Googly tradutor Inglês
132 parallel translation
Orası birbirlerini sevdiklerini söyledikleri yer.
Those two were all googly eyed towards each other at that restaurant.
- Bana kuyruk salladı! - Senin hatan!
- He made googly eyes at me!
Bizimle kaldığının ilk haftasında çocuklar gözünün içine bakıyorlardı.
I mean, you know, when he stayed with us... in the first week, really, the kids were just googly-eyed over him.
İşte top.
It's the googly.
Bak şimdi, top bacak atışına benziyor ama aslında dışa atış.
Now, the googly looks like a leg break but it's really an off break.
İyi bir sopacı topu görür.
A good batsman will spot a googly.
Topu kullan, sana gösterdiğim gibi.
Use the googly, like I showed you.
Biraz daha büyüdüğünde, sana falsolu atışı öğreteceğim, Billy.
When you get bigger, Billy, I'll teach you the googly.
- Falsolu bir atıştı.
- That was a googly.
- Bu falsolu bir atıştı!
- That was a googly!
- Falsolu atış mı?
- A googly?
# Barney Google! Çapkın gözleri olan birisi # # Söyleyeceğim ben de #
The fellow with the googly eyes... so will I
Buck sana gözlüklü adamı takdim etmek istiyorum Gözlük Bundy.
Buck may I present the man with the goo-goo-googly eyes Specs Bundy.
Sana sulananlar, senin aptala yatman.
The gag. Women fawning, googly-eyes. You play dumb.
Laloo, tüm aldatıcılığı ile geldi.
Here comes Laloo with his googly.
Ziyaretinizi pörtlek gözlü bir cevizle hatırlayın.
And remember your visit with a googly-eyed walnut.
Peki ya pörtlek gözlü kaya?
How about a googly-eyed rock?
Etkilenmiş gibi görünüyordu.
He got all googly-eyed.
Harika googly moogly!
Great googly moogly!
Ayıcığım.
- Googly bear.
- Ayıcığım, unutmamışsın.
- Googly-woogly, you remembered.
Ama Ayıcık için değil.
Not for googly bear.
Sorun değil. Rezervasyon için kullandığım isim Ayıcık.
They're under the name "googly bear."
Ayıcık, artık gidelim mi?
- Schmoopsie-pooh. - Googly bear. - Want to get going?
Ayıcık!
Googly bear!
Göster onlara Ayıcık!
Go get'em, googly bear.
Ayıcık, hemen buraya gel.
Googly bear, come here, you.
Kurabiyem.
- Schmoopsie-pooh! - Googly.
- Buna inanmıyorum. - Ayıcık.
Googly bear.
Harika bir sihir, Willow.
Great googly-moogly, Willow.
- Aldatıcı sözler söylemeyi bırak.
- Quit making googly eyes.
Çoğu insan şaşı gözümü görünce güler.
Most people laugh at my googly eye.
Hastanedeki hastaları sana manâlı manâlı baktığını... düşünmek bile istemiyorum.
I don't even wanna think about all those patients down at the hospital... making googly eyes at you.
Gözleri faltaşı gibiydi, Bela Lugosi gibi.
Real googly eyes, like Bela Lugosi.
Yüce Tanrım!
Great googly moogly!
Aman Tanrım!
Great googly-mooglies.
Googly.
Hey, Googly.
- Merhaba, Googly.
- Hey, Googly. - Hey, Ma.
Sürüş için, kaşifin önündeki arazinin fotoğraflarını çekmekte kullandığı... faltaşı gibi açık gözlere benzeyen kameraları var.
For driving, the rover has these kinda googly-eyed cameras that it uses to take images of the terrain in front of it.
Gugli, gugli, gugli, kaybol.
Googly, googly, googly, begone.
Gugli, gugli, gugli.
Googly, googly, googly.
Başımız derde girerse söyleyecekmişiz, "gugli-gugli?"
Whenever we're in trouble... Something about "googly-googly?"
Gugli, gugli, gugli, kaybol.
Googly, googly, googly, go away.
Gugli, gugli.
Googly, googly.
Gugli, gugli, gugli, kaybol.
Googly, googly, googly. Go away.
Gugli, gugli, gugli, gugli, gugli, gugli.
Googly, googly, googly, googly, googly, googly.
Gugli, gugli, gugli!
Googly, googly, googly!
Özellikle sarkık gözleri seviyorsan.
Especially if you like googly eyes.
- Aslında sarkık gözleri severim.
- As a matter of fact, I do like googly eyes.
İleride, "Ufaklığı ezdik," Yeni Orijinal logosuyla deniz kabuğuna sahte gözler yapıştırıyor olacaksın.
Next, you're gonna be gluing googly eyes onto conch shells with the New Original logo "We crushed the little guy."
Vay babanın şarap çanağına.
Great googly moogly.