Gota tradutor Inglês
47 parallel translation
Ama biberli pizza burada.
But we gota the pepperoni.
- Ateşin var mı?
- Gota light?
Üstüne bahis oynuyoruz.
We gota poolgoing on you.
Bakın, gitmeliyim.
Listen, I gota go.
Gitmeliyim.
OK, I gota go.
Çocuklar, ben gitmeliyim...
You guys, I gota get goin. I...
Sadece şuradaki sinirlerden birini yakalamam gerek.
I just gota get ahold of one of these nerves in here...
İşe gitmeliyim.
I gota get to work.
Benimle şehir merkezine gelmeniz gerek.
You gota come downtown with me.
Uçağa binmeliyim.
I gota get on the plane.
- Teşekkürler beyler ama ben...
- Thanks, guys, but I gota...
Sen rahatlamalısın.
You gota relax!
- Stop lambanız yanmıyor.
- Yep. Gota tail light out.
- Pacey notun...
- Pacey you gota...
Elinde yeni bir hortum var.
He's gota fresh line.
Herhafta sonu onu cezaevinde ziyaret edecek bir eğitmeni olacak.
Now, he's gota mormon home teacher that visits himin prison every week.
Dinle, şimdi bu işi halletmem lazım, ama sonrasında bira içmeye gidelim. Sizi yakalarım.
Look, I gota go do this thing but let's grab a beer later Catch up
Sezon için takım tamam diye düşünüyor.
He already feels like he's gota squad for the season.
Oyun başlayacak ve gözlerine girmem gerek.
Look, lois, I gota big game coming up, and I'm trying to make a good impression here, all right?
Eğer daha iyi bir fikrin yoksa.
So, unless you've gota better idea.
Harika bir sağlık poliçem var.
I've gota fantastic health plan.
Kolombiya'da çocuk kurtarma işinde işler çok çetrefilleşti. Ama halletti.
Things gota little hinkyon a child rescuemission in columbia, but he pulled it off.
Apartman 4D, Holt.
- Yeah, we gota holt, apartment 4d.
Gota Washio.
Gota Washio.
Yarın büyük bir gün olacak.
You gota big day tomorrow.
Bir sonraki imgelem aldığın zaman da Frankie kolunu kavradığındaydı.
And the next time you gota vision was after frankie grabbedyour arms.
Sizden tek farkım, ellerimde böyle bir kızarıklık yok.
You may notice that I've gota similar rash on my legs.
Görünüşe göre bir 64-G durumu mevcut Şef.
Uh, Chief, looks like we gota 64-G in progress.
Fakat ben, biraz değişik karşılandım.
I, on the other hand, gota different type of welcome.
Dougy iş arıyormuş, avukat olarak, ve bugün, öğle yemeğinde, iş görüşmen var.
Dougy was lookingfor work as a lawyer, and you've gota lunch interview today.
Saat üçte tele-konferans var, biliyorsun.
You know, we gota conference call at three.
Bu altın kalpli bir kız.
This one's gota heart of gold.
Bu yüzden, buna psişik bir cevabın yoksa, yaylanın.
So unless you've gota psychic answer for that, you guys can run along.
Elinde bir silah varmış gibi yap.
Pretend he's gota gun in his hand.
Onun yaşında küçük bir kardeşim var.
Well, I gota little brother his age.
Yani, Antigua'de büyük bira soğutuculu bir plaj evi var.
I mean, she's gota beach house in Antigua with a quad kegerator.
Suzuran'dan buraya yeni transfer oldum, ismim Washio Gota!
I just got transfered here from Suzuran, the name's Washio Gota!
Eski Suzuran'lı Washio Gota olarak bugünden itibaren Hosen'in şefliğini alıyorum.
I'm a former boss from Suzuran and I'm here to take out Housen's strongest guy!
Washio Gota.
I hate Suzuran.
Artık Housen'li Washio Gota'yım! Hepsini gebertin!
Now I'm Housen's Washio Gota!
Bunu kullanın yeter, Jamal Gota.
You need this and Jamal Gota.
Benim çocuğumun iyi kalplidir.
He's gota good heart, my child.
Arabanı almak zorundalar.
So they gota take your cart.
Gota da pedere ihtiyaçları var..
They need priests on Gotō.
Sen ne?
You gota what?
Yaşlı bir kadın.
- We gota call.
Tamam, size bir sorum var.
Right, I've gota question for you.