Grateful tradutor Inglês
7,643 parallel translation
Nezaketiniz ve burada olmamı sağladığınız için teşekkürler..
I'm so grateful for your kindness and for letting me be here.
Çok memnun olurum, Bayan Rayburn.
I'm grateful, Miss Rayburn.
Müteşekkir olduğuna eminim.
Mm. I'm sure he was grateful.
- Sadece minnettar olacaksın, değil mi?
- Just be grateful, will you?
Memnun olursun sandım.
I thought you'd be grateful.
Özgürlüğüm için minnettarım.
I'm grateful for my freedom.
Gerçek şu ki ; hâlâ sana minnettarım.
The truth is, I am still very grateful to you.
Umuyorum ki, en sonunda beni anlayacaksın hatta belki minnettâr bile olacaksın.
I hope eventually you'll understand... and maybe even be grateful.
Buna şükretmelisin.
That's something to be grateful for.
- Ve ben buna minnettarım.
- And I'm grateful.
Minnettar bir kraldan bu ödülü hak ediyorsun.
You more than any deserve this reward from a grateful monarch.
Bizi okulunuzda misafir ettiğiniz, ve siz çocuklarla performans yaptığımız için müteşekkiriz, ama buraya gelmeyi biz seçmedik.
We are grateful that you've welcomed us to your school, and to be performing with you guys, but we didn't choose to come here.
Hep minnettar kalacağım bunun için.
Always grateful for that.
O yüzden bu günlere birlikte gelebildiğimiz için minnettarım.
SO I GUESS I'M JUST REALLY GRATEFUL THAT WE MADE IT THROUGH THIS TIME TOGETHER.
Bizi kurtardınız siz. Bunun için minnettarız.
I mean, you saved us and we're grateful for that.
Buna minnettarım.
Grateful for that.
Buna şükredelim, olur mu?
Let's just be grateful for that.
Ailem için yaptığın şeyler için sana her zaman minnettar kalacağım.
I will always be grateful for what you've done for my family.
Ama hepsi için minnettarım.
But I am grateful for all of it.
Onların hayranlığı ve minnettar olmasını doya doya seyretmeye kendini eğitmelisin.
You have to train yourself to drink in their adoration and be grateful for it.
Maymunlar patronlarla mutluyken mi?
Back when the monkeys were still grateful for Bwana, right?
Sizin sayenizde, minnettarım.
All you, man, and I'm grateful.
Bu acı için minnettarım.
I am grateful for this pain.
Ben de kendimi bu sabah çok minnettar hissediyorum.
Well, I am pretty grateful myself this morning.
Saptırma programı için minnettarım benim için ikinci bir şans oldu.
Um, I'm grateful for the diversion program, that it gives nurses like me a second chance.
Senin varlığına her gün minnet ederek bir ömür geçirmek istiyorum.
And I want to spend the rest of our lives together being grateful for the gift of you.
Frank, minnettar olduğumu biliyorsun.
Frank, you know I'm grateful.
Tren rayı koridoru işi için minnettarım.
And I'm grateful with the rail corridor stuff.
Yardımına hep minnettardım.
Thank you. I was always grateful for your help.
Patronuna minnettar olduğumuzu söyle.
Tell your employer we are grateful.
İş verenim buna minnettar.
My employer is grateful for that.
Evet, siz ürkmediğiniz için gerçek anlamda minnettarım.
Yeah, I'm, I'm real grateful you weren't scared off, so...
Minnettar oldum.
I was grateful.
Kardeşimin kurtulmasına minnettardım.
I was grateful my brother was spared.
Matt ve Mark'a yaptıklarına minnettarım.
I'm grateful for all you did for Matt and Mark.
Görevini çok iyi yaptın ve bu yüzden sana minnettarım.
You did it very well, and for that I'm grateful.
Burada olduğun için mutluyum, kardeşim.
I'm grateful you're here, brother.
Size minnettarım, madam.
I'm grateful to you, Madame.
Yardımınla bazı şeyleri atlattım, teşekkür ederim.
You helped me through some shit and I'm grateful.
O benimle bugün görüşebildiğinize minnettar.
He's grateful that you were able to meet me today.
Düğmeye basmanın vakti geldi çünkü seni temin ederim sonraki nesil ve ondan sonraki nesil bastığımız için bize şükran duyacak.
Time to flip the switch, because I guarantee you the next generation and the one after that will be grateful that we did.
- Hepimiz minnettarız Ben.
And these people are gonna help us. And we're all grateful, Ben.
Leydi Hazretleri'ne çok minnettarım.
I'm very grateful to Your Ladyship.
Çok minnettarım.
I'm most grateful.
Çok minnettarım.
I'm eternally grateful.
Şey, orası daha kesin değil ama kesinlikle çok müteşekkiriz.
Well, we'll discuss that, but we're certainly very grateful.
Bana güvenirsen daima minnettar olurum.
And if you trust me in this, I'll be eternally grateful.
Seni tanıma şansına sahip olduğum için çok minnettarım.
I'm very grateful I got a chance to know you.
Öncelikle oğlunuzun verdiği hizmete ne kadar minnettar olduğumu söylemek isterim.
Well, first of all, let me say how grateful I am for your son's service.
Çok memnun olurum.
Very grateful.
Öngörülerine minnettarım.
I'm grateful for your visions.