English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Haham

Haham tradutor Inglês

1,209 parallel translation
- Bir haham kontrolü altında.
- Under a rabbi's supervision.
- Hayır ama Haham bunu verdi bana.
- No, but the rabbi gave me this.
"Bir rahip, bir papaz ve bir haham çubuk üzerinde yürüyorlarmış..."
"A rabbi, a priest and a mimister walk into a bar- -"
Ben Haham Tuckman ayin şarabı satıcısı ve uzman mohel.
I am Rabbi Tuckman purveyor of sacramental wine and mohel extraordinaire.
Merhaba, haham.
Hello, rabbi.
Haham, iyi birine benziyorsun.
Rabbi, you seem to be on the side of good.
Haham için üç defa!
Let " s hear it for the rabbi!
Hey, haham!
Hey, rabbi!
- Haham.
- Rabbi.
"Haham, küçüklere öğrenmeleri gerekeni öğretir." "Haham, küçüklere öğrenmeleri gerekeni öğretir." "Bakın yavrularım, hatırlayın yavrularım, sakın unutmayın!"
and the rabbi teaches all the little ones what they need to know and the rabbi teaches all the little ones what they need to know see now little ones, remember little ones, don't forget, now please
"Haham, küçüklere öğrenmeleri gerekeni öğretir." "Haham, küçüklere öğrenmeleri gerekeni öğretir."
and the rabbi teaches all the little ones what they need to know and the rabbi teaches all the little ones what they need to know
Ben Haham değilim, ancak bu şartlar altında duaları okurken tekdüzeleşirsem Tanrım beni afetsin.
Although I am not a rabbi, in these circumstances I pray to the Almighty that he will forgive me if I intone the blessings.
Nasılsın, Haham?
How are you doing, Rabbi?
Haham!
Rabbi!
- Kitap kurdu genç bir kadının....... Haham okuluna girme çabasını anlatıyor.
It deals with a bookish young woman's efforts... to enter rabbinical school.
- Aynı fikirdeyim, Haham.
- Same here, Rabbi.
Haham Koslov.
Rabbi Koslov.
Bendeniz Haham Yossel Koslov.
I am Rabbi Yossel Koslov.
- Sizin için ne yapabilirim, haham?
- What can I do for you?
Ben bir hahamım.
I'm a rabbi.
Haham.
Rabbi.
Ve bugünkü elektrik kesintisi törenini Haham Tribbiani gerçekleştirecek.
Officiating at tonight's blackout is Rabbi T ribbiani.
Bir rahip, bir papaz ve bir haham var ve hepsi uçaktan atlayacaklarmış.
There's a priest, a minister and a rabbi, and they're all skydiving.
Bir haham tanıyorum.
No. I knew a rabbi one time.
- Haham... haham Max Weinrib.
- Rabbi Max- - Rabbi Max Weinrib?
Sonra şu hahamı duydum televizyonda.
Then I hear this rabbi on television.
— Haham onu nereden uydurdu bilmiyorum.
- I don't know where the rabbi got that.
Şu benim apartmanda oturan haham var ya...
Well, there's this rabbi in my building- -
— Merhaba, Haham Kursham.
- Oh, hello, Rabbi Kursham.
Mesele şu ki Haham, ben olmalıydım.
Yeah, see, the thing is, Rabbi, it should've been me.
İyi akşamlar Haham.
Good evening, Rabbi.
İyi Haham, iyi.
Well, Rabbi. Well.
Dışarıda şu haham ile biraz sohbet ettik.
You know, I had a little talk with the rabbi outside.
Ama o bir haham.
But he's a rabbi.
Bir haham nasıl böyle düşük çeneli olabilir?
How can a rabbi have such a big mouth?
Bu Elaine'in apartmanında oturan haham.
That's the rabbi from Elaine's building.
Bir vaiz, bir papaz, bir rahibe, bir haham ya da budist, bir keşiş olman umurumda değil.
I don't care if you're a preacher, a priest, a nun, a rabbi or a Buddhist monk.
Bunlar da dostlarım, Bay Chong Raşit Abdül ve Haham Meyer.
And these are my associates, Mr. Chong Rashid Abdul and Rabbi Meyer.
Yolculuktan önce Haham Meyer ve diğerleri veri kristallerini bana vermişti.
Before we left, Rabbi Meyer and the others gave me their data crystals.
Sonra haham şöyle demiş...
So then the rabbi says...
Haham, anti-seminist kesin.
Rabbi, anti-Semite.
Haham ismi koymadık.
Not after some rabbi.
Bu haham ve rahip, bara doğru yürüyorlarmış...
This rabbi and this priest, they walk into a bar...
Bir haham?
A rabbi?
Hahamını mahkemeye veriyor.
Suing her rabbi.
Neden bu sizin hahamı dava etmenizi gerektiriyor, o kısmını...
Why do you want to sue your rabbi?
- Nasıl bir haham birine şirret der?
- A rabbi calls somebody bitchy?
- Haham efendi...
- Rabbi...
Sağ ol Haham.
Thank you, Rabbi.
Hahamını mı dava ediyor?
- For what?
Ama en azından haham görüşmeye razı oldu.
The rabbi agreed to a meeting. I'm on my way to see him.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]