Girlfriend tradutor Inglês
26,430 parallel translation
Yani zaten kız arkadaşım var.
I already have a girlfriend. So...
Ben de şimdi kız arkadaşını evime davet etmiştim.
So, I just invited your girlfriend up to my place later.
Richard Locke, kız arkadaşının eski sevgilisini öldürmekle suçlanıyordu.
The kid, Richard Locke, was accused of murdering his girlfriend's ex.
Bir sevgilim olsun ya da iyi vakit geçireyim istemedin.
You never wanted me to have a girlfriend or even a good time.
Michael, bu tatlı kadının senin kız arkadaşın olduğunu sandım.
Michael, I thought this lovely woman was your girlfriend.
Kız arkadaşımın ailesi geldi.
My girlfriend's parents are in town.
Kurban Mel Cleghorn. 50 yıl önce kız arkadaşını öldürmekle suçlanmış.
- The victim was Mel Cleghorn. 50 years ago, he was charged with the killing of his girlfriend.
Kız arkadaşın mı?
Your girlfriend?
Kız arkadaşım.
She's my girlfriend.
- Bir kız arkadaşta gerçekten istediğin bir şey mi bu?
Is that something you really want in a girlfriend?
Eski kız arkadaşım ne zaman özür dilesem bana dik dik bakardı.
My ex-girlfriend... whenever I apologized, she just stared at me.
Belki, şeyi arayabilir... Kız... Kız arkadaşı...
Well, he may call his... his girl... girlfriend...
Kız arkadaşı merdivenlerden aşağı atmış.
His girlfriend threw him down the stairs.
Evli mi? Yavaş ol. En iyi ihtimalle kız arkadaşımdır.
At best, it's just my girlfriend.
Kız arkadaşınla eğlen.
Have fun with your girlfriend.
Sonra rozetimi fırlatıp "Kız arkadaşınla eğlen." dedim.
Then I tossed my badge and said, "Have fun with your girlfriend".
Bay Gizli Aşık her gece kız arkadaşının evinde kalıyor.
Mr. Secret lover spends every night at his girlfriend's place.
Kız arkadaşının kendi evi ver ve çok iyi bir aşık olduğu belli.
He has a girlfriend with her own place and clearly a crazy sex drive.
Kız arkadaşın dışarıda.
Your girlfriend's outside.
Pearl benim kız arkadaşım.
Pearl is my girlfriend.
Ne, Leah'ın bir sevgilisi var mı?
What, that Leah has a girlfriend?
Kız arkadaşın nerede?
Where's your girlfriend?
Kız arkadaşını ağlat.
Make your girlfriend cry.
Kız arkadaşımı öptün.
You kissed my girlfriend.
Lütfen bana "ilgi bekleyen kız arkadaş" rolünü biçme.
Do not cast me in the role as "needy girlfriend."
Açıkçası eski sevgilime uğrayacağım çünkü zor zamanlar geçiriyor ama barışma falan yok yani.
Well, actually, to-to be completely honest, I'm stopping by to see my ex-girlfriend because she's having a tough time. But... it's not like we're getting back together or anything.
Şu küçük kız arkadaşının da numarası burada.
And I got your little girlfriend's number right here.
Adamın milyonlarca doları var, soruşturulmaktan hoşlanmadığı için ya da bizimki kız arkadaşına asıldığı için birini tutup Hudson'ı ortadan kaldırtmış olabilir.
He has millions of dollars, so whether he just didn't like being investigated, or our cop was moving in on his girlfriend, he could have hired someone to off Hudson.
Bakın... Kız arkadaşım zengin sayılır...
Look, my girlfriend...
Kız arkadaşıyla yatan birini kıskanması söz konusu değil gibi görünüyor.
Well, jealousy over someone who's Sleeping with his girlfriend seems out of the question.
Eğer söylediklerin doğruysa ve sahiden fuhuşa teşvik etmiyorsan... - Ve kız arkadaşın da doğrudan seks satmıyorsa.
If what you're saying is true, and you're not actually soliciting... and your girlfriend isn't directly selling sex.
Bize kız arkadaşının gerçek adını söylemen gerek.
We need you to tell us your girlfriend's real name.
- Tamam, neymiş bu kız arkadaşın adı?
And this girlfriend's name is?
Ya sana tanıklık edecek kız arkadaşın ya da tetiği çeken suç ortağın.
The girlfriend who can prove your alibi or your accomplice who pulled the trigger.
Kız arkadaşın adını öğrendi.
He got the name of the girlfriend.
Senin ispiyoncu sevgilin yüzünden milyon dolarlık silahların yerini değiştiriyorum.
Because of your snitch girlfriend, I'm in the middle of moving a million dollars'worth of weapons.
Neden eski kiz arkadasin evde?
Why is your ex-girlfriend at the house?
Kiz arkadasini vuran adam var ya.
I mean, the guy that shot his girlfriend.
20 yıl önce, Robert'ın birlikte yaşadığı kız arkadaşı, kazayla ölmüş.
20 years ago, Robert's girlfriend, who he was living with at the time, died accidentally.
Arşivleri araştırıp Robert'ın kız arkadaşını evinde nasıl bulduğundan bahseden bir haber buldu.
She dug up an old article that mentioned how Robert found his girlfriend dead in their apartment.
Robert, ona hamile sevgilisinin merdivenlerden düştüğünde kendisinin uyuduğunu söylemiş.
Robert told him that he was sound asleep the night that his pregnant girlfriend fell down the stairs.
Evet, ama Claiere üniversitedeki kız arkadaşını öldürmedi.
Yeah, but Clair didn't kill his college girlfriend.
Bize üniversitedeki kız arkadaşının nasıl öldüğünü anlatmadı.
He did not tell us how his college girlfriend died.
Kız arkadaşının ve karısının ikisinin de merdivenlerden düşüp kafasını vurarak...
What are the odds that his girlfriend and his wife both fall down a flight of stairs
Holly Franklin, üniversitedeki kız arkadaşın mıydı?
Was Holly Franklin your girlfriend in college?
Peki ya kız arkadaşının ölümü?
What about the girlfriend's death?
Robert'ın Seattle'daki eski kız arkadaşının otopsi raporunu aldık.
Uh, we just received the autopsy report from Robert's ex-girlfriend in Seattle.
Kız arkadaşı 20 yıl önce tam olarak aynı şekilde ölmüş, duvarlara sürülmüş kan bile aynı.
His girlfriend died the exact same way 20 years ago, even down to the smeared blood on the walls.
Ama eğer kız arkadaşı denklemden çıkarırsan, bütün fiziksel ve mevcut koşulların ortaya koyduğu deliller Claire'i işaret ediyor.
But if you take the girlfriend out of the equation, all of the physical and circumstantial evidence points to Clair.
"Kız arkadaşınla eğlen?" mi?
"Have fun with your girlfriend?"
Hayır ama kız arkadaşım var, Austin'de yaşıyor ve yaptığım işi seviyor.
someone who might be jealous over the attention Nick gave you? No, but I have a girlfriend who lives in Austin and loves what I do because it means I can fly out to see her whenever I want to.