English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ F ] / Fleece

Fleece tradutor Inglês

304 parallel translation
Yani, o adam ve kızı $ 600'ı..... beni yolmak için mi kaybettiler?
I suppose you think this gentleman and his daughter... lost $ 600 to me just so they could fleece me later.
O büyüklüğü bulutun
O cloud of fleece
Yalnızca, Kaptan halledebilir. Golden Fleece, yarın hareket edemez.
Unless Captain fixes, Golden Fleece cannot leave tomorrow.
Golden Fleece hakkındaymış.
It's about the Golden Fleece.
Golden Fleece, satılıktı.
The Golden Fleece for sale.
Onu gemiye getir.
Bring her to the Golden Fleece in, say...
Neden Golden Fleece'e gitmemek?
Why you not on Golden Fleece?
Bu adam yelken açarak okyanusları katetti... ve Altın Post'u getirdi.
He was the fellow who sailed across the ocean... and brought back the Golden Fleece.
"Hamlet, yumuşak bir Altın Post için yanıp tutuşuyorum." dediğinde, doğal olarak istediğini bulmaya yelken açtı.
"Hamlet, I've got a terrible hankering for a soft Golden Fleece." Why, he just naturally sailed right off to find it.
Kan revan içinde... döndüğünde... o altından postu almış, güzel beyaz ayakları altına sermiş.
And when he came back... torn and bleeding... he took that fleece of gold and he laid it at her pretty white feet.
"Altın Postum var ya, artık üşümeyeceğim."
"I've got the Golden Fleece and I'll never be cold no more."
Altın Post ve dağda yankılanan gök gürültüsü.
Golden Fleece and thunder on the mountain.
- Kırkmak için mi aldın bu çocuğu?
You hired that boy to fleece'em?
Mary'nin bir kuzusu varmış, postu kar gibi beyazmış.
Mary had a little lamb, its fleece was white as snow.
TINTIN VE ALTIN POST'UN ESRARI
Tintin and the mystery of the Golden Fleece
Sonuçta, önce Atina'ya gideceğiz. Altın Post'un ilk durağı.
Well, he promised to meet us in Athens, the Golden Fleece's first port of call.
- İşte, Altın Post.
That's the Golden Fleece. What?
Altın Post. 230 tonluk yük gemisi. 1930 yılında, Türkiye'de inşa edildi. İstanbul Denizyolları'na kayıtlı.
The Golden Fleece, 130-ton freighter, flies the Turkish flag, built in 1913, listed in the Istanbul Shipping Register under number 6520.
Altın Post'un çok genç olmadığı kesin. Bay Karabine'in size şahsen yapacağı teklif ilginizi çekecektir.
It's true that the Golden Fleece is no longer in its first flush of youth, which is why the offer that Mr. Karabin has come to make in person will certainly be of interest to you.
Bir dostumuz, en kısa zamanda Altın Post'u satmamızı öneriyor.
A well-wishing friend advising me to sell the Golden Fleece as quickly as possible.
- İlk defa Altın Post'tan başka bir şey anlatan birinyle karşılaştığımıza göre...
Well, for once we've met someone who can talk about something other than the Golden Fleece...
Tehdit olsa da, olmasa da, Altın Post tekrar demir alacak.
Threats or no threats, the Golden Fleece will set sail again.
Bence, Altın Post'un sırrı, Komutan Paparanick'in geçmişinde saklı.
In my opinion, Captain, we need to look into Captain Paparanic's past to find the answer to the mystery of the Golden Fleece.
Altın Post'un kumandanı.
Tell him it's the captain of the Golden Fleece.
Ben, Altın Post'un yeni kumandanıyım, Bay Papos.
I am the new captain of the Golden Fleece, Mr. Papos.
Ya Altın Post? Altın Post'u hatırlıyor musunuz?
And the Golden Fleece, do you remember the Golden Fleece?
- Altın Post mu?
The Golden Fleece?
Altın Post bana miras kaldığından beri, tehdit ve saldırılara maruz kalıyoruz.
Since I inherited the Golden Fleece, we have been surrounded by threats, ambushes, attacks.
Tanrılara armağan olduğu için parıldıyor. Altın bir post.
They gleam and shine for it is a prize of the gods, a Golden Fleece.
Bunu ben de duydum. Birçokları buna Dallarında altın post asılı bir ağaç olmalı.
I have heard there is a tree at the end of the world with a fleece of gold hanging in its branches.
Altın postu mutlaka ara.
First, search for this Golden Fleece.
Altın postu aramak için dünyanın öbür ucuna kadar gidecek. - Ve ben emniyette olacağım.
While he is searching for the Golden Fleece he is at the ends of the earth and I am safe.
Altın postun yerini sana hiçbir insan söyleyemez.
No man can tell you how to find the fleece.
Altın post diye birşey var mı, ve varsa nerede?
Does the Golden Fleece exist? And if so, where is it?
Onları, dünyanın en sağlam gemisini yapmaya ikna ederim.
The Golden Fleece is worth a kingdom. I shall say that only the strongest ship ever built will survive the voyage.
- Nehrin ağzına yaklaşalım. Saldırıp postu alalım.
We nose our way upstream, rush the guards and seize the fleece.
Post için geldiğini biliyorum.
I know you've come for the fleece.
Postu alması konusunda ona yardım edersem, ülkeme ve sana ihanet etmiş olacağım Hecate.
If I help him now in the quest for the fleece I shall be a traitor to my country and to you, Hecate.
- Altın postu unutayım mı?
Never to think of the fleece.
Altın postu unut. Hayatından endişeliyim.
Please forget the Golden Fleece.
Onları posta götürecek. Argonaut'lar gemiyle gideceklerdir.
If Medea's helping them, then she's guiding them to the Golden Fleece and the Argonauts will take ship.
Postu, bana postu verin.
The fleece. Give me the fleece.
Altın postu çalanlar mutlaka ölmeli.
Those who steal the Golden Fleece must die.
Tabii ya! Birkaç şimşek çubuğu sattın, üçkâğıt açıp biraz para toplayıp hödüğün tekini bir çizik dahi atmadan kazıkladın ya ciğeri beş para etmez, çıngıraklı yılandan aşağılık bir adamsın!
Sure, peddle a few lightning rods, pick up a couple of bucks in a shell game fleece a yokel without even scratching him and you're a scalawag.
Kar gibi beyazdı yüzü... Ve Barry'nin gittiği her yerde gemisi de yanındaydı.
His fleece was white as snow, and everywhere that Barry went, the ship was sure to go.
Güneşte saçları yün gibi yumuşacık olurdu.
And in the sun his hair became fleece.
Altından bir posta sahip olan koç Nefele'nin oğullarından biri olan Frisso'yu denizin... öte yanına taşımayı başardı.
The ram had a golden fleece and managed to carry one of Nefele's sons across the sea. His name was Frisso.
Geminin adı :
The ship is called the Golden Fleece.
Tanrıların bir armağanı.
Its fleece is of gold.
- Asla geri dönme.
Never to think of the Golden Fleece?
Postu alın.
Get the fleece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]