Göreceğim tradutor Inglês
3,720 parallel translation
Kevin'ı göreceğim için heyecanlıyım.
I'm really excited to see Kevin because, as somebody who uses a wheelchair,
Dee Dee'nin kızgınken neye benzediğini göreceğim için böyle heyecanlı olmasam, seni çok fena yapardım.
I'd be pissed if I wasn't so excited to see what Dee Dee looks like when she gets mad.
O yüzden bu akşam seni El Paradis'te göreceğim.
So I will see you tonight, at El Paradis.
Seni böyle nutku tutulmuş göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
Never thought I'd see you speechless.
ve sonra kapının arkasında ne olduğunu göreceğim.
And then I see what's behind the door.
Ben oğlumu göreceğim.
I'm gonna go see my boy.
Sizi bir dakika içinde koridorda göreceğim.
I'll see you out in the hallway in a minute.
Eminim bundan sonra daha fazla göreceğim, çok özel bir bayan için Sun'layalım.
For a very special lady who I'm sure I will be seeing more of.
Onca zaman sonra babamı göreceğim için çok heyecanlıyım.
I'm so excited to see my father after all this time.
Yakında gidip onu göreceğim.
I'll go and see her soon. Promise.
Eğer tanrılar iyiyseler sonunda onu tekrar göreceğim.
And if the gods are good, then I shall finally see her again.
Daha fazla vakit geçirebileceğimiz düşünmüştüm,... ama sanırım seni televizyonda göreceğim.
I wish we had spent more time together, but I guess I'll see you on TV.
Erkek arkadaşımı göreceğim.
I'm going to see my boyfriend.
- Çok teşekkürler. - Üçünüzü haftanın sonunda tekrar göreceğim. Sağ olun.
- Thank you guys so much.
Muhteşem Harvey'in terlediğini göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
Never thought I'd see the great Harvey Specter break a sweat.
O zaman seni etrafta daha çok göreceğim.
I guess you'll be around a lot more.
Ben onu yine göreceğim. - Biliyorum.
- One day I'm gonna see her again.
Göreceğim tek şey bir ofis binasının içi olacak.
All I'll see is the inside of an office building.
Eğer uzun bir süredir kürek görmemişsem, çok yakında göreceğim demektir.
If I never see another shovel again, it'll be too soon.
Gong Ning, seni bugün göreceğim içime doğmuştu ve tam karşımdaydın, okulumda.
Gong Ning, I had a feeling I'd see you today, and then there you were, at my school.
Gidip annemi göreceğim.
I'm going to go see my mum.
Seni yakında göreceğim.
I'll see you soon.
Seni tekrar ne zaman göreceğim?
When am I gonna see you again?
Göreceğim son şey bu olduğu için mutluyum.
I'm glad it's the last thing I'll see.
Listeye doğru yürüyorum ve kartların nereye düştüğünü göreceğim.
I'm just going up to this thing, and I'm seeing where the cards fall.
Ben yine de iyilik olarak göreceğim.
Well, I'm still gonna take it as a favor.
Bu gece göreceğim seni.
I'll see you tonight.
O benim göreceğim ilk şeydi.
That was the first thing I was going to see.
Tüm kalbimle biliyorum ki Liza'yı tekrar göreceğim.
See, I know in my heart that I'm going to see Liza again.
Eğer bulaşmak seni tekrar göreceğim anlamına geliyorsa, evet.
Well, if involved means seeing you again, then, yeah, I am.
Gelecek ay rüyalarımda yanan koyunlar göreceğim.
I'm gonna be seeing flaming sheep in my dreams for the next month.
- Şimdi ben de mi hep onları göreceğim?
Now, am I gonna be seeing them all the time, now too?
Burayı bir daha göreceğim aklımın ucundan geçmezdi.
I never thought I'd see this place again.
- Doktor Bloomfield'dan sonra seni göreceğim.
I'll see you at doc Bloomfield's after.
Birini yakından göreceğim aklıma gelmezdi.
Never thought I'd get to see one up close.
Şimdi ben kâbus göreceğim.
Now I'm gonna have nightmares.
Aşık oldum ve onu çok yakında yine göreceğim.
_ _
- Onların ofisini arayacağım ve eğer onların listesindeyse göreceğim.
I'll call their membership office and see if he's on the roster.
Hafta sonu ikinizi de göreceğim.
I'll see you both on the weekend.
Bu hafta sonu seni göreceğim.
I'll see you at the weekend.
# Herkesin bahçesinde # # Şehir ışıklarını göreceğim #
♪ gonna see the city light ♪ hey there. ♪ In everybody's backyard ♪
Bolca kabus göreceğim.
Nightmares galore.
Onu göreceğim diye ödüm kopuyordu ama bunu atlattım artık.
I mean, I was dreading it, but only because I hadn't realized how far I had come.
Buralardaki bir akrabamı göreceğim..
I'm seeing a relative nearby.
Bekleyip göreceğim... daha ne kadar süre beni tebrik edebileceksin.
Just how long you'll be able to keep congratulating me for... I'll wait and see.
Şimdi çocukları göreceğim.
I'll see to the children now.
Bunu tekrar göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
I never thought I'd see this again.
Bates, yarın seni görev başında göreceğim.
So, Bates, I'll see you on duty tomorrow.
Sam, arkadaşıma doktora tezini okuyacağıma söz verdim ve bu akşam onu göreceğim.
Sam, I promised my friend I would read her dissertation and I'm seeing her tonight. Are you done yet?
Striptiz kulubune gidiyormuyuz gitmiyormuyuz? Yoksa butun aksam gorecegim en buyuk memeler sizinkiler mi olacak?
Are we going to a strip club, or are you guys going to be the biggest boobs I see all night?
Bir süredir görmüyordum kendisini ama göreceğim için heyecanlıyım.
I'm excited to see him.