Falsetto tradutor Inglês
51 parallel translation
- O benim kafa sesim.
- I have a falsetto voice.
Az daha aşağı gelse, hayatım kayacaktı.
Two inches lower, I'd be a falsetto for life.
Benimde sıram gelecek, seninle işim bittiğinde falsetto söylüyor olacaksın.
I'm gonna be waiting and when I'm done with you you're gonna be singing falsetto!
Elbette tiz sesim eskisi gibi değil ama...
Well, of course my falsetto isn't what it used to be but, um...
Ne istiyorsunuz?
[Falsetto] Ungrip!
Ben de senden hoşlanıyorum.
( Falsetto ) : I like you, too.
* Buradaki hiç kimse kimse benim gibi * * özel değil *
Nobody else here No one like me - I'm special - [Falsetto] Special
Oh, Susan, çok güzel.
( falsetto ) oh, Susan, lovely!
Bana neden bundan bahsetmedin?
( falsetto ) why didn't you tell me about this?
Oliver, şunu öğrenmek istiyorum, bu bebek benim mi?
( falsetto ) oliver! I demand to know! Is this baby mine?
Evet, aslında bu iyi bir nokta Oliver, teşekkür ederim.
( falsetto ) yes, good point, oliver.
Belli ki değil, yeni bir erkek arkadaşım olmalı.
( falsetto ) obviously not. I must have a new boyfriend.
Kendini bir dinle, Oliver Morris.
( falsetto ) listen to yourself, oliver Morris!
Küçük düğün çiçeği derler bana Sevgili küçük düğün çiçeği
( SINGING IN FALSETTO ) I'm called little Buttercup Dear little Buttercup
Evet bu iş görür. Ama böyle hafif seksi bir sesle söyleyebilir misin?
But can you sing in a sexy high falsetto voice?
Zambak resmi...
( SINGING FALSETTO ) Pictures of Lily...
Falseto yapmaya başlamak istemiyorsan, kapa çeneni artık.
That's enough, unless you want to start singing in falsetto.
"Yani hadi gidelim, çünkü" "Bir şeyin doğru gitmesi için iki kişi gerekir"
♪ So let's go,'cause ♪ [falsetto] ♪ It takes two ♪
Yani onu terk etmeyeceksin?
Cleveland ( falsetto ) : Oh. So you're not going to leave her?
Falsetto değil, hesaplanmış bir tutku değil.
It's not a falsetto, it's not calculated passion.
# Çünkü sen çok özelsin, biraz da tiz erkek sesi #
'Cause you're so private And now falsetto
# Evet, tiz erkek sesi, ama o bırakıyor bizi #
Yes, falsetto Uh-oh, she's leaving
[Falsetto Şarksı] " "Bir daha o haftasonu hakkında konuşma."
[Falsetto Voice] "Never talk about that weekend again."
Diğer denizcilere sorardım genelde "Fred Lennon'u gören oldu mu? Babamın nerede olduğunu bilen var mı?"
I used to ask the other seamen... ( IN FALSETTO ) " Anyone seen Fred Lennon?
Ringa yok mu?
( Falsetto ) No herring?
Bir kaç santim üstünde Falsetto şarkısı söylüyor olurdun, kardeşim.
A couple inches over, you'd have been singing falsetto, brother.
Affedersiniz.
( Falsetto ) Excuse me.
- Ama kafa sesimi kullanıyorum.
Yeah. But I'm using my falsetto.
İyice yüksek sesle Justin.
High voice, falsetto.
Sesin hem falsetto hem küçümseyici.
In your falsetto, condescending voice.
Çünkü çıkıyor ve anlatıyor, "Merhaba..."
'Cause he would come on and go, ( MOCKING BRIAN COX IN FALSETTO ) Hello, um...
Seni her yerinde gelmek istiyorum benim... ( Falseto IN ) Aman Tanrım!
I want you to come all over my... ( IN FALSETTO ) Oh, my God!
Bu oynamak Chris Ostreicher hatırlatan, ( falseto IN ) Plava
This is Chris Ostreicher reminding you to play on, ( IN FALSETTO ) plava!
" Benim adım Andrew.
( falsetto ) :
Düşünüyordum da ara kısımda falseto fikrimi deneyebiliriz. *
So I was thinking, on the bridge, we could try my falsetto idea.
"Bay Burun" hayır diyor ama "Bay Hortum" evet diyor.
Mr. Nose says, "No," but Mr. Hose says ( falsetto ) : "Yes" "
Ama tiz bir sesle değil.
But not in that high falsetto thing.
İkinci kelimeyi daha cırtlak çıkar ve daha gür bir sesle!
The second syllable rises to a shrill falsetto and give it some gas!
- Burdayım.
( falsetto ) I'm here.
Kapak, kapak Tyler.
( falsetto voice ) * suck it, suck it, Tyler
Carrie, falseto çıkarmak için fazla öz bilinçliydi.
Hey, Carrie was always too self-conscious to use falsetto.
♪... satışı bu ♪
( Falsetto voice ) ♪ sale ♪
# Blues #
[Falsetto] ♪ blu-u-u-u-u-u-u-u-es ♪
( falseto ) ♪ hortum ♪
( falsetto ) ♪ hose ♪
ya da, "hoş falsetosun *" gibi
or, like, a "nice falsetto."
Kurbanın annesinin kızlık soyadı ile sağlam bir kadın sesi taklidiyle diyelim.
Okay, we're getting into kind of a gray area here, so let's just say it involved her mother's maiden name and a serviceable falsetto.
# Dostum çok gürültü yapan Sokakta oynayan #
( falsetto ) : ♪ Buddy you're a boy ♪ ♪ Make a big noise ♪
- Niye böyle konuşuyor?
- A falsetto child?
Sana aptalca bir soru soracağım.
( falsetto ) silly question for you.
Oliver.
( falsetto ) oliver?
Bununla asla başa çıkamazdın.
( falsetto ) you could never have coped.