Hmph tradutor Inglês
319 parallel translation
Hmph, senin söylediğin herşey kendi çıkarların içindir.
everything you say is for your own convenience.
Hmph, bu diğer yerler içinde geçerli mi?
so that means there are other places like this?
Hmph, sen ne dediğinin farkında mısın.
you sure know what to say at the right moment.
Haklısın.
{ omitted the "hmph" } That's right.
Ondan bir ahmak bile etmez.
Hmph. resume emergency damage control and camouflage operation. What do you know.
Evet.
Hmph. Yeah.
" Eski mafya lideri darağacında bayıldı.
" Former gang chief faints on scaffold. Hmph.
Hmmm
Hmph.
Hmmm.
Hmph.
Yüzüme bir bakış atıp uzaklaştı.
Hmph! He took one look at my face and off he went.
- Ben değil.
- Hmph! Not me.
- Bir ada olacağını biliyordun.
- You knew it was an island. - Hmph!
Hıh, şişesi de cebinde!
Hmph, carrying a bottle!
Yığılması doğru olur.
Hmph, heap is right.
Akabinde merdivenden çıktı, kadın da kasaya ödemeyi yaptı.
He helped her out of the boat, real polite like, and he goes upstairs, and she goes over there and pays. - Hmph!
Ceplerini para ile doldurmayı bilirler ama kendi ayakları üzerinde yürümeyi beceremezler.
Hmph. Pockets are so full of profit, they can't get up on their hind legs.
Amacın ne senin?
- Hmph. What is it you're proposing?
Ama çalışmadan yevmiyeni verirsem, benim haksızlığa uğradığımı düşünmezsin değil mi?
But you don't think me ill-used, if I pay a day's wages for no work, do you? Hmph! ?
Öbür dünya, hmm!
Other world, hmph!
- Uzaklaşma.
- Well, don't go far. - Hmph!
Ve sen bana dram istediğini söylüyorsun.
And you tell me you want controversy. Hmph!
Hawkins gibi.
Hmph. Like Hawkins.
Yeni biri olmalı.
Hmph. Must be a new one.
Bir bakayım.
Hmph. Let me see.
- Onları suçlayabilir misin?
Hmph. Do you blame them?
Fakat zifaf olmadığı için evlilik tamamlanmadı.
- But the marriage has not yet been consummated, sir. - Yet? Hmph.
Hmph!
Hmph!
- Çiftlik sahibi.
Hmph! The sourest.
Hımf.
Hmph.
- Hmph.
- Hmph.
Kadın yapacak parçalarım olsaydı kendim için bir tane yapardım!
If I had parts for a woman, I'd build one for myself. Hmph!
Louisa oğlun olduğunu söylüyor.
Louisa says he's your son. Hmph!
Kavgayı gördün mü?
You been at the fight? Hmph!
Yaptığına hiç bakmadı.
What he was doing. Hmph!
Gerçek olmamakla beraber.
- Hmph! - Although not really.
Senin burada ne işin var, yeğenim?
Hmph. And what are you doing here, nephew?
Ah, daha uzun olursun sanmıştım.
Oh, I thought you'd be taller. Listen, Scrooge, if men were measured by kindness, you'd be no bigger than a speck of dust. Hmph.
Ah çöp kutusunda bir yangın çıksa!
If it was all on fire in a bin. Hmph!
Ve tüm o duppylerin, o ruhların gidecek bir yerleri yoktur.
And them duppies, hmph, they be a spirit... who has no place to go.
Fakat ben?
But me? Hmph.
- Hıh!
- Hmph!
- Bilmeyi çok isterdin değil mi?
Hmph. Wouldn't you like to know?
Muhtemelen seçimlerde bize oy verdikleri için.
Hmph. Probably because they voted for us in the first place.
Her zaman utanır.
He was always ashamed. Hmph.
İngiltere'de kadınlarımızı dövmeyiz.
- Huh. - Hmph! I told you!
Hmph.
Hmph.
Hıh!
Hmph.
- Bu son!
- Hmph!
Tamam.
Well, hmph!
Vay anasını!
Hmph, some friend.
Kız kardeşin lösemi değil miydi?
Hmph.