Haksızmıyım tradutor Inglês
65 parallel translation
Yüzlerce kez bunu yaptığını gördüm, haksızmıyım, Bill?
Oh, I've seen him do it a hundred times, eh, Bill?
Geri gidemiyorsun bir yerde de uzun süre kalmayı beceremzsin, haksızmıyım?
Well, long as you can't go and you can't stay, just what do you figure to do about it, eh?
Uzun zamandır bunu biliyordun, haksızmıyım?
You been sure for a long time, ain't ya?
Parayı hep ödedim, haksızmıyım?
I always payed you, didn't I?
Sana hep güvendim, haksızmıyım?
All the time, you didn't give a damn about us.
Çiftliğini korumak için ruhunu sen satarsın, haksızmıyım?
You would sell your soul just to save the ranch, wouldn't you?
Haksızmıyım?
Don't you think?
Haksızmıyım?
Do you?
Haksızmıyım, Bob?
That right, Bob?
Böylece eğer Bill ettiği yemine sadıksa, ve doğruyu söylediyse, demek ki son bir kaç yıl içinde çaldığı altınların yarısı, bu adamın cebine gitti demektir, haksızmıyım?
So if Bill was telling the truth, and he kept swearing he was, then half the gold he robbed in the past few years finished in the pockets of that gentleman, right?
Biraz müzik dinlemenin kimseye bir zararı olmaz, haksızmıyım?
A little music never bothered anyone, don't you agree?
Şimdi, bize bir kaç şey anlatman gerekiyor, haksızmıyım?
Now, you have to tell us a few things, right?
Haksızmıyım?
Don't you agree?
Şu durumda para uğrunda ölünecek kadar değerli değildir, haksızmıyım?
The money ain't worth gettin'killed for, now, is it?
Son bir kaç yıldır bana karşı çok soğuk davranıyorsun, haksızmıyım?
Boy, you sure have soured up in the last few years, ain't ya?
Haksızmıyım?
Is that right?
Eğer kötü olsalardı onları kasabadan atardın, haksızmıyım?
I mean, if they'd been bad, you'd have run them out of town, wouldn't you?
Onu bir çeteye liderlik ederken hayal etmek bile zor, haksızmıyım?
Hard to imagine, ain't it? Him leading a gang.
Haksızmıyım Bay McKay?
Isn't that right, Mr. McKay?
Haksızmıyım, Şerif?
Won't he, Sheriff?
Bir zamanlar küçük Rojas orospusu yüzünden deli divane oluyordun, haksızmıyım?
You're having one hell of a time tearing yourself to pieces... Because of this little Rojas bitch, aren't you?
Kendine hiç iyilik yapmadığın belli oluyor, haksızmıyım?
Why, honey, you ain't got nothing going at all for you, have you?
"Merkezi yer" dediğimiz türden bir yer değil, haksızmıyım?
It ain't what you call "centrally located," is it?
Sanırım bu kadarını hak ediyoruz, haksızmıyım?
Rounds out nice and even that way, don't it?
Haksızmıyım?
Am I right? Oh, yes.
Haksızmıyım, pinokyo?
Isn't that right, Pinoc?
Haksızmıyım, Keenbean?
Right, Keenbean?
Ve denemem gerek dedim, haksızmıyım?
It gets worse. So I figure I gotta try it, right?
Haksızmıyım?
Am I right?
Haksızmıyım Bay Hunt?
Mr. Hunt?
Bu onları daha kötü duruma sokar, haksızmıyım?
That makes it much worse, don't you think?
Gizem olmadan bir ilişki nedir ki, haksızmıyım?
What's a relationship without mystery, right?
Yağ ve su haksızmıyım?
Oil and water, right?
Haksızmıyım?
Isn't that correct?
Eminim bir planın vardır, haksızmıyım?
I'm sure you have some plan in your head, right?
Haksızmıyım, Suzy?
Right, Suzy?
Adamalrıma sşunu söyleyeceğim, pilanı batırdın, planın çöktü, haksızmıyım?
It's like I tell my guys, you fail the plan, you plan to fail, am I right?
Sende işini seviyordun, haksızmıyım?
You loved your job, too, am I right?
- Haksızmıyım komedi profesörleri? - Mmmmm.
- Isn't that right, comedy professors?
- Haksızmıyım?
- Does it? - Somebody should iron you.
Bilirsin, Hayatta her zaman bir bokluk olur Ve bunlar hayatın gerçekleri, Haksızmıyım?
You know, when life throws this shit to you and throws you these kinds of curves, what else can you do?
Bugün olanlar hiç hoş değildi Aman haksızmıyım?
When we couldn't make things work... Why do you think its going to work out with her?
Haksızmıyım, Hardison?
Am I right, Hardison?
Haksızmıyım?
What about you?
Haksızmıyım?
Will it happen?
- Paran var, haksızmıyım?
- You have the money, right?
- Biz ona yeterince yardım ettik, haksızmıyım?
- We've helped him enough, right?
Bak, çok zeki olduğunu sanıyorsun, haksızmıyım?
Look, you think you're so clever, right?
Benim gibi, haksızmıyım?
You like me, no?
kesinlikle koca bir orduyla savaşa gitmekten daha iyi, haksızmıyım?
Better than going to war with the army you got, right?
Beni buradan çıkaracaksın değil mi, haksızm mıyım?
You're gonna get me out of here, right?