Gateau tradutor Inglês
46 parallel translation
Pasta.
Un gateau.
Senin en sevdiklerin.
Your favourite gateau.
Soğuk tavuk, paté d'alouettes, salade de langoustine, gateau de carottes et Gruyére...
Cold chicken, paté d'alouettes, salade de langoustine, gâteau de carottes et Gruyére... You.
Ya... les, oh, d'oeuvres, ee, gateau au poivres, terrine et fillet lamb et poison au ee, poi, poi...
How about some... some, er, les oh d'oeuvres, er, gâteau au poivres, er, terrine et fillet lamb et poison au er, poi, poi...
Sana gateau aux poivres ısmarlayacağım.
I'll order you some gâteau aux poivres.
- Simdi olmaz Niles. Vicky'ye crepe gateau tarifimi veriyordum.
I'm telling Vicky my recipe for crépe gâteau.
Gato iyidir.
The gateau is good.
Şu pembe renkli şeyi nasıl yiyorsun hiç aklım almıyor.
I don't know how you can eat that- - gateau de pink blobby bits.
Kara Orman yaş pastasını Danny ısmarladı.
The Black Forest gateau is on Danny.
Hayır, yaş pasta, geçen hafta miğferini kaybettiği için.
No, the gateau is for misplacing his helmet the other week.
Kara Orman pastamız ve ahududu tatlımız var.
Now, we have Black Forest gateau and raspberry pavlova.
Bugünü enfes Gateau au Opera ile bitireceğiz.
We will conclude today with the delicate Gateau au Opera.
Gateau au Opera.
Gateau au Opera.
Adı Bay Gateau'ymuş.
His name was Mr Gateau.
Bay Gateau doğuştan körmüş.
Mr Gateau was from birth absolutely blind.
Bay Gateau kahrolmuş ve kalkıp yatağına gitmiş.
Mr Gateau, done for the night, went up alone to bed.
Kremalı pasta aldım lan.
I bought a fucking gateau.
Adı Bay Gateau'ymuş.
His name was Mr. Gateau.
Bay Gateau doğuştan körmüş.
Mr. Gateau was, from birth absolutely blind.
Bay Gateau kahrolmuş ve kalkıp yatağına gitmiş.
And Mr. Gateau, done for the night went up, alone, to bed.
Onu böyle yaptım çünkü belki bu sayede savaşta kaybettiğimiz çocuklar kalkıp eve dönebilirler.
GATEAU : I made it that way so that perhaps the boys that we lost in the war might stand and come home again.
Adı kremalı pasta.
It's called "Gateau".
Asıl ismi Ge-tau.
But it's G, "gateau".
Kafana takma, bir şey yok.
Ate a gateau. Do you wanna come in?
Çikolatalı pastanın sırrı kremanın kalitesinde saklıdır.
A quality meringue is the basis of gateau au chocolat.
Günün tatlısı artık sadece bir elmalı turta Afiyet olsun, Blair.
The gateau du jour is now humble pie. Bon appetit, Blair.
Kremalı pasta yedim.
Ate a gateau.
Kremalı pasta hazmoluyor.
Tastes of gateau.
"Gateau" Fransızcada pasta demektir.
"Gateau" is cake in French, everybodyknows that.
Dr. Gateau eczaneye, lütfen!
Dr. Gateau to the pharmacy. Dr. Gateau to the pharmacy.
5 numaralı at Mon Gateau bu müthiş yarışı kazanıyor.
What an exciting finish for the number five horse, Mon Gateau.
Adı Mon Gateau.
His name is Mon Gateau.
Ki kendisi biz sahibi olmadan önce de Mon Gateau'ya çok iyi bakıyordu... Burada Oscar dağıtmıyoruz anasını satayım.
Who she's taken such wonderful care of Mon Gateau since before we even owned him... you know, this ain't the goddamn Oscars.
- Yarışın favorisi olan Mon Gateau...
- Here's the favorite, Mon Gateau...
- Mon Gateau atılımını sürdürüyor.
- Mon Gateau continues to travel well. - He's good.
Pistin ucuna vardıkları sırada Mon Gateau, dış taraftan öne doğru hamle yapıyor.
They've reached the head of the stretch with Mon Gateau on the outside, up to take on the leaders.
Mon Gateau, öteki atı iterek geçiyor!
Ooh, Mon Gateau appeared to duck inward.
Mon Gateau tatmin edici bir biçimce zafer ulaşıyor.
- Go! - Mon Gateau has won it convincingly.
Mon Gateau'yu da böyle almıştık.
- That same thinking got us Mon Gateau. - Mm-hmm.
- Adı "Mon gateau."
- "Mon gateau" he's called.
- Mon gateau, demek ha?
- Oh, Mon gateau, huh?
Povoni, Norheim, Gateau. Sizin bununla ilgilenmenizi istiyorum.
Povoni, Norheim, Gateau, I want you guys on that.
Babam diyor ki, karaorman pastasını icad eden her kimse, o bir dahi olmalı.
My dad said whoever invented Black Forest gateau was a genius.
- Karaorman pastası mı?
- Black Forest gateau?
Küçükken, kardeşimle ben okul çıkışı babamın restoranına gidip bol bol karaorman pastası yerdik.
I remember when me and my brother used to go to my dad's restaurant after school and we always used to have Black Forest gateau.
Hayır, hayır.
Tastes of gateau.