English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Gamble

Gamble tradutor Inglês

1,964 parallel translation
Kumarı seven kişi, servet sahibi olur.
Men who like to gamble end up rich.
Muhtemelen fazla oynamayacağız.
Well, we probably won't gamble much.
İçmek, kumar ve sevişmek.
Drink, gamble, and get laid.
Oynamak zorunda değiliz.
We don't have to gamble.
Daha fazla kumar oynamayacağım bu gece.
I'm not gonna gamble any more tonight.
Kumar oynamak istemiyorsan, bu sorun değil.
You don't want to gamble, that's no problem.
Seni içki içerken, kumar oynarken ve garip kızlarla yatarken görüyorum.
I see you drink, gamble, you have strange girls sleep over.
Hepsi ya uyuyor ya da kumar oynuyor.
All they do is nap, or gamble.
Kumar oynamak ister misiniz?
You guys want to go gamble?
Hayır, bütün paramızı kumarda kaybetmene izin vermiyoruz.
No, we're not letting you gamble all our money away.
Alanın sahibi, Maurice Connors, kumarı seviyor.
Owner of the racetrack, Maurice Connors, likes to gamble.
En büyük riski otobüsü kaçırırken aldım fakat bu Kira ile bağdaştırılamaz.
My biggest gamble was the bus-jacking incident, but... It is impossible to connect it with Kira.
Bu kutup ayısı bir kumar oynadı ve kaybetti.
It was a gamble that this bear took, and lost.
Bütün operasyonların en öldürücüsü ölüm veya yaşam kumarıdır.
The most lethal of all operations is the Life or Death Gamble.
Macao'ya yine riskli bir petrol işi için gittiğimde,
I went with this official to Macao to gamble It had to do with the oil business
Kumar oynamayın!
Don't gamble!
Kazanmak uğruna her şeyimi feda edebileceğim bir oyun.
One gamble I would have given anything to win.
Eğer Montecito'nun sahibi olursak... bir daha burada kumar oynayamayacağımızın farkındasınızdır sanırım.
You do realize... that we won't be able to gamble at the Montecito if we own this place.
Hayır, siz buyurun kendi kasinomda oynamam ama hepsini harcamayın, ben almaya geleceğim.
No, you guys go ahead, I can't gamble in my own casino but don't blow it all I'm ready to take it from you myself.
Sen kumar oynarsın veya birlikte bir şeyler yeriz.
You can gamble or you can get something to eat.
Görev başında kumar oynayacağını da düşünmezdim.
I didn't think that you would gamble on duty.
Kumar oynayacak mıyız?
- Are we gonna gamble? - No, suckers gamble.
Beyler, kumar oynamak istiyorum.
Gentlemen'let us gamble.
Kumar oynarım, Michael.
I do gamble, Michael.
Ted kumar oynamaz mıydı?
Didn't ted used to gamble?
Diyelim ki biri, şey, kumar...
If someone wanted to, let's say, gamble...
Gerçekten büyük rakamlar için kumar oynamak istese bunu nerede yapabilir?
But i mean, really gamble, with a lot of money, Where might one go to do that?
Ted, artık kumar oynamadığını biliyoruz.
Ted, we know you don't gamble anymore.
Benim için gerçekten anlamı olan binalarımızdan birinin kumarda kaybetmesine izin verdin.
You Let Him Gamble Away The One Building Of Ours That Actually Meant Something To Me.
Çirkin adamlar, etrafta bakacak güzel kızlar varken... daha çok kumar oynarlar.
Ugly guys do gamble more when there's pretty girls to look at.
Ateş, biz ölümlüler... içki içerken, kumar oynarken, zina yaparken geldi zaten.
The fire has already come, as we mortals drink, gamble and fornicate our ways through this world.
Anladım. Politika bir yana sekiz yıldır işimize yarıyorlar. Müşterilerimize iyi davrandılar.
Hear-hear, but politics aside these last eight years have been good to us because they've been good to Proctor and Gamble and united fruit company, etcetera.
Kumar oynayan Müslümanlar da var.
They gamble as well.
180 milyon dereceye ulaştığında, yaşamak için umutsuzca bir kumar oynayarak helyumu yakıp karbona dönüştürmeye başlayabilir.
When it reaches 180 million degrees, it can start fusing helium into carbon, in a desperate gamble to survive.
Kumar oynamayı sever misiniz çocuklar?
You guys like to gamble?
Bahse girmezsin yada kumar oynamazsın.
Yep, you probably don't even bet or gamble.
Kumar oynamayı sever misiniz?
You guys like to gamble?
Bir iş atalım bakalım.
I'm gonna gamble.
Hayır. Ben kumarbaz değilim.
Nah, I don't gamble.
Theo Gamble diye biri tutmuş burayı.
Rented to a Theo Gamble.
Theo Gamble.
- Theo Gamble.
Theo Gamble.
Theo Gamble.
İyi ki bahis oynamıyorum, değil mi?
It's a good thing I don't gamble, huh?
Theo Gamble adını kullanmamış ama katilin tarifine uyuyor.
Didn't go by Theo Gamble. Fits the description of our doer.
Bu kumarı gerçekten oynamaya değer mi?
Do we really want to gamble that he's sticking to the rest of the model?
Çalışmayıp sadece kumar mı oynuyorsun?
You don't work, you just gamble?
Yani sürekli kumar mı oynuyorsun?
So you just gamble all the time?
O zaman niye onunla kumar oynadın?
Well, then, why did you gamble with it?
- Dahi Dr. Gramn ve akıl oyunları, değil mi?
- The brilliant Dr. Gramn... and his psycho gamble, is that it?
Bir keresinde Gobi Çölünde son bidon suyuna kumar oynamıştım, ve bu da 2 gün daha yaşamak demekti.
I remember once in the Gobi Desert I had to gamble for a last gallon of water, and that meant two days of life.
- Kumar mı oynuyorsun?
- You gamble?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]