Freezing tradutor Inglês
3,901 parallel translation
Dondum.
Gosh, I'm freezing.
- 4 derece. - 4 derece çok soğuk.
- It's 4 ° C. - 4 ° C is fucking freezing.
- Donuyorum.
I'm freezing, man.
Tanrım, buz gibi!
Oh, God, it's freezing!
Donuyorum.
It's freezing.
- Seni dışarda tutmuyorum.
I'm not freezing you out.
Hâlâ karda kıç dondurmanın neresi eğlenceli anlamıyorum.
I still don't get what's so fun about freezing your ass off in the snow.
Şimdi taksi bekliyorum ama hava çok soğuk.
Listen, I'm waiting for a cab, and it's freezing out.
Bankamın verdiği bilgiye göre siz ve sikik eyalet bürokrasiniz hesaplarımın dondurulmasından sorumluymuşsunuz!
My bank informed me that you and your bullshit state bureaucracy are the parties responsible for freezing my accounts!
Hatırlıyorum... Beni yönettiğin günü hatırlıyorum. Film merkezindeyken,... hazırladığın o saçma montajı.
I remember that... remember that day when you directed me in a ridiculous montage piece that you were doing when you were at the film center, and you made me walk down into a pool of freezing cold water,
Ama günlerce çarpıştılar... Dondurucu soğukta kardeş binlerce kardeşini öldürdü.
But for days, they fought, brother killing brother by the thousands in the freezing cold.
İnan bana, eğer tepelere doğru gözden kaybolursak birbirimize kibrit çöpleri gibi sıkışırsak savaşmak yerine kıçımız donarsa tam olarak onların istediği şeyi yaparız.
Believe me, if we disappear up into the hills, crammed together like matchsticks, freezing our asses off instead of pressing the fight, we're doing exactly what they want.
Su buz gibi.
That water's freezing.
Burada donacaksın.
Here. You're freezing.
Burada mangoları soğutuyorum!
I'm freezing my mangos over here.
Hayır, kar yağacak kadar soğuk değil hava.
No, its not freezing to be snow.
Dondum.
It's freezing.
- Evet, donuyorum.
- Yeah, I'm freezing.
Hava buz gibiyken ne olacak?
What will happen when it's freezing?
Hiccup, donuyorum.
Hiccup, I'm freezing.
- Donuyorum.
I'm freezing.
Kicimiz dondu burada, gereksiz herif.
Freezing our nuts off out there, waste man.
Donmaya başladım.
I'm freezing my nuts off.
Hizmetlerimi sunmak konusunda ne kadar istekli olduğumu biliyorsunuz, fakat Mr.Cross beni uzak tuttuğu sürece ona ne kadar yardımcı olabileceğimi kanıtlayamam.
You know how eager I am to offer my services, but as long as Mr. Cross keeps freezing me out, I have no way of proving to him how helpful I can be.
Burada donmuş bir adam var.
Freezing stranded guy out here.
Yani, üşür mü?
I mean, she's freezing.
Hava buz gibi.
Ah, it's freezing!
Donuyorum.
I-I'm freezing.
Babamla suya inmekten o dondurucu şafak soğuğunu yemeden elimizde bir çift soğuk bira tutmaktan çok sevdiğim bir anım yok.
There's nothing that I love more than just getting out on the water with Dad, the freezing cold dawn, a couple of cold beers in hand.
Lois, belli ki kızcağız soğuktan donuyor.
Lois, this woman is obviously freezing.
Bilginize : kanın donma olayı, donma noktasının altında gittikçe artabilir.
FYI : Frost can cumulate in less below freezing except during process called...
Yanmak mı? Donuyorum.
The hell with hot, I'm freezing to death.
- Baba, kapıyı kapat, donuyoruz.
Dad, shut the door, it's freezing!
- Dışarısı buz gibi.
- It's freezing out.
Sabah saat 3'tü ve soğuktan donmuş durumdaydım.
It was 3 o'clock at night and freezing cold and I was sitting at the helm.
Orası çok soğukmuş.
That place is freezing.
- Bence, Romney'e oy verdi diye Clint'i dışta tutmayı bırakmalıyım.
You know, I really need to stop freezing out my Clint just because he voted for romney.
Çok üşüyorum da.
I'm freezing to death.
Bir şey mi oldu?
It's freezing in here.
Ama donuyorsun.
but.. You're freezing...
Ve ben senin yerinde olsam donmuş ve buz gibi göl suyu.. ... için daha fazla endişe ederdim.
And if I were you, I'd be more concerned with the cold weather and the lake freezing over.
Tıpkı kapıda olduğu gibi gölde tekrar donacaktır.
Just like the door we came through, it's freezing over again.
Kıçım dondu.
I'm freezing my bollocks off.
Bu umutsuz durumda karizması olduğuna inandıkları bir lidere inanmayı seçtiler.
So all these soldiers had to do in Stalingrad, freezing, and surrounded by their enemy, was to rely on Hermann Goering to keep his word.
Bu yüzden askerler Stalingrad'da onlardan bekleneni yaptılar. Hermann Goering'in sözlerine güvenerek beklediler ve çevreleri düşmanla çevrildi.
So all these soldiers had to do in Stalingrad, freezing, and surrounded by their enemy, was to rely on Hermann Goering to keep his word.
Seni eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım.
Never having to hit you will never happen like the earth freezing.
Dondurucu soğuk var.
It's freezing cold.
Dışarısı buz gibi.
It's freezing outside.
Kalk haydi, bu gece dışarısı buz gibi.
Come on, it's freezing out here tonight.
Buz gibi mi?
Freezing?
Banka hesaplarını, erişimlerini, evini, tüm hayatını donduruyorum.
I'm freezing your bank accounts, I'm freezing your assets, your home, your whole life.