English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ F ] / Fıça

Fıça tradutor Inglês

718 parallel translation
Ayrıca, sıfırdan yaratılmış sentetik bir virüs olduğunu keşfettim.
Furthermore, I've found it's a synthetic virus created from scratch.
Bay Egelbauer sadece birinci sınıf bir şarkıcı olmakla kalmıyor kendisi ayrıca Strump ve E -
You see, Mr. Egelbauer is not only a first-rate singer... but he's also the head of Strump and E -
Ayrıca o, birinci sınıf bir adam.
Yes, and a first-class man, too.
Hepsinden öteyse birinci sınıf bir kaplıca gibi zaten aksini iddia etmek zor neticede şaşırtıcı bir hastalığı iyileştiriyor.
Above all, it looks like a 1st-class spa... which is just what it is... since it cures an astounding illness.
Ayrıca fırında koyun eti, Kentish tavuk göğsü haşlama gümüş balığı fırında sığır filetosu, pirzola, ızgara böbrek ve ya da fırında ördek var.
-... roast saddle of mutton, Kentish chicken pudding boiled silverside, roast sirloin, chopped steak, grilled kidneys or roast duck.
Ayrıca cuma günküler de, 2. fıkranın tümü.
Also of Friday's meeting, all of article, erm... 2.
Zayıf ve esmer, ayrıca...
Thin and dark and...
Ayrıca Bayan Marley'in kahyası birinci sınıf bir menü hazırladıklarını söyledi efendim.
And besides, Mrs. Marley's butler tells me that their new cook is really first-class, sir.
Ayrıca sınavlar için de, çok zayıf olduğunuzu düşünüyorum.
You know what else? You're too frail for the exam.
Ayrıca efendim, lütfen L'den R'ye ve F'den P'ye,.. ... düzgün telaffuz ettiğinizden emin olun.
And sir, please make sure you enunciate R from L, and P from F correctly.
Kızları. Bir tanesi birinci sınıf bir borsacı ile evli. Paralarıyla nasıl daha akıllıca yatırım yapabileceklerini biliyor.
Daughters, one of'em married to a high-Class broker... who knows how to invest their money more wisely.
- Ayrıca fındığı dişimle kırabiliyorum.
- I can crack nuts with my teeth too.
Ayrıca, babam Warwick yüzünden benden nefret ediyor ve hiç şüphe yok ilk fırsatta benden kurtulacaktır.
Besides, he hates me for my father Warwick... and will, no doubt, shortly be rid of me.
Tatyana Sergeyevna ayrıca sınıfın yöneticiliğini de üstlenecek.
Natjana Sergeyevna Levchenko.
Ayrıca, belki de her insana olduğu gibi, karşısına bir fırsat çıkacak.
AND ALSO LIKE ALL MEN, PERHAPS THERE WILL BE AN OCCASION,
Ayrıca, bu gece bölgende şiddetli fırtına bekleniyor.
Also, severe storms expected throughout your area tonight.
Ayrıca bildirmeliyim ki füze fırlatılmayacak.
I must also inform you of this, sir. - I've decided not to fire the missile.
Horie, sen ayrıca sınıf başkan yardımcısıydın değil mi?
Horie, he was also the vice monitor.
.. ve fırtınaların merkezi, ayrıca yüzen adalar, .. ağaç kadar yüksek Orkideler.
And in the center there're maelstroms and floating islands with their orchids, high like trees.
Ayıca bünyesi çok zayıf, dayanacak gücü yok.
She's weak all through. She hasn't the strength.
Doktor F.B.I. ca aranıyor olmasına karşın sırf bir mahkûmu görmek için Bölge Hapishanesine geliyor.
The doctor's an interstate fugitive, and he's got the guts to walk into the L.A. county jail.
Ayrıca isim yapmak için de iyi bir fırsattı.
And it was a chance to make a name.
Ayrıca, kolaylıkla uçurumlar halatlar, fırınlar, hatta plastik torba bile bulabilirsin.
You can also find, at your convenience, heights, ropes, ovens, even plastic bags.
Slater'n devriyesi, güneye.. Wallingham konvoyu istikametine doğru devam ediyordu, ve büyük şef Beş Fıçı ile mavi gözleri yüzünden kızılderililer arasında ayrıca Gökyüzü Gözlü olarak da bilinen, kalıtımsal olarak daha doğrusu soyu bozuk olduğundan, küçük görünüşü sebebiyle Eğilerek Yürüyen de....... denen şef yardımcısı liderliğindeki... bir grup Sioux savaşçısı hareket halindeydi,
The Slater patrol was turning south towards the course of the Wallingham train, and a band of Sioux warriors was on the move, led by the great Chief 5 Barrels and his sub-chief, Walks-Stooped-Over, who was also known in certain Indian circles as Sky Eyes,
Ayrıca eğer 20 gün önce ekersen Eylül'de fırtınaya da yakalanman sorun olmaz pirinç çabuk yetiştiğinden hiç bir sorun da çıkmaz öyleyse!
Besides if you do your planting 20 days earlier no matter how stormy it gets in early September it's no problem, because the rice is fully grown by then!
Güneşli ve ılık bir gün. Lakin fırtına bastırabilir. Ayrıca unutmayınız.
'Weather - continuing warm and sunny,'with a danger of sudden storms.
Ayrıca bu iki birinci sınıf baş müfettişin dediği gibi "yırtıcı dedektifler" bu adamın niçin arandığından bile bihaberdiler.
Plus which... these two first-class what the Chief Inspector likes to call "slashing detectives" didn't even know what he was wanted for.
Asya'da tehlikeli bir hükümet darbesi, ayrıca ABD'nin yörüngesel nükleer savaş başlığı platformu fırlatacak olması, tabi, bu diğerlerinin başlatmasına neden oluyor.
And this could be highly critical. The launching of an orbital nuclear warhead platform by the United States, countering a similar launch by other powers.
Ayrıca yemeklerde birinci sınıf.
And the food, first-class too.
Ayrıca o, senin aptal nişanlından çok daha zayıf.
And he's much more elegant than your silly fiancée is.
Bence bu kız birinci sınıf bir sanatçı olabilirdi... tabii şu lanet olasıca hormonları araya girmeseydi.
It's just that I happen to think she could be a first-rate artist if her damned hormones didn't keep getting in the way.
Ekonomi sınıfı 585 dolar. Birinci mevki 798 dolar. Ayrıca hayvan için 40 dolar.
Economy will cost you $ 585... and first class is $ 798... plus $ 40 for the animal.
F.B.I. yüzünden. Ayrıca polis de dört farklı eyalette peşindeydi.
Because the F.B.I. And the police in four different states were on his tail.
Bay Weinberger, Dawn Davenport sınıfın ortasında köfteli bir sandviç yiyor... ayrıca sağa sola notlar yazıp gönderiyor.
Mr. Weinberger, Dawn Davenport is eating a meatball sandwich... right out in class, and she's been passing notes.
Sana bu ülkedeki çalışan sınıfın % 6,7 sinin işsiz olmasının gerçek nedeninin, durgunluk veya ücretler ve hayat pahalılığı değil de... iyi tertiplenmiş, hesaplanmış ve akıllıca oluşturulmuş bir entrika olduğunu tartışmasız bir şekilde ispatlamamı ister misin?
Would you like me to give you actual indisputable proof that 6.7 % of the working class of this country is unemployed and not because of a recession or wages and high prices but because of a well-organized, calculated, brilliantly-conceived plot?
Ayrıca casusu ortaya çıkarmışsan ve lakin casus bunu bilmiyorsa bu durumu kendi avantajına kullanmak için fırsatın olur.
Besides, when you surface a spy, and he doesn't know it... you can turn him to your own advantage.
Özel Çamlıca Lisesi 10. 2 ve 3 numaralı ekipler Son sürat Ahırkapı Feneri'ne gidin.
- Its taste is delicious, it's good for the brain and includes A, B, C, D, E, F, G, H vitamins.
Uzun, siyah yelelerini sıkıca tutmuş ve şimşek gibi fırlayıp uzaklaşmışlar.
He grabbed hold of that long, black mane... and away they went, like lightning.
Ayrıca alanda ufak düzensizlikler de vardır. Alanın daha güçlü veya zayıf olduğu bölgeler bulunur.
There are also small irregularities in the field, locations where the field is a little weaker or stronger.
Ayrıca sağlıksız, zayıf bir bünyesi vardır.
He's also unhealthy and has a weak constitution.
Barmen, bana hızlıca dört paket fıstık verebilir misin?
Barman, quickly, can you just give me four packets of peanuts?
Ayrıca, kan kaybettim ve kendimi zayıf hissediyorum.
Besides, I lost blood and I feel faint.
Sonra da bir "B" bir "C", "D", ve "E" ayrıca bir "F", "G", "H", "I", "J"...
He then caught a B, a C, D, an E and an F, G, H, I, J...
Şu anda zamanı ve fırsatları akıllıca kullanmam benim için önemli.
It's important now that I use my time and opportunities wisely.
Paraşüte sıkıca sarılıp, kendini dışarı fırlat.
Hold that baby tight to your chest and jump away from the prop wash.
Ayrıca Sınıf 4, New York şoför ehliyeti lazım.
Also, you need a Class Four New York chauffeur's license.
Kanalı geçerken deniz aşırı dalgalıydı ve Londra'ya yeniden kavuşma fırsatı ayrıca Moriarty'nin samimi olduğu suç ortaklarından biriyle tekrar karşılaşma ihtimali ve eski dostum Watson'u görecek olmam trende uyumamı oldukça engelledi.
The sea was exceeding rough during the channel crossing and the prospect of seeing London again and an intimate encounter with one of Moriarty's confederates plus the added pleasure of seeing my old friend Watson quite prohibited sleep on the railway train.
Ayrıca, sizin de gerçek bir şey yapma fırsatınız olur.
Besides, it'll give you something real to do.
Ayrıca, onun gibi görünür ve kokarsam başarı şansım sıfır olacak.
Also, the chances of me scoring if I look and smell like him are zero.
Ayrıca, fısıldamanın işe yarayacağını hiç sanmıyordum.
Besides, I don't think whispering's going to help.
Ayrıca Tom, F-14'lerin uçurulması en zor uçaklar olduğunu söylesin.
Also Tom should say that F-14 is one of the hardest planes to fly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]