English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ F ] / Ff

Ff tradutor Inglês

104 parallel translation
Şu iki "f" li arkadaşının adı neydi?
What's that friend's name, that "ff"?
Danny sen çok hoş bir adam ve sadık bir dostsun.
THE MOST DI FF ICU LT STAR H E'D EVER WORKED WITH. DAN NY, YOU'RE A NICE GUY AND A LOYAL FRI EN D.
- Geri sayımdan çıktık mı?
- Are we ff the count? - No.
On milyon canlı, aynı sayıda farklı dünya demek.
T en milli on livin g thin g s h ave as many di ff erent worl d s.
Peki şerif olmaya ne dersin?
Wel l, h ow a bou t becomi n g sh eri ff?
- Günaydin Bay R ¡ ff.
-'Morning, Mr. Riff.
Ben R ¡ ff. G ¡ zl ¡ Serv ¡ s.
Secret Service.
1400 frank, artı kayak parası, artı tesis parası.
4,000.00 FF plus the skies!
5000 frank banko. - Devam.
5,000.00 FF Good.
EE ve FF sıralarında boşluk var, doldurun.
There is a gap, house left, rows EE, FF. Get fillers.
Selam, Jeff.
Don't forg et, right, Jef y? Hi, Je ff.
Sevgilimin başı benimle belada.
I piss my girlfriend o ff.
Cep telefonumda kapalı, not bıraksınlar.
My mobile telephone is switched o ff too.
Demin sen mutfaktayken Nejat'ı aradım evde yok, cep telefonu da kapalı.
I called Nejat and his mobile phone was o ff.
- Yes. Soyunmadan bana bir bardak ılık süt getirir misin?
Be fore taking o ff your clothes, could you bring me a glass o f warm milk?
Domuzum henüz gelmedi ve FF-115 uçuşuna gitmek için son 15 dakikam.
My pig hasn't come through, and I've only got 15 minutes to make flight FF-115.
Eğer FF-115'i kaçırırsak, 04 : 15 otobüsünü yakalayamayız.
Oh. If we miss FF-115, then we won't make the 4 : 15 shuttle.
- Lütfen Altan! - Hadi ben kaçtım o zaman. Ararım sonra seni.
- OK I'll be o ff now, I'll call you.
- Ne istiyorum ya, aşk olsun, ne isteyeceğim.
- Nothing big, don't put me o ff.
Simit getirmişmiş! Lanet olsun, istemiyorum simidinizi falan, hadi!
Damn you, I don't want your kandil cakes, o ff with you!
Hem tatil yaparız, hem benim işim var, onu hallederiz. - Eyvallah. Kaptır!
We'll have a couple o f day s o ff, while I do a small business.
Çıkarsana şu eldivenleri ya.
Get those gloves o ff.
Kapat şu radyoyu be.
Turn the radio o ff.
Cenazesini kaldırıp, geleceğiz. Bitti, gitti.
We're o ff to her funeral.'
Çalış çabala, götür elalemin adamına ver.
You work your ass o ff, and hand it all to a stranger.
- Ne diyor? "Oğlumun peşini bırakın" diyor.
'Get o ff my son's back,'he say s.
- "Siktirin" dedi. Hayda!
- Bug o ff, he said.
Fıfı -
No. FF -
- Efendi. - Evet.
Sir-ff?
Bu ne demek efendi?
What does that mean, Sir-ff?
Sessiz olman lazım çünkü babam bana çok kızgın.
Ff at me.
En az 400.000 frank.
Minimum FF 400.000.
227.500 frank.
FF 227.500.
- Öğleden önce 400.000 frank.
- FF 400.000 in cash, before noon.
500.000 frank talep ediyorlar.
They got an offer for FF 500.000.
20.000 frank eder mi?
FF 20.000?
Hadi cömert olalım, ya 100.000 frank.
Let's be generous, FF 100.000.
Benim nasıl gerilip de onu tokatladığımı.
About how I hauled o ff and slapped her.
Bakın, Dr. Cox "Pıff."
Look, Dr. Cox "Pff."
Her halükarda yarın Malmö'yü darmadağın edeceğiz.
In any case, we'll beat the hell out of Malmö FF tomorrow.
- Bir FF, lütfen.
- An FF, please.
- FF mi?
- An FF?
Galiba beni soymaya çalışıyor.
AND I'LL CALL THE SH ERI FF.
- A.. ff-etmek.
- Forgiveness.
Seni sildim defterden.
I've crossed your name o ff my book.
Al. Uza.
- Here, o ff with you.
Bırak yakamı ya.
Get o ff my back.
- Pıff. Bak ben sana bir şey çalayım. Bak.
You need the technique.
"Nakliye kralının oğlu intikamın peşinde."
'Son o f the transport tycoon to take revenge! I've been working my ass o ff for years, and you play the ma fia. '.
Bırakın oğlumun peşini de.
Get o ff my son's back.
- Buldun mu yeri?
- We're o ff now. - Did you find a place?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]