English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Haır

Haır tradutor Inglês

2,563 parallel translation
Hayır, yürürdü.
Ha, ha, no, we wouldn't have.
Umarım bu olan hukuk sistemine karşı olan şevkinizi kırmaz çünkü birkaç yıl sonra tekrar çağırılacaksınız.
I hope this doesn't diminish your enthusiasm for the court system because in another year you're gonna get another summons, ha, ha.
Haıır, en azından bir 10 yıl daha satamayız.
No, not for at least 10 years.
Hayır, hayır.
Ha. No.
Ha - Hayır.
n... no
Senden daha uzun süre dayanırım!
Ha! I'll outlast you!
Ne kadardır beraber çalışıyoruz, ha?
How long have we been working together, huh?
Bunu kaç zamandır istediğini biliyorum ama demek ki önce vurulman gerekiyormuş, ha?
I know that's how you always wanted it. You only had to get shot to get it, right?
Biraz kafan dağılır, ha?
Take your mind off things?
Oğlum var ya, buraya bir örümcek dahi girse başına büyük b-e-l-a alır, ha.
Boy, if a spider would've broken in here, he would've been in trou-ble.
Hayır, hayır...
Ha-ha-ha! No, no, no.
Ha, bir de, her yanım ağır yanık içinde.
Also, I'm covered with severe burns.
Ha, tabii ya unutmuşum, senin sikinden radyasyon ve göğüs ameliyatı kuponu fışkırıyor.
Oh, right. I forgot, your dick's full of radiation... and mastectomy coupons.
"Şeytan da Noel baba gibi babandır"
"The devil's like Santa. " It's only your dad. " Ha-ha-ha.
Ama sanırım bir kaç dakika da, ona bir zarar vermeyiz, ha?
But I suppose a few minutes wouldn't hurt, huh?
Sanırım daha önce birlikte takılmıştınız.
I believe you two have flown together. Ha-ha-ha.
Tamamdır.
Ha! All right.
Ha, hayır, neden?
Er, no, why?
Sanırım hiçbir savaş bundan daha haklı olamaz ha?
I guess no war is ever justified, is it?
Evet, sanırım bütün türlerle, ha?
Yeah. What a kind son.
Ağır saldırı ve uyuşturucu satıcılığı demek ha?
Aggravated assault and drug dealing, huh?
Hayır.
Ha, ha.
Artçı şoklar olmadan bir deprem olmuyor sanırım, ha?
Well, guess you can't expect to have an earthquake without a few aftershocks.
Sana bir şey söyleyeyim mi, bu iş böyle giderse yakında bu bütün sokağı satın alır ha!
If things go like this, he'll buy the whole street.
İşimiz bittiğinde, eğer hala istiyor olursan o çarmıha bizzat tırmanırım.
When this is done, if you feel the need to crucify me, I will climb up on that cross myself.
Ha ha ha hayır ahaha haha Hayııırr..
Hah hah hah! No! Ah hah hah hah!
Isırıldın mı, ha?
You bit, huh?
Ha.. hayır.
No!
Ha.. hayır. Hayır.
[gasping] No!
Sayın Hâkim, 2 yıl önce, Illinois yasama meclisi 109'a karşı sıfır oy ile Peterson Kanunu'nu kabul etti ki bu da bizi eğer sanık bu ölümden yararlanıyorsa, bu kayıt gibi başkalarından duyulan kanıtları dinlemeyi sağlayan tek eyalet yaptı.
Uh, ha, Your Honor, two years ago, Illinois legislature, in a 109 to zero vote, passed the Peterson Law, which makes us the only state in the union which allows hearsay evidence, such as this proffer, when the accused benefits from the death.
Ha-Hayır! Mars'a yalnız gitmeyeceğim!
I don't want to go to Mars alone.
Çırılçıplak amcığı görünüyordu, hem de kocaman ha!
She was standing there with her naked pussy. A big one, dude!
Büyük Jüri tarafından dava açılmamış hiç kimse hiçbir ağır suç için hesap vermek zorunda değildir.
No person shall be held to answer for any capital crime, unless indicted by a grand jury. Ha.
Sanırım bu herifi bir korku filminde gördüm.
Ha. I think I saw this guy in a horror movie.
Demek sen benden daha iyi biliyorsun beş yıldır ekipte olmayan kimdi, ha?
Oh, so now you know better than me- - a guy who quit, a guy who's been out for five years?
Sanırım o zaman daha iyi saklanman gerek, ha?
I guess you'd better stay hidden then, huh?
Üç numaralı oda, tamamdır. Üç numaralı oda, ha?
Room three, it is.
Dağınıklık için dırdır edersen polisi ararım.
If you grumble about the mess, I'm going to call the police. Ha-ha.
Hayır.
No. Ho. Ha ha ha.
Ha- -zırım...
Standing. By...
Yatırımcı ha?
An investor?
Kırık Kılıç, ha?
A broken blade, so to speak.
Sanırım yapmayacağım.
Ha. I think I'll pass.
Kozmo haklıydı sanırım ha?
Ouch. Maybe cosmo was right?
Söylesenize, Bay Worth, nasıl bir adam, suçluları serbest bırakarak para kazanır, ha?
Tell me, Mr. Worth, what kind of guy makes money letting guilty people out of prison, huh?
Ne, kutun mu kırıldı?
What, is your box broken? Ha ha.
Sanırım en güçlüler, her zaman en inatçılar oluyor, ha?
Well... The most powerful are always the most stubborn, hmm?
İşler tıkırında gibi ha?
Now things are cool, okay?
Sanırım bunun komik olacağını düşünmüştün, ha?
Suppose you thought that was funny, did you?
Sanırım hiç arkadaşımın olmamaması büyük bir süpriz değil.
Ha!
Sabır ha?
Patience?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]