Haddock tradutor Inglês
168 parallel translation
Rahatsız et!
Haddock.
Rahatsızlıklardan hoşlanmam.
Funny, I gotta haddock too.
- Mezgit sever misiniz?
- You like haddock?
Önce, mezgitimi yiyeceğim..
First, I'll eat my haddock..
Kimin sorduğunu pek güzel biliyorsun, seni sintine pisliğinde yetişmiş mezgit!
You know consarned well who wants him, you bilge-raised haddock!
Haddock!
Haddock!
Bırak Haddock.
Let go, Haddock.
Beni bir hayli hırpaladılar.
I think they've got me busted flatter than a haddock.
" Mezgit mi yoksa ringa balığı mı.
" Haddock or herring.
"Bahse girerim mezgittir, fakat umarım değildir."
"I bet its haddock, but I hope not."
- Mezgit mi, haşlanmış yumurta mı?
- Haddock or boiled egg?
- Mezgit balığı?
- Haddock?
Umarım balık yiyorsunuzdur.
I, ah... I hope you're having the haddock, it's delicious.
Mezgit, krem peynir doldurulmuş kabak, maydanozlu kuzu eti, kıvırcık salata ve haşlanmış meyve.
Haddock, cream cheese stuffed courgettes, lamb with parsley, lettuce and stewed fruit.
" Bayan Haddock, ben öldüğümde...
" Mrs. Haddock, when I'm gone...
Haddock.
Haddock.
Yüzbaşı Haddock.
Captain Haddock.
Shattuck, Haddock.
Shattuck, Haddock.
Komiser Haddock'a ya da adı her neyse bunu söyledim.
I said to lnspector Haddock or whatever his name is...
Neyse, o adama, Haddock'a ailemden hiç kimse o kadını daha önce görmedi dedim.
Anyway, I said to this fellow, Haddock, that no member of my family had ever seen the woman before,
- Size bir mektup var, Kaptan Haddock.
A letter for you, Captain Haddock.
- Hayır. Ben Tintin'im. Kaptan Haddock'un bir dostuyum.
No, I'm Tintin, a friend of Captain Haddock.
- Kaptan Haddock.
Captain Haddock.
Ama, Kaptan Haddock'u korkuttuklarını düşünmelerinden çekiniyorum.
But those confounded cyclotrons will think that Captain Haddock got scared.
- Bu gemiyi, denizin keyifli değerlerini keşfedeceği umuduyla, dostuma bırakıyorum.
"To my friend Haddock, I bequeath my old boat, " in the hope that he can see the worth of this jewel of the sea. "
Osco'dan Caracas'a kadar, Kaptan Haddock sizden daha salaklarını yola getirdi!
From Oslo to Caracas, from Liverpool to Singapore, Captain Haddock has taken down harder men than you, my little lambs!
Ama, Kaptan Haddock, henüz son sözünü söylemedi!
Captain Haddock has not had his last word!
Pekâlâ baylar. Gazeteci Tintin ve Kaptan Haddock bunlar mı?
So, gentlemen, these are indeed the journalist Tintin and Captain Haddock?
Kaptan Haddock ve arkadaşım Tintin.
Captain Haddock and my friend, Tintin.
Benim dedemin zamanında, sizin gibi asileri çil yavrusu gibi dağıtmışlardı!
Haddocks have been hanging mutineers from the main-mast since the time of my ancestor the Knight of Haddock!
- Kaptan Haddock?
- Captain Haddock?
Vasiyetindeki şu cümleyi hatırlayın.
Do you remember the sentence in the will - " To my friend Haddock, I bequeath my old boat to my friend Haddock,
"Tetaragua Hükümet Başkanı'ndan Kaptan Haddock'a"
President of Tetaragua to Captain Haddock.
"Kaptan Haddock'a altınların iadesinden dolayı, ulusum adına teşekkür ederim."
Nation thanks Captain Haddock for returning gold. STOP. Tetaraguan Parliament renaming Victory Square.
Stop. " " Ayrıca, hükümetimiz, oy birliğiyle Kaptan Haddock'u Şeref Madalyası ile ödüllendirme kararı almıştır.
Unanimous government vote to give Grand Cordon of the Order of the Scarlet Cheetah to brave Captain Haddock.
Kaptan Haddock, fevkalade duygulandı.
Captain Haddock terribly moved. STOP.
Mezgit balığı yiyeceğiz.
We're having haddock.
Profesör Tournesol, Kaptan Haddock ve Tintin.
Professor Calculus, Captain Haddock and Tintin.
Bilmenizi isterim ki, baylar, Tintin, Kaptan Haddock ve Milou da ortadan kayboldular.
I should inform you, gentlemen, that Tintin, Captain Haddock and Snowy have also disappeared.
Balığı buzun içine koyan, Charles Tellier, ama, buzu viskinin içine koyan, Kaptan Haddock!
Well, putting fish on ice might be Charles Tellier, but putting ice in whisky is Captain Haddock!
Ve sevgili Kaptan Haddock!
And dear Captain Haddock! And Snowy!
Bay Haddock elektrik varken bile ellerine hâkim olamaz.
Mr. Haddock is grabby enough when the lights are on.
Bu Meyve salatası!
- No, that's fish. It's haddock.
Alan Bullock'un Norman adlı iki turnabalığı merhum Marcel Proust'un da mezit balığı vardı.
Alan Bullock has two pikes, both called Norman and the late, great Marcel Proust had an haddock.
- Müdür bey. Londra'nın en taze mezgiti 2. katta.
Oh, yes, freshest haddock in london, second floor
Ben öyleyim.
I am. Haddock!
Bugün mezgit yemeyi denedim ama kokusu burnumun direğini sızlattı.
When I tried the haddock today, it came right up my nose.
Ee, midye kıçlı, mezgit kokulu, sintine faresi, Sör'Hayli-Aptal'Raleigh nerede bakalım?
So where's this barnacle-bottomed, haddock-flavoured, bilge-rat Sir'rather a wally'Raleigh, then?
Yüzbaşı Haddock'u tanırdım.
I knew a Captain Haddock.
"Yaşlı gemimi, dostum Haddock'a bırakıyorum."
" To my friend Haddock, I bequeath my old boat to my friend Haddock,
Kaptan Haddock!
Aha, Captain Haddock!