Gibbs tradutor Inglês
5,399 parallel translation
Gibbs, bu Elina.
Gibbs, this is Elina.
Gibbs'in bu adama cehennemi yaşatması için sabırsızlanıyorum.
I can't wait for Gibbs to give this guy hell.
Gibbs, şüpheliyle benim konuşmamı istiyor.
Gibbs wants me to talk to the suspect.
Siz, Ajan Gibbs olmalısınız.
You must be Agent Gibbs.
Ajan Gibbs, çatışma kurallarımız tarafından bu tip durumlara herhangi bir desteğe izin vermeyi yasakladık.
Agent Gibbs, we're prohibited by our rules of engagement from lending any support in these situations.
Eğer onlardan birini vurursam, Gibbs ölür.
If I shoot one of them, Gibbs is dead.
Ajan Gibbs, yaptığı şeyle epey bir risk aldı.
Agent Gibbs took quite a risk with what he did.
Neden Gibbs'in yaptığını düşündün?
Why do you think Gibbs did it?
Bana zaten Wells'in bilgisayarına o olmadan giremeyeceğimi söylemişti, Gibbs.
She already told me that I can't log on to Petty Officer Wells'laptop without her, Gibbs.
Ama burada yapacak tonla işim var, Gibbs. Yani biraz sırasını beklemesi gerekecek.
But I've got a lot of work to do here, Gibbs, so she's gonna have to wait her turn.
Kişisel sebepler yüzünden ağırdan almıyorum, Gibbs.
I am not stalling for personal reasons, Gibbs.
Bu bilgisayar buraya geldiğinden beri bana biraz şüpheli göründü, Gibbs.
This computer has been suspicious since it came in here, Gibbs.
Bu bilgisayar bir yalancı, Gibbs.
This-this computer is a liar, Gibbs.
Gibbs, gidip onu almamızı istiyor.
Gibbs wants us to go pick her up.
Gibbs'e söyleyemezsin.
you can't tell Gibbs.
- Gibbs, Gibbs,
- Gibbs, Gibbs,
Gibbs, Gibbs!
Gibbs, Gibbs!
Kötü şans, Gibbs.
Bad juju, Gibbs.
Gibbs.
Gibbs.
Beni korkutuyorsunuz, Ajan Gibbs.
You scare me, Agent Gibbs.
Gibbs, merhaba, kapıyı çalacaktım ama bundan nefret ettiğini biliyorum ama bu gerçekten önemli ve önemliyse seni çıkarmanın sorun olmadığını farz ediyorum ve bu gerçekten önemli.
Gibbs, hi... um, I was gonna knock, but I know that you hate that, but it's really important, and I assume that if it's really important that it would be okay to pull you out, and this is really important.
Ekibin çok fazla değişmediğini görmek güzel, Gibbs.
It's good to see the team hasn't changed too much, Gibbs.
Gibbs'i kandırıyorum. Asırlar boyu üstün bir başarı olabilir.
Pulling one over on Gibbs, that would be a feat for the ages.
Evet, Gibbs.
Yeah, it's Gibbs. What?
Bu, uzun bir zaman önceydi, Gibbs.
It was a long time ago, Gibbs.
Gündemimdeki konular, sizin maaş derecenizin ötesindeler, Ajan Gibbs.
Matters of my agenda are above your pay grade, Agent Gibbs.
Bölgemi işaretlemek için burada değilim, Ajan Gibbs.
I'm not here to mark my territory, Agent Gibbs.
Bir şey söyle, Gibbs.
Well... say something, Gibbs.
Gibbs, kendi denizcimi kaybettim.
Gibbs, I lost my Marine.
Daima sadık, Gibbs.
Semper fi, Gibbs.
- Jackson Gibbs babanız mı oluyor? - Evet. - Evet.
Uh, Jackson Gibbs is your father?
Ölmüş olması pek sorun değil de Gibbs'in onun cenazesini alacak olması büyük bir sorun. - Öyle bir şey işte.
It's not so bad that he's dead, but it is so bad that Gibbs had to pick him up.
Burada yalnızca ikimiz varız, ve Gibbs birkaç saat içinde dönecek.
That's insane. There's only two of us here, and Gibbs'll be back in a few hours.
Hey Tony, Gibbs'ten haber var mı? - Henüz yok.
Hey, Tony, have you heard from Gibbs?
Arayan Gibbs mi?
Oh, is that Gibbs?
Gibbs dedi ki sorumlu benim.
What? Gibbs said I'm point.
Evet ama Gibbs, bunu her okuduğumda cevap bekliyormuş gibi hissediyorum.
Yeah, but, Gibbs, it's like, every time I read this, I feel like it's asking to be answered.
Dur Gibbs.
Wait, Gibbs.
Jack Gibbs.
Jack Gibbs.
George Gibbs.
George Gibbs.
bayan Soames, BayanGibbs, ve Emily ön sırada olacaklar.
I need Mrs. Soames, Mrs. Gibbs, and Emily right up here in the front row.
O kadar basit değil Gibbs. Bana sır olarak söyledi.
Well, it is not that simple, Gibbs, he told me in confidence.
Gibbs, inanılmazsın.
Gibbs... you're amazing.
Kendin bulmak zorundasın Gibbs.
You're gonna have to figure this one out on your own, Gibbs.
Özel Ajan Gibbs'i tanıyor musunuz?
Hey, do you guys know a Special Agent Gibbs?
- Evet, Gibbs.
Yeah.
- Selam patron.
Gibbs. Hey, boss.
Gibbs, bütün kamyoneti parmak izi için araştırdığımı söyledim ama araştırmamıştım.
Gibbs, Gibbs, Gibbs, so I told you that I dusted the entire truck for prints, but I didn't.
Ajan Gibbs.
Agent Gibbs.
- Gibbs.
Gibbs.
- Evet, Gibbs.
Yeah, it's Gibbs.