Gilou tradutor Inglês
28 parallel translation
Gilou, ben Laure.
Gilou, it's Laure.
- Sakin ol, Gilou.
- Calm down, Gilou.
- Git getir onu, Gilou.
Go and get it, Gilou.
- Gilou, lütfen.
- Gilou, please.
Gilou, bu kadar yeter.
Gilou, that's enough.
Gilou ile beraber miydin?
Were you with Gilou?
Gilou onu tehdit mi etti?
Did Gilou threaten him?
- Gilou mu aradı?
Did Gilou call? - No.
Aferin, Gilou. Bravo sana!
Good work, Gilou.
Gilou büyük bir çantası olan bir adamın çıktığını görmüş.
Gilou saw a man come out with a big bag.
- Gilou?
- Gilou...
Bu Gilou.
This is Gilou.
Hey, Gilou!
Hey, Gilou!
Git Gilou.
Go Gilou!
Gilou, bir saniye buraya gel.
Gilou, come here a sec!
- Gilou'nun somurtmasını mı tercih edersin?
- Do you prefer it when Gilou sulks?
- Kes şunu, Gilou.
Stop it, Gilou.
Gilou bacaklarını, Steph gövdeyi, ben de kafasını tutacağım.
Gilou, you grab the legs, Steph, the torso, and I'II grab the head.
Pekâlâ, Gilou, gerisini sen hallet.
Okay, Gilou, you handle the rest.
- Gilou'ya sor.
- Ask Gilou.
Evrakları Gilou'nun masasında.
The paperwork's on Gilou's desk.
Kes şunu, Gilou!
Stop it, Gilou!
Baş belasının tekisin, Gilou.
You're a pain, Gilou.
Geliyorlar Gilou, devam et!
Off you go, Gilou, quick!
Daha çok senin tarzın değil mi, Gilou?
More your style, eh, Gilou?
Anahtarları Gilou'ya verdin mi?
Did you give the keys to Gilou?
- Gilou, sen biraz daha yaklaş.
Gilou, get closer.
Gilou ve Fromentin, takibe başlayın.
Gilou and Fromentin, follow them.