Gio tradutor Inglês
230 parallel translation
Hey Gio, sigaraların berbat, biliyor musun?
Hey, Gio, your cigar stand sucks, you know that?
Gio 12, Roman 10, ve Sofia 4 yaşındaydı.
Gio, 1 2, Roman, 1 0, and Sofia, four.
Gio?
Gio?
- Sağol, Gio.
- Thanks, Gio.
Gio olduğunu söylüyorlar.
They say it is Gio's.
İlk numara Gio'nun, vokal koçum.
The first number is Gio, my vocal coach.
Gio tamam derse, ona bir fırsat ayarlayacaktır.
If Gio clears her, he'll make sure she gets a shot.
Gio, o şeyi adamımın yüzünden çekmek ister misin?
Gio, you wanna get that thing out of my boy's face?
- Gio, Miami'den geldi.
- Gio's from Miami.
- Hayır, Gio.
- Yo, Gio.
Gio, arka tarafı kim kolluyor?
Gio, who's supposed to be on point out back?
Gio'ya bakma, adamım.
Don't listen to Gio.
İndir onu, Gio!
Smoke him, Gio!
Bu benim eski aletlerden ve bunu kullanan Gio.
It's out of my old rig, the one your pal Gio's been using.
Senin Gio hareket eden herşeyi öldürüyor.
Gio's been killing anything that moves.
Gio bir düzenbaz değil.
Gio ain't no rogue.
Gio bir yuva bulmuş.
Gio says he found a nest.
Gio, hangi cehennemdesin, dostum?
Gio, where the fuck are you, man?
Bayım, bu saat Gio Monaco biliyorsun.
You know, this watch is a Gio Monaco!
- Gio monaco mu?
- Gio Monaco?
Bayım Gio Monaco dünyanın en pahalı saatlerinden biridir ve Kore'de sadece 3 tane var.
Look! Gio Monaco is a very costly watch Only three of them in Korea!
- Bilmiyorum.
Something lame, like gio.
- Kimden, Gio'dan mı?
Who? Gio?
Gio, çünkü sana ne zaman gelsem,
Well, gio, that's because every time i come in, you yell,
Gio, para vermeme izin ver, böyle kendimi rahat hissetmiyorum.
Gio, you gotta let me pay you. I don't feel right.
Gio, lavaboyu şuraya koyabilirsin.
Um, gio, you can just set the sink down over there.
Çünkü yumurtalı salata sıkıcı bir sandviç ve Gio, Henry'yi sıkıcı buluyor.
Because egg salad is a boring sandwich, And gio thinks that henry is boring.
Pekala Gio, sen ne yapardın?
Okay, gio, what would you do?
Gio, dans etmek istemiyorum.
No. Gio. I don't want to dance.
- Henry, bence bırak Gio yapsın.
Henry, i think you should let gio do it.
Gio'ya çıkma teklif ettim.
I asked gio out.
Gio'yla mı?
Really?
Onu biraz sinir bozucu bulmuyor musun?
Gio? I mean, don't you find him a little annoying?
Sonra Gio sana havalı dans hareketlerinden gösterir.
And then gio can show you some of those fancy dance moves.
Gio nasıl göründüğünü umursamıyor.
Oh, who cares? Gio doesn't care what he looks like.
Madem o kadar dans etmek istiyorsun, git Gio'yla dans et!
Well, if you want to dance so badly, Then--Then go and dance with gio,
Asla Gio gibi olamayacağım.
Look, i-I'm never gonna be like gio.
Gio gibi olmanı istemiyorum.
I don't want you to be like gio,
- Kim içer?
( Gio ) well, so who's drinking?
Bence bunları suyla karıştırıyorlar.
You know, i think they water these down. I'm just sayin'. ( Gio laughs )
"Gio" falan gibi acayip bir şey.
Something lame, like "Gio."
- Gio!
- Gio!
Anladın mı? "Gio'nun Sandviç Deposu."
You know? "Gio's Sandwich Depot."
- "Gio'nun Yeri" çok sükse yapabilir.
- "Gio's" could be huge.
Gio! Selam! Burada ne yapıyorsun?
What Are You Doing Here?
YAKINDA AÇILIYOR GIO'NUN SANDVİÇLERİ
I Rented Out The Little Sandwich Kiosk
- Rica ederim. "Yakında açılıyor, Gio'nun sandviçleri."
"Coming Soon- - Gio'sandwiches." Hmm.
Gio'nun Sandviçleri yazan ve gülümseyen bir turşunun olduğu
I Already Have 500 Flyers That Say "Gio's Sandwiches" And...
Basit bir şey, Gio sanırım.
Tell me who you're dating.
Gio ve Hilda gibi mi?
Like gio and hilda?
Hiç fena değil.
Gio. "