Geçiyor tradutor Inglês
13,921 parallel translation
Polis geçiyor. Sakin davran!
Cops, cops, be cool!
Oda toplamaktan çok toz almakla geçiyor vaktim.
I spend more time sweeping dust than I do prepping rooms.
- Hayır, seninle dalga geçiyor, kovboy.
- Nah, he's fucking with you, cowboy.
Biliyorum, ama açıkçası bir şeyler geçiyor.
I know, but clearly, he's going through something.
İki siyah baba geçiyor.
Two black dads getting along.
Taşak geçiyor olmalısın.
You gotta be shittin'me.
Zaman nasıl da geçiyor.
How soon it turns.
Dalga geçiyor olmalısın.
You got to be kidding me.
Sanırım küçük bir süreçten geçiyor olabilir, o yüzden...
I think he might be going through a little something, so...
Gelecekte geçiyor, bir vürüs tüm köpekleri öldürmüş.
- No. a bottle! It's set in a time when dogs have been wiped out by a virus.
"... uykusuz geçiyor. "
Spent awake
"... uykusuz geçiyor... " Gaura!
Spent awake...
23. caddede olay yerinde ölü var. Fail, polisle dalga geçiyor.
D.O.A. on 23rd, perp laughing his face off at the P.D.
Delip geçiyor Hipnotize ediyor o gözler beni
♪ The kind of eyes that hypnotize me through
Bir sivil haklar yasası ilk defa mı Kongreden geçiyor?
Is this the first time a civil rights bill made it through the House?
Şerefsiz öne geçiyor!
Son of a bitch is turning it around!
Zaten modası geçiyor. Kafama fazla takmazdım.
That's trending downwards anyway, so I wouldn't worry about it.
Aklından neler geçiyor?
What is going on in that head of yours?
- Benimle taşak geçiyor olmalısın.
You gotta be fucking kidding me.
Evet, günümün yarısı böyle geçiyor.
Yes. That's half my day.
Ortasında değişiyor, diğer filme geçiyor.
It's spliced into the middle of it, right in the other film.
Ve Andy Walton ; yarışın ilk anlarında ikinci kulvardaki rakibi Clayton Stone'nun önüne geçiyor.
And Andy Walton takes an early lead against the lane number two swimmer Clayton Stone.
- 18. su kanalı buradan geçiyor.
What? Eighteenth fairway is going right through here.
- Evet, bu yüzden adında Brighton geçiyor zaten.
Yeah, that's why it's called Brighton Bowl.
Kızın sözü geçiyor.
You just, you let her wear the pants?
Dünyadaki kabloların büyük çoğunluğu Singapur'dan geçiyor.
Most of the world's cables are routed through Singapore.
Aklından hangi sahneler geçiyor?
What scenes are you thinking of? I'm lost here.
Jones, dalga geçiyor olmalısın.
Jones, you've got to be kidding me.
Doğum günüm harika geçiyor.
My birthday is awesome.
12'yi çeyrek geçiyor.
It's 12... 15.
Pam teyze menopozdan geçiyor...
Well, aunt Pam is going through menopause...
Dalga geçiyor olmalı.
You gotta be kidding me.
Çocukken neden zaman çok yavaş geçiyor?
Why does time pass so slowly when we're children?
Mekanizmalar harekete geçiyor.
The machinery is set in motion.
Ve onun saçı dökülmeye başlıyor ve onun biyolojik saati harekete geçiyor.
And his hair starts falling out and her biological clock kicks into action.
Bu anlaşma geçiyor değil.
This deal is not going through.
Harekete geçiyor!
She's winding up!
- Ama yoluna çıktığındaysa seni ezip geçiyor.
- but walks over you when you're in his way.
Maruz kaldığım muamelelere tepki göstermemizin zamanı geldi de geçiyor.
It's well past time we addressed the abuses I endured.
Şef, gerçek şu ki benim yaşımda birçok şarkıcının sesi inişe geçiyor, ama ben gittikçe daha iyiye gidiyor görünüyorum.
Maestro, it is true that a lot of singers my age are on the decline, but I seem to just get better and better.
İlgili şahıslarla temasa geçiyor.
She makes contact with our respective people.
Mahi topu delip geçiyor.
Mahi's smashing the ball.
Efendim, Mahi topu delip geçiyor.
Ma'am, Mahi's smashing the ball!
Ne oyunum gelişiyor ne de gelişmek için elime fırsat geçiyor.
Neither my game's improving... nor am I getting any opportunity to progress ahead.
Dhoni yarine geçiyor ve sayı kaybı devam ediyor.
- So Dhoni departs and a string of low scores continues.
- İyi geçiyor zaten, Sakshi.
- I'm having one, Sakshi.
Sekizi çeyrek geçiyor.
8 : 15.
Aklından ne geçiyor?
So what you thinkin'now?
Harlem'i kurtarmanın tek yolu yasal yollara başvurmaktan geçiyor. Ve gerçek istilacılara karşı korumaktan.
The only way to save Harlem is to do it legally... and fortify it against the real invaders.
Aklından neler geçiyor?
What's on your mind?
- Dinleyene geçiyor sanki.
- It really comes across.