Fam tradutor Inglês
373 parallel translation
Chan ailevi resmi bir parçası olmak mı demek istiyorsunuz?
You mean, be an official part of the Chan fam-bam?
Çok tanıdık geliyorsunuz.
YOU LOOKED SO FAM ILIAR.
Vefatınız sonrası normalin üzerinde sıkıntı çekecek bir karınız ya da aileniz var mı?
Now do you Have a wife or fam i ly Who might su ffer beyon d A reasonable po i nt Your dem ise?
Tanıdık geliyor ama daha önce hiç görmediğimi biliyorum.
SHE LOOKED FAM ILIAR, BUT I KNOW I'VE NEVER SEEN HER BEFORE,
Dışarıda bir telefon kulübesi var. Evi arayacağım. New York'u.
SO I CAN SPEAK TO SOMEONE FAM ILIAR, SOMEONE I LOVE,
Sevdiğim biriyle. Bana gerçekliği geri kazandırabilecek biri.
A WARM, FAM ILIAR VOICE SO I WON'T LOSE MY M IND.
Ailemdeki tek erkek benim -
I am the only son in my fam -
Ailen nereye gidiyor?
- There goes the fam. Shh! Be very quiet!
Güzel ailemizin şerefine kaldırıyorum.
Here's to the ol'fam-damn-ily.
Kuzen Jimmy aileden ve ben ona zarar verdim.
- Cousin Jimmy is family. - Well, then the immediate fam...
Ailenle tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Dyin'to meet the fam.
ya da ailem.
eras of my fam? lia.
Dash fam da bushka! Kaçmaya çalışıyorlar!
They're trying to defect!
- Ailenden birşey hatırlıyor musun?
Remember something your fam? read?
- İşler nasıl kanka?
- What's the deal, fam?
Bu konuşmayı yapacağımız belliydi kanka.
Yeah, so this phone call right here was inevitable, huh, fam?
Seninle iş konuşmalıyız kanka.
Yo, we got to talk, fam, about some business.
Niye be Anne? - Ailemizden kimse, çok şükür... kaçmış kızla evlenmedi!
- Nobody fr'm our fam'ly has ever, thank God, married an eloped girl!
- Ne haber?
- What's up, Fam?
Christmas için ailesiyle beraber Cobo'ya gitti.
He left early for Christmas in Cabo with his fam.
N'aber dostum?
What's up, fam?
Derdin bu olsun dostum.
Whatever you need, fam.
Biz akraba değiliz.
Nah, fam.
Lanet olsun, Şişko! Başımızın belaya gireceğini söyleyebilirdin.
Goddamn, fam, y'all could've told me... we was running into some shit.
İşte paketin dostum.
Here's your package, fam.
Dostum, bakalım doğru anlamış mıyım.
Let me get this shit right, fam.
Pekala, beni bu gece öldürme ahbap.
Don't kill me tonight, fam.
- Yavaş ahbap, bu Beans'in telefonu.
Whoa, slow your roll, fam. This is Beans'phone.
Sizin ailenin reisi belli -
Guess we know who wears the pants in your fam -
Senin ailen daha yiyomiyor onu, fakat bu sıradan kadın yiyebiliyor.
The fam ain't eatin cheddar biscuits, but this random broad is eatin'cheddar biscuits.
Elbette aile için bir kez daha deneyebilirsin?
Certainly for the fam, you can try to get it out one more time for me?
- Kankam.
The fam.
Bu iş ciddileşmeye başladı. Aileyle tanışsın diye eve getirmeler falan.
You know, this is getting pretty serious bringing him home to meet the fam?
0,2 epinefrin, 400 kalsiyum...
Point-two of epi. Four hundred of calcium, 10 cc's of fam now.
§ Ben yoluma bakar ve işleri aile içinde tutarım §
§ I just grind and keep shit in the fam §
Meşhur olduğu kesin.
Well, he's definitely fam.
Bunlar çocuklari kaçirip, onlarin tipine burunuyor sadece ailedekileri oldurmek için oyle mi?
the changeling grabs a kid, assumes its form, joins the happy fam just for kicks?
Friscia eskiden Hart-Fam Sanayii adında bir emlak şirketini yönetirmiş.
So Friscia used to run a real estate company called Hart-Fam Industries.
Bu herifin aileden olduğuna emin misin?
You sure this guy is fam.?
- Bu gece "Fındıkkıran" a gidecek misin? - Evet, gideceğim.
You Gonna "Nutcracker" With The Fam Tonight?
Beş yatak odası ve dört banyosu var. Tüm aileye yetecek kadar yer olduğunu söylemeye gerek yok.
Now, she's got five bedrooms and four bathrooms so needless to say, there's plenty of room for the whole fam.
Nasıl gidiyor?
Hey, yo, what's good, fam?
Ne var, beni tanıyor musun dostum?
What, do you know me, fam?
Hayır. Ailem yok, hayır.
[softly] No, no fam i ly.
Bugün?
DO THEY LOOK FAM ILIAR TO YOU?
Ailen.
Oh, the fam!
İşte aile.
Here's the fam. The Marvins.
Dikkat et AİLE PLANLAMASI
PLAN YOUR FAM IL Y
- Burada bir aile ile kalıyorum.
I'm staying in the house a fam? lia.
- Boş ver.
I'm cool, fam.
Tamam geldik işte!
All right, here we are. One big, happy, fam...