Fritzi tradutor Inglês
92 parallel translation
Onu rahat bırak, Fritzi.
Leave him alone, Fritzi.
Gel, Fritzi, işte tatlı kız.
Come, Fritzi, that's a good girl.
Fritzi.
Fritzie.
Fritzi.
- Yes, Fritzie.
Hapşırdı ve Fritzi "çok yaşa" dedi.
He sneezes, Fritzi says "salute."
Hoboken'li Fritzi Neste mi?
Fritzi Neste from Hoboken?
Her neyse, Fritzi "çok yaşa" dedi.
Anyway, Fritzi says "salute."
Silvio bütün gece boyunca Fritzi'yi suçladı.
For the rest of the night, Silvio blamed Fritzi for his losing streak.
- Sen her şeyi düşünüyorsun.
Fritzi, you think of everything.
- Fritzi.
- Fritzi!
Fritzi, buradasın.
Off to the USA.
- Fritzi yapma.
Keep down, Fritzi!
Aşağıya in. Fritzi, ateş ediyorlar.
You can't climb up there!
Ben bu duvarı mutlak geçmem gerek diye düşündüm.
I just had to go over there... or I'd lose Fritzi.
Fritzi gidecek.
Fritzi goes.
Aşağıda 30 kişi ve Fritzi var.
30 people and Fritzi are down there.
Fritzi, silahlarını al.
Get their guns, Fritzi. Get back there!
Fitzi, kaç git.
Fritzi, get outta here! We both go, or neither of us.
Lotte, bu Fritzi.
Lotte, this is Fritzi. Fritzi, this is Lotte.
Fritzi kendi yoluna gitti.
Fritzi went her own way
- Ben Fritzi.
My name's Fritzi.
Naber, Fritzi?
What's up, Fritzi?
Fritzi'nin sana içecek bir şeyler getirmesini ister misin?
Would you like Fritzi to fix you a bug juice or something?
Görüşürüz, Fritzi.
Bye, Fritzi.
Fritzi'nin birçok yerinde kırık var, ve Jill'in yüzü sanki berbat bir yolda günlerdir yolculuk yapıyormuş gibi.
Fritzi's got multiple fractures, and Jill's face looks like 40 miles of bad road.
- Fritzi, kimdir bu hıyarağası? - Jackson mı?
- So Fritzie, who is this jerk, anyway?
- Fritzi? Hey, yeni numaranı...
Fritzy.
- "Fritzi".
Fritzy.
Sana Fritzi diyor.
She calls you fritzy.
Fritzi!
fritzy!
Fritzi? Sen misin?
Fritzy, is that you?
Bir cinayeti çözmede sana yardım eden birine.
- This is hardly an appropriate way. - Fritzi?
Çok üzgünüm, Fritzy.
I'm so sorry, Fritzi.
Fritzy, bütün günümü ayyaş birinin cesedini koklayarak ve azar işiterek geçirdim.
Fritzi, I've spent the entire day smelling a boozy corpse and getting yelled at.
Fritzi!
Fritzy!
Elimden bir şey gelmiyor, Fritzi.
Oh, I had no choice, Fritzy.
- Fritzi...
- Fritzy.
Fritzi'ye de El Jefe davasında yardım etmeyi önerdim ama sanırım işyerinde bulunmamdan çok utanıyor.
i even offered to help fritzi here with this el jefe case, but i think he's too embarrassed to have me around the office.
- Fritzi mi anlattı sana bunları?
did fritz tell you about all that? no!
Ne var, Fritzi?
What is it, Fritzy?
Sen eve git, toparlan planladığımız gibi Fritzi ile yemek ye ve rahatlamaya çalış.
You go on home, pack, have dinner with Fritz, like we planned, and try to relax. - I'll referee.
Anne, Fritzi'nin gelmeyeceğinden korkmuyorum ki.
Oh, Mama, I'm not worried about Fritzy not showing up.
- Çünkü, Fritzi seni bütün kalbimle seviyorum. Ama bazen kalbim şu kadarmış gibi geliyor.
Because, Fritzy, I love you with all my heart, but sometimes I think my heart is only this big.
Kaşınmayı bırak, Fritzi.
Stop scratching, Fritzi.
Fritzi.
Fritzi!
Fritzi.
Fritzi.
Fritzi, bu Lotte.
- Hi there.
Fritzi diyor ki sessiz kalma hakkına sahipmişsin.
fritzy says you have the right to remain silent.
Fritzy.
fritzi.
Fritzi, fritzi, buraya gelme sakın!
- Don't come in here!
- Merak etme, Fritzi.
relax, fritzi.