Flown tradutor Inglês
1,350 parallel translation
Bugüne kadar çıktığınız görevler içerisinde en zoru bu olacak.
Of all the missions we've flown this will be the most difficult.
Evet, Chuck Yeager tarafından uçurulan P-51D Mustang'in uzaktan kumanda edilebilir kopyası... açılıp kapanabilir tentesiyle birlikte.
Yep, a remote-controlled replica of a vintage P-51D Mustang... flown by Chuck Yeager, complete with a fully operational slide-away canopy.
Ve aslında uçtuğun düşünülürse?
And now that you've actually flown?
1947. Yakında uçan her deneysel uçak UFO olarak görülecekti.
Soon, every experimental aircraft being flown was a UFO sighting.
Şimdi, babamın kullandığı iki kişilik bir uçaktasın kendisi 5 kilo verip 210 kiloya düşmüş.
Now you are in a two-seater and it is being flown by my father who weighs 462 pounds, because he lost 10.
Pasifik Okyanusunun ortasına getirildiler.
Everybody being flown to the middle of nowhere in the Pacific Ocean.
Üstelik projemi çalmışsınız.
I got pulled off an oil rig, flown halfway around the world because you stole my drill design.
Kolayca uçup gidebilen
♪ Too swiftly flown away ♪
Seninle iki kez uçtum...
I've flown with you twice.
Benden Belediye Binası'ndaki veda konuşmasında yanında olmamı istedi Adaneur ve diğer tüm üst düzey Alman yetkililer, koşa koşa gelmişti.
So then he asked me to go with him to the final farewell ceremony at City Hall. And Adenauer and all the top German officials had been flown in.
Pilot Gary Powers, şimdiye dek yapılmış en uzun ve en tehlikeli uçuşlardan biri için seçilmişti.
Pilot Gary Powers was selected for one of the longest and most dangerous spy missions ever flown.
Bu haberi, uçuş okulundaki bir arkadaşından duyduk.
That's what we heard from someone who has flown with him.
Uçup gitmişler.
The birds have flown.
Kuş kafesten uçtu ha?
Flown the coop, huh?
Aşk tanrısı uçarak kaçtı.
Cupid has flown the co-op.
Bilirsin Yıldız Gemisini uçurmak asla bir mekiği uçurmaya benzemez.
You'd think he'd never flown a shuttle, much less a starship.
Daha kötü şartlarda da uçmuştuk.
We've flown through worse.
Daha yeni oradan geldim.
I have already flown there...
Ve cüretimi bağışlayın... fakat şiddetli bir çarpışmaya adamlarımın bir düzenbaz ve bir melezle... götürülmelerine izin vereceğimi sanıyorsanız... büyük hata yapıyorsunuz.
And excuse my bluntness... but if you think I'm going to let my men... be flown into combat by a rogue and a half-breed... you're sadly mistaken.
Aklımı kaybedip, yoğun bir duygu girdabında kaybolmak istiyorum.
I want to be flown head-on into a massive, swirling vortex of emotion.
Kimyasal uzmanlar köpuk ile gazi etkisiz hale getirecek.
Dyess AFB has flown in experts with bio-agent neutralizing foam.
Daha önce uçağa binmedin mi?
Never flown before?
- Bu gemi elle uçurulabilir mi?
- Can this ship thing be flown manually?
- Ve simdi o da elinden uctu gitti!
- And now he's flown too!
Uçtu gitti.
She's flown away.
Kapıyı hiç açmadım, ama yine de kaçmayı başarmış.
I didn't open the door much, but it's gone. It must have flown away.
Diğer tarafında nereden çıkacağını bilmeden balıklama atlardın ve beni de yanında götürüyordun!
Flown straight into it without knowing where you'd come out the other side, and you were taking me with you!
Ayın etrafında kaç kere uçtun Smallville?
How many times have you flown around the moon, Smallville?
- Travis'ten geliyor.
- It's being flown in from Travis.
İnsanoğlu sadece Dünya'nın etrafındaki bir yörüngeye kadar birkaç yüz kilometre uçmuştu.
Men had flown just a few miles up in orbit around the Earth.
Voyager'dakinden daha ileri elektronik ekipman ve mekanizması olan bir şeyle bilmeden onun içine uçsaydık, anında ölürdük.
Had we flown into that, unknowingly, with Voyager's sophisticated electronics and mechanisms, we'd have died instantly.
O zamandan beri uzay araçları Güneş Sistemi'ne, dev gezegenlere ve onların aylarına ulaşan merkezin en dışına uçtu.
Since then, probes have flown to the edges of the solar system, to the giant planets and their moons.
Mariner'lar gezegenin yörüngesine girmiş veya üstünden uçmuşlardı.
The Mariners had orbited or flown by the planet, but the idea of getting a lander on the surface...
Tellerin üstünden uçabiliyor muyuz?
Have we flown over the fence? - Not quite.
Rocky uçan sincap yıllardır uçmadı.
Rocky the flying squirrel hadn't flown in years.
Bull winkle için New York'u beraber kaçırmayı yönetmek için ve Washington'a uçmak yerine, D. C.
For Bullwinkle had managed to miss New York altogether and had flown instead to Washington, DC.
Bana bakma. 30 yıldır Cessna'dan büyük bir şey kullanmadım.
Don't look at me. I've flown nothing bigger than a Cessna in 30 years.
iste miami den uçan adam.
Here it is, man. Flown in from Miami.
Norfolk, Virginia'da yerleşmiş olan dalgıçlar, birkaç saat önce olay yerine jetlerle geldiler. Çoğu hâlâ bu sabah giydikleri üniformaların içindeler.
Stationed in Norfolk, Virginia, the divers were flown by jet to the scene just hours ago, many still dressedin the same uniforms they were wearing only this morning.
Uzaktan kumandayla uçuyormuş.
It was being flown by remote.
Filo 6 Mutlak Hücum toplanma bölgesini geçti.
Group 6 has flown beyond the Fail Safe point.
"Pilotlar deli mi sayın Başkan?"
"Are they being flown by madmen, Mr. President?"
Biraz kulağa hoş geliyor.
A bit high-flown. The goose is heavy.
Orada bazı çıkarma araçları vardı. Bir komutan "Kullanmadığımız büyük bir bayrağımız var." dedi.
So they got some of the LSTs that were there, and one of the LST commanders said, "When we stopped at Pearl, we got a big flag, but we've never flown it."
Gerçek şu ki ; Londra'ya sırf bundan kaçmak için gittim.
[The] truth is, I would have flown to London just to avoid it.
Hayır. Bir günlüğüne oraya giderdin. Ama gitmedin.
No, you could have flown out there for a day, but you didn't.
Çok hızlı geçti.
It's really flown by.
Bana uçurulan her et dikkatimi çeker.
Hey, anytime meat is flown to me, you caught my attention.
H e uçan mustafa strombold, calcutta.
H e's flown eric strombold in from calcutta.
Otomatik pilot veya uzaktan kumanda ile uçabilir mi?
Can it be flown using autopilot or some sort of remote control?
Hiç tek başıma uçmadım.
I've never flown solo.