English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Hafta

Hafta tradutor Inglês

77,497 parallel translation
Jarrod Hayes adında biri Tomahawk, Wisconsin'de bir hafta önce kaybolmuş.
Looks like a guy named jarrod Hayes disappeared in tomahawk, Wisconsin, a week ago.
Birkaç hafta daha Londra'da kalacağını yazmış.
He says he's gonna be stuck in London a few more weeks.
Bunu bir İşçi Bayramı yapalım hatırlamak için hafta sonu olsun.
Let's make this a labor day weekend to remember.
Tanrım, ne adamsınız, Bütün hafta sonu göl 80 derece olacak gibi görünüyor.
Oh my god, you guys, it looks like the lake's gonna be over 80 degrees all weekend.
10 hafta önce tahliye edilerek bölgeye dönen tecavüzden mahkum bir suçlu var.
There's a convicted rapist who moved back into the area ten weeks ago, been released from prison.
Gelecek hafta bu günlerde sana dönsem nasıl olur?
OK. How about I call you back this time next week?
Bir iki hafta sonra.
A week or two after.
Altı hafta önce evlendim.
I got married six weeks ago.
- Her hafta sonu görüşüyor musunuz?
- See each other every weekend?
- Birkaç hafta önce.
- A couple of weeks ago.
- Dava hala devam ediyor. Ama bir kadın iki yıl önce, diğeri ise bir hafta önce tecavüze uğramış.
The police are still trying to put it all together, but one woman was raped two years ago and another woman was raped just over a week ago.
Geçtiğimiz iki hafta boyunca nerede uyudun Ed?
Where have you slept the last week or two, Ed?
Bütün hafta tek bir motor kazası olmadı.
All week, zero motorcycle accidents.
Bir hafta falan.
Take maybe a week.
Bir hafta ara ver.
Take the week.
Beş hafta oldu.
It's been five weeks.
Seni gelecek hafta bekliyorduk.
I think we expected to see you next week.
Önümüzdeki hafta çekimlere başlıyormuşsunuz.
Start shooting next week?
İki hafta sonra Joan, Warner'la anlaştı.
Two weeks later, Joan signed with Warner's.
Bu hafta benim için ölüm gibiydi.
This week has been murder for me.
Birkaç hafta dişini sık.
Muscle out the next few weeks.
İki hafta oldu ve içinde bulunduğum duruma dair zerre kadar açıklık getirmedin.
It's been two weeks, and... you have not proffered a whit of clarity regarding my situation.
Bir kaç hafta önce okulda bayılmış.
She fainted a few weeks ago at school.
Bay McGill, kardeşinizin malına verilen zarar sözleşmenize göre iki hafta içinde karşılanmalı.
On to the matter of restitution. Mr. McGill, according to your agreement, you have two weeks to pay your brother back.
Sonracığıma, bu hafta Santa Fe'nin ardından Orta Avrupa'ya döneceğiz.
And then, um, after Santa fe this week, uh, we're back to central Europe.
Sonra ben de ona Matty'nin hafta sonları ona Mickey Mouse krepleri yaptığını anlattım.
And I told her about... how Matty used to make her Mickey Mouse pancakes on weekends.
Artık her hafta sonu baba kreplerinden istiyor.
Now she wants "Daddy pancakes" every weekend.
Evet, ne kadar önceden haber verelim, iki hafta nasıl?
What? Yeah, how much notice should we give her? Two weeks?
- Belki önümüzdeki hafta.
- Maybe next week.
Sanıyorum bu miktar ile "çalışma süren" 20 hafta civarında sona erecek.
I believe at that rate, your "employment" should be paid out in about 20 weeks.
20 hafta mı?
20 weeks?
Çok yüksek ihtimalle, bir hafta içinde yine bu masada oturuyor olacaklar.
Odds are, inside a week, they'll be sitting at the table again.
Ona da iki hafta mı kaldı?
And that's two weeks from now?
Bir hafta kadar sonra fakirler için Peder Mahoney'e vereyim diyordu ben de parayı yok ettim.
After about a week, he starts talking about givin'it to Father Mahoney for the poor box, so I make it disappear.
Altı aydır hafta içleri bu kadar dolu bir gün görmemiştik.
I mean, this is the busiest weekday we've had in the last six months.
Önümüzdeki altı hafta için yeterli.
It's good for the next six weeks.
Bu hafta zamanınız varsa eğer bir oturup konuşabiliriz.
Do you think you have some time this week we could sit down and talk?
Umarım hafta sonu iyice dinlenebilmişsindir.
I trust you had a restful weekend.
Çok uzun ve lanet bir hafta olacak.
This is gonna be a long goddamn week.
Ve 6 hafta önce de benim için canını verdi.
And who gave his life for mine six weeks ago.
Hafta sonundan beri burayı düzenliyorlar.
They were here all weekend setting it all up.
Bir önceki hafta Rico'yla iş yaparken para aldığını biliyorum.
I know you got money last week from the drug job with Rico.
Birkaç hafta sonra yurt genelinde 400 salonda vizyona girecek büyük bir sinema filminde başroldeyim.
I'm headlining a major motion picture which opens in 400 theaters nationwide in just a few weeks'time.
Bu hafta sonu New Mexico'ya gideceğiz, sonra tur bitiyor.
New Mexico this weekend, then the tour is done. Oh, New Mexico.
Evladımızı kaybettikten bir hafta sonra, o oğlan, çocuk servisine getirilmiş.
A week after we lost our boy, that boy was brought to child services.
6 hafta içinde tekrar seçime gitmesi gerekiyor. Ama anketlerin gidişatı hoşuna gitmemiş sanırım. Çünkü seçimi riske atmak istemiyor.
He's supposed to be up for re-election in six weeks, but I guess he didn't like how the polls were tracking because he decided not to risk it.
Oğlun kaybolduktan bir hafta sonra çocuk servisine getirilen aynı Christopher.
Same Christopher who was brought into child services a week after your son went missing.
İki hafta sonra gece yarısı beni aradı.
Two weeks later, he calls me, middle of the night.
Biliyor musun, kızım önümüzdeki hafta 1'ine girecek.
You know, my daughter turns... she turns 1 next week.
- Hafta mı?
Couple of weeks?
Geçen hafta Francis Marion'la telefondaydık.
Last week...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]