Holidays tradutor Inglês
2,780 parallel translation
Onları iş denilen şeye götürmesi için yağmur altında otobüs beklerler. Buna da o işlerden kaçıp tatile gitmek için bütün sene katlanmak zorundadırlar.
They have to stand in the rain waiting for buses to take them to things called jobs which they have to do all year round for holidays away from those jobs.
Tatillerde ne yapıyorsun?
And holidays?
Bence yaz tatillerinde yapıyor.
I say they peak during the summer holidays.
Yaz tatili oluyor.
It's the summer holidays.
Mutlu tatiller.
Happy holidays.
¦ ¦ Happy Holidays!
♥ ♥ Happy Holidays!
Evet.Biz tatillerde ve haftasonlarında buraya gelmekten hoşlanıyoruz.
We do. We just like to come up here on weekends and holidays.
- İnsanlar tatillerde sarhoş araba sürüyor.
- Well, people drive drunk on holidays.
Diğer doktorların hepsi tatil için şehir dışındalar.
- No, all the other m.D.S are out of town for the holidays.
Burada oturan iyi vatandaşlarımızın tatillerinin keyfini çıkarmalarını istiyoruz.
So that, the good citizens who live here... we want them to enjoy their holidays.
Tatillerde Parti şenlikler düzenlerdi.
On holidays, the Party would organize fetes.
İnsanların tatilden dönmesiyle bu liste büyüyecektir.
We expect that list to grow as people return home from their holidays.
İyi tatiller!
Happy Holidays!
Mutlu Noeller!
Happy Holidays!
Sadece çok önemli günleri kaçırmamaya çalışıyorum.
I only recognize the really important holidays.
Bayramlarda eve gelir misin?
Do you think you'll come home for holidays?
Her yıl tatil zamanları, yerel TV'de
Every year around the holidays, they... they run that "Christmas Carol"
Tatilde Elliot, Eric'ten ayrılmış.
Elliot broke up with eric over the holidays.
Tatil zamanı başladı.
It started over the holidays.
Bunu Noel'den önce yetiştirmek için akşamları ve hafta sonları çalıştığınız için size minnettarım.
And I appreciate you working nights and weekends to get this done before the holidays.
Nelson, bak sana ne söyleyeceğim. Noel'den sonra oturup konuşalım.
Nelson, I tell you what, let's sit down after the holidays.
Noel için şehre geleceğini duydum.
I heard he's in town for the holidays.
- Köleler kurtulduklarında öyle derler.
- We say that when the holidays are finished.
Karşımızdaki kötü hissetsin diye tüm özel günleri bir haftada kutlamak beni yordu.
A little exhausted celebrating all those holidays in one week just to make each other feel bad.
Neden bunları tatildeyken satmadın?
Why didn't you sell it during the holidays?
Evet. çünkü siz kendi kendinize "Tatil bitti" dersiniz..
Yeah. It seems weird,'cause you say to yourself, "the holidays are over."
Ne kadar zor olursa olsun yaz tatili olmadan eve dönemezsin.
No matter how hard it is, you can't come home until the summer holidays.
Yaz tatiline kadar bekleyemem.
I can't wait for the summer holidays.
Yaz tatili bir ay erken başlasın!
The summer holidays will begin a month sooner!
O yüzden, bugünden itibaren tatildeyiz.
The holidays will start from today!
Kirimaru'nun ailesi yok tatillerde sınıf öğretmenimiz Doi-sensei'nin yanında kalıyor.
Kirimaru has no family so he'll stay with our homeroom teacher, Mr. Doi, for the holidays.
Müdür birden bire tatili erken başlatmaya karar vermiş.
The Dean suddenly decided to start the holidays earlier.
Tatillerde etrafta gezinip duruyorsun değil mi?
You sticking around for the holidays?
Ve çocuklarım da Rodrick amcalarını... tanıma şansı hiç bulamayacaklar.
The idea that one day my kids won't get to know their Uncle Rodrick? Or have any family holidays?
Sahildeki o tatilleri hatırlıyor musun?
Remember those holidays at the beach?
Resmi tatillerde gece ekibi nöbet tutar sanıyordum.
I thought the night team was on call on public holidays.
Roma tatilleri yakında geliyor.
The Roman Holidays will be coming soon.
Üzüldüm. Bu yılki Roma Tatili medeniyetin sonuna benziyordu. Ama medeniyet sona erince insanların kalacak yere ihtiyacı olur.
This year's Roman Holidays did seem like the end of civilisation but when civilisation ends people are going to need a place to stay.
Elbiselerinin, teknenin tatillerin maliyetinden hiç yakınmadım.
I never moaned about the cost of your clothes, the boat, the holidays.
- Tatilde.
- Holidays.
- Tatilde mi?
- Holidays?
Aileyle tatil...
And, uh, holidays with my family...
İşte bu yüzden beni babamın yanına tatile yolladı. Ayrıca ne var biliyor musun?
That's why she sent me off to my dad's for the holidays, and you know what?
İyi tatiller.
Happy holidays.
Tatil zamanlari dökme demir tavalarimiz kapis kapis gidiyor yalniz.
Although the cast-iron roasting pans do pick up around the holidays.
İyi tatiller
Happy holidays.
İyi tatiller.
Happy holidays!
Bilirsin ben hep tatile çıkarım.
You know I always take off for holidays.
Bazen, tatillerde.
On holidays, sometimes.
Yine babam.
♪ Rockin'in the holidays ♪ It was my dad again.
Büyük namaz odası tatillerde dolunca, burası mescit olarak kullanıyor.
It is used on holidays when the main prayer room is full.