuzda ortaya çıkıp servetinizi sömürebiliriz.

but when you get rich and famous. Maybe we -'II show up and exploit your wealth.

Bundan dolayı sizleri sömürmekte serbesttirler. Size yalan söylerler, sizi aldatırlar, haklarınızı gasp ederler :

Therefore they are free to exploit you, to lie to you, to cheat you, and to take away from you what is rightfully yours.

Kraliçeyi "Bu tavırlar oy avcılığı." denebilecek yollara sokarsak İktidarımızı kötüye kullanmış oluruz.

I hardly think thatwe can exploit ourSovereign by involving her in what some might call a squalid vote grubbing exercise.

Weichselberger Joseph'i kendi çıkarı için kullanmaya ve okulda gitmekten men etmeye devam eder.

Weichselberger continued to exploit him and prevent him from attending school.

Ama birine çok benziyorsun sen Seni, o kişinin ismini ondan.. öğrenmek için kullanacağım

But you look like somebody I can exploit you to force him to tell me... the name of a person

- Benim senin için kullana bileceğim fazla yeteneğim var.

- I've many skills for you to exploit.

Hayvanları sömüremem, mezarında kemikleri sızlar.

I can't exploit animals, she'd roll over in her grave.

Sen saf değilsin, başkalarının seni sömürmesine göz yumuyorsun.

You're not naive, you allow others to exploit you.

- Onları bulsan bile sana Kraken'ı alt etmenin yolunu gösterseler bile onların öğüdünü tutacak kadar yaşamayabilirsin.

- Even if you find them even if they show you a way to defeat the lKraken you may not live to exploit their advice.

Ve israfı sevmeyen sen de bundan istifade etmeye karar verdin.

And you, who doesn't like to waste anything, have decided to exploit it.