English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Genetic

Genetic tradutor Inglês

3,079 parallel translation
Genetik Ürünleri deney?
Products of genetic experimentation?
Bu makinelerin topladığı veriler genetik mühendisliğinde kullanıyor olmalılar.
The data these machines collect would be used for genetic engineering.
Genetik mühendisliği mi? DNA gibi mi?
Genetic engineering?
Çünkü onun genetik kodunda nadir bulunan M hücreleri bulunuyor.
Because his genetic code contains the rare M-cell.
Üç yıl önce genetik araştırma tesisi alınmış.
Three years ago they acquired a genetic research facility.
Neden erkekler hep kadınların bir şeyden anlamadığını düşünür? Aslında beyin haritası çıkarma ve genetik araştırmalarda bazı basmakalıp düşüncelerin gerçek olduğunu kanıtlayan heyecan verici gelişmeler var.
Actually, there are exciting advances in brain mapping and genetic research that prove some stereotypes are true.
Çünkü bir bilim adamı olarak şu anki tedavilerin sınırlarını iyi biliyordu ve benim çalışmamdan da haberi vardı. Nanopartikül genetik terapi.
Because as a scientist, he knew the limits of current therapies, and he was familiar with my work... nanoparticle genetic therapy.
Otoimmün değil, kanser değil ağır metaller ve genetik hastalıklar da değil.
Wrong about autoimmune, not cancer, heavy metals, genetic issues...
... görüntüleme ve genetik testler...
... monitoring and genetic testing...
Löseminin genetik işaretleyicileri zaten Kerri'nin kanında. O yüzden bize Kerri ile uyumlu başka bir çocuğun kordon kanı gerekli.
The genetic marker for leukemia is already in Kerri's blood, so we need the cord blood from another child who's a match.
Aslında, beyin haritalaması ve genetik araştırmalarda ki Heyecan verici gelişmeler gösteriyor ki ; Bazı cinsel basma kalıplar doğru.
Actually, there are exciting advances in brain mapping and genetic research that prove some stereotypes are true.
Hayır, hayır, buradakiler... hepsi genlerden, bebek.
Nah, nah, that's just there- - all genetic, baby.
Hastanın sağlıklı hücrelerinin genetiğini kopyalayıp hasarlı olanların yerine koyuyordu.
It copied the genetic data of the healthy cells of the patient and used it to replace the damaged ones.
Şekil değiştirenin hafıza diskinde 6 farklı genetik profil bulduğum anlamına geliyor.
Meaning I found six distinct genetic profiles on that memory from the shapeshifter tech.
Sınıflandırılmamış bir genetik bozuklukla doğmuş.
Infant born with an unclassified genetic variant.
30 Temmuz 1989'da genetik bir bozukluğun getirdiği yan etkilerden öldüğü yazıyor.
Says he died from complications of his genetic abnormality on the 30th of July, 1989.
Çocukta tanımlanamayan genetik bir bozukluk vardı.
The boy had an unidentified genetic abnormality.
Ama aynı bozukluk onu bazı genetik deneyler için uygun bir denek yapmıştı.
But this same genetic deformity made him suitable for some... genetic experimentation.
Bilinmeyen genetik bozukluğun kısaltılmışı olarak.
Short for "unknown genetic disorder."
Genetik olabilir. Brugada sendromu.
Could be genetic- - Brugada syndrome.
Başka nasıl diğer genetik hatalıklar ile karşılaştırma yapabilirim?
How else do I compare them to other genetic disorders?
Birincisi kontrol yolu olarak genetik mühendisliği.
The first was genetic engineering as a way of control.
Genetik manipülasyonları kapsayan tüm araştırmaların bana bildirilmesi gerekiyor.
Any research involving genetic manipulation has to be cleared through me.
Kötü beslenmen ya da genetik sorunların yüzündendi. Ne olursa olsun, hiç memnun kalmadım.
Perhaps it was your poor nutrition or just your genetic inferiority.
Belki de sesimin tonunu seviyordur ki bu garip çünkü onunla genetik bir bağım yok.
Maybe she likes the sound of my voice, which is weird because I have no genetic connection to her.
Böbrek sorunu olabilir. Genetik de olabilir. Duygusuzluğa sebep olduğu kesin.
Could have kidney involvement, could be genetic, definitely causes apathy.
Genetik bir hastalıktır, böbrek yetmezliği bronşial tümörler, tırnak çizgileri ve sağırlıkla kendini gösterir. Aptal.
It's a genetic condition characterized by kidney failure, bronchial myomas, Mees lines and deafness.
Bu genetik bir hastalık!
House! It's a genetic condition.
Baksana şunlara. Genetik manipülasyon.
"Genetic manipulation."
Bu, nasıl başladığını bırak, nasıl durdurman gerektiği konusunda hiçbir fikrim olmayan genetik bir tsunami.
This is a genetic tidal wave, and I have no idea how to stop it, let alone what started it.
Okulda öğrencilerin genetik bilgileri yoktur.
The school doesn't have genetic information on the students.
Onu yaptığımızda, sadece en iyi genetik materyal kullanıldı... ki bu da benim hiçbir parçam olmuyor.
When we had her, they used only the best genetic material, which meant none of mine.
Hormonal nedenler, genetik ailevi nedenler geçirilmiş iltihabi hastalıklar, ameliyatlar, doğumsal anormallikler ve kimyasal nedenler bunu tetikleyebilir.
It might be caused by hormonal reasons, genetic reasons urethritis diseases, surgeries, birth abnormalities, chemical factors.
Bizim hızlıca idare edebildiğimiz, genetik yapısında değişiklik yapabildiğimiz ve belli bir yakıtı üretip üretemediğini test edebildiğimiz bir organizma.
It's an organism that we can quickly manipulate, we can make changes to its genetic make-up, and test whether it could produce a particular biofuel.
Sırada, seçilmiş birkaç genetik şifrenin çözümü daha uzun ve sağlıklı yaşam sürmemize yardımcı olabilir.
Next, our decoding of genetic secrets of a select few could help us all lead longer and healthier lives.
Bir genetik bilimciyim bu yüzden bireylerin genetik kodlarının yaşamımızın her bir evresini nasıl etkileyeceğiyle ilgileniyorum.
I'm a geneticist, so I'm interested in how our individual genetic codes can impact on every stage of our lives.
Scripps Sağlık'taki araştırmacılar, onları ayıran bir genetik kodun bulunup bulunmadığını araştırıyorlar.
Researchers here at Scripps Health are investigating whether there is something in their genetic code that sets them apart.
Genelgeçer bilgimiz genetik mesajın devredilemeyeceği üzerineydi. Ama genlerimize yaptığımız şeylerin sadece çocuklarımızı değil torunlarımızı da etkileyebildiğini gösteren bazı kanıtlar var.
The received wisdom has always been that that genetic message could not be passed on, but there's some new evidence that what we do to our genes can affect not only our children, but our children's children.
Bu onun genetik bilgisini yüzlerce hatta belki de binlerce yıl muhafaza edecek.
It will preserve genetic information that will last for hundreds, if not thousands, of years.
Her an gerçeğe dönüşmek üzere olan atılım, hangi hastalıklara yakalanılabileceği onların yenilebileceği veya meydana gelmeden durdurulabileceği hakkında öngörü yapabilmemize yetecek kadar kendi genetik yapımızı anlamamız.
The breakthrough that is just on the verge of becoming reality is understanding our own genetic make-up, enough to be able to predict what diseases we might get, and be able to beat the disease to the punch and stop that disease from happening.
Programı tekrarlamanın tek yolu senin genetik kodunda saklı.
Any hope of reproducing the program is locked in your genetic code.
Bu tıpkı genetik gibi.
It's like genetic.
Genetik mi?
Genetic.
- Genetik uyumluluğumuz yüzde 97 çıktı.
- Our genetic match is 97 per-cent.
İnsanın genetik materyalini yeniden programlamak istiyorsan bunun için bir dağıtım sistemi gerek ve virüs bunun için biçilmiş kaftandır.
Well, if you're going to reprogram human genetic material, you need a delivery system, and nothing works better than virus.
Genetik mutasyonu valize koyuyorsun vücuda bulaştırıyorsun ve vektör hedef hücrelere yükünü boşaltıyor.
You pack in genetic mutation, infect the body and the vector unloads into the target cells.
Genlerine bakalım.
Genetic view.
Genetik malzemeleri bizimkinden eski.
Their genetic material predates ours.
Ben sadece kendi çocuğumu yetiştirmek istiyorum ve düzgün genli bir baba arıyorum.
I just want to raise a child on my own, and I'm looking for a good genetic father.
- Genetik!
Genetic.
Genetic Disorder " Çeviri : volcano unnamedfeeling rhinceros
♪ Who... are you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]