Hors tradutor Inglês
413 parallel translation
Benim anladığım kadarıyla bu insanlar insanoğlunun evrenin uzun çayırları Arsında gizli kalmasını doğru buluyorlar, Çünkü, elbette, Onlar aç olabilir, örneğin,
There will be those who, I think, understandably, will argue that we humans should remain hidden in the great galactic tall grasses, because, of course, maybe they're hungry, for example, and would like some hors d'oeuves.
Bu ordövrler iştahımı açıyor.
These hors d'oeuvres are making me hungry.
Gel ve şu güzel aperatiflerin tadına bak.
Come and get some nice hors d'oeuvre.
Boston'lu Parkes'lardan birini aperatif servis ederken görünce... sanırım biraz merak maruz görülebilir.
Well, when I see one of the Parkes of Boston serving hors d'oeuvre... I think I'm entitled to a pardonable curiosity.
Ordövr.
Hors d'oeuvres.
- Matmazel, muhteşem ordövrler yapıyor.
- Madame makes wonderful hors d'oeuvres.
Yedi çeşit yemek, ordövrler hariç.
Seven courses, not including the hors d'oeuvres.
Ordövr, çorba, biftek, patates graten kuşkonmaz, baharatlı armut ve tabii kremalı Bermuda soğanı.
I'll have my hors d'oeuvres, soup, double rib sirloin, potatoes au gratin asparagus, spiced pears and, of course, the creamed Bermuda onions.
Yiyecek sorumlusu ordövrler için geri dönmek zorunda kaldı.
The caterer had to go back for the hors d'oeuvres.
Bu arada, ordövrleri kontrol edebilir misin Eve?
Meanwhile, would you check about the hors d'oeuvres, Eve?
Ordövrler geldi.
The hors d'oeuvres are here.
- Ordövr alalım.
- We'll have the hors d'oeuvres.
Hors d'oeuvre, madam?
Hors d'oeuvre, madame?
Hors d'Oeuvre ile başlıyoruz.
We begin with Hors d'Oeuvre.
O çerez masasında kürdan mahfazası gibi görünüyor.
He looks like a toothpick holder on an hors d'oeuvre table.
Bu deneyimi geçirmek korkunç ve başlangıç yemeğinden başka bir şey değil.
It would be horrible to go through this and be nothing but an hors d'oeuvre.
Mezelerden çoğu yendikten sonra, şirket müdürümüzü aslanların önüne atacağız.
After most of the hors d'oeuvres have been eaten, we're going to throw our company director to the lions.
Ve bir parça ordövr için Strasburg kaz ciğeri.
And a little Strasburg goose liver for hors d'oeuvre.
Günün çorbası, bonfile, d'oeuvres,.. ... tek biftek,.. ... salata ve şu harika Chablisten'den biraz alalım.
I'll take the hors d'oeuvres, clear soup... fillet of sole... salad... and some of your very good Chablis.
Yağlı, iri, hantal bir mezeye dönüşüyorum hızla.
I'm rapidly turning into a big, fat, soggy hors d'oeuvre.
Sürüyü Crazy Hors'a götürdüğümüzde, fazladan 25 $ daha veririm.
Plus a $ 25 bonus when we deliver the herd in Crazy Horse, Texas.
Maltalıların'hors d'oeuvre'olarak sundukları bir yemekle başlayacağız ve çeşitli soslarla.
We'll start with a Maltese dish which they serve as an "hors d'oeuvre." Liver, honey, almonds and a variety of sauces.
Ordövrler berbat, yatak odamsa buz kutusu gibi.
Hors d'oeuvres are dreadful and my bedroom is an ice box.
Önceki yemek nasıl yapılmıştı? Ordövrdü galiba, nasıl telaffuz ediliyor?
What was it we had before the sort of, Hors d'oeuvres, so to speak?
Tatlım, sen mutfağa gidip bize o hoş mezelerinden getirebilir misin?
Honey, why don't you go out to the kitchen and bring us some of those... fancy little hors d'oeuvres.
Ayrıca küçük bir ordövr tabağı...
And some hors d'oeuvres first.
Bu sandalyeleri oraya koyar mısın, ve kanepelerin olduğu masa için iki tane daha getirir misin?
Oh, uh, would you put those chairs over there, and could you get me two more for the hors d'oeuvre table?
- Aperatiflerde.
- Hors d'oeuvres.
- Sana yiyecek bir şeyler getireyim.
You need food. I'll get you an hors d'oeuvre.
Ordövr bu, Bay Velasco yapıyor, ünlü bir aşçı o.
It's an hors d'oeuvre, Mother. Mr. Velasco makes them himself. He's a... a famous gourmet.
Ordövr tabağı, biftek, rokfor peyniri ve kahve.
Hors d'oeuvres, beefsteak, Roquefort, and coffee.
Sen de 7'de gelip, kanepeler için bana yardım edecektin, 7 : 30 da onlar gelecekti, içkiler ve kokteyllerden sonra
You were going to be here at 7 : 00, help me with the hors d'oeuvres, then at 7 : 30 they get here, and we have drinks... cocktails.
Kanepelerin üzerine oturmayın da.
Don't sit on the hors d'oeuvres.
- Alır mıydınız, efendim?
Hors d'oeuvres, sir?
Çok açım. Niye şuradan ordövr almıyoruz?
Why don't we go in and have some hors d'oeuvres first?
Şimdi de ekibin menüden ordövr olarak seçtiği ilk parçaya geçelim... Bunun sıradan bir parça olmayacağı kesin. Ekibin yayından önce dediğine bakılırsa her şey olabilirmiş.
And now for the first item this evening on the Menu, the team have chosen as a little hors d'oeuvres an item and I think we can be sure it won't be an ordinary item in fact the team told me just before the show that anything could happen, and probably would
Çılgın Bir At Gibi Gidiceğim
I Will Walk Like A Crazy Hors e
Çılgın bir at gibi gideceğim.
I will walk like a crazy hors e.
Çılgın bir at gibi gideceğim. "
I will walk like a crazy hors e. " "
Bir Rus mezesi...
A Russian hors d'oeuvre served...
Mezeler masa 12'ye.
Hors d'oeuvres for table 12.
Biraz ordövr alırsın o halde.
Would you care for an hors d'oeuvre, then?
Elbette, salatalarınızı getireyim... emir salata zincirine... her daim sorgusuz şekilde uyulmalıdır.
- Certainly, I'll just get your hors d'oeuvres. Hors d'oeuvres which must be obeyed at all times without question.
Sanırım, sıcak mezeleri oturma odasına koymalıyız.
I think we should put the hot hors d'oeuvres in the viewing room.
Mezeler burada.
Well, the hors d'oeuvres are here.
Sizin için biraz atıştırma istedim.
I've ordered some hors d'oeuvres for you.
Önce biraz aperatif getirin.
Bring hors d'oeuvres first.
Önce aperatifleri ve yanında bölgenin şarabından bir şişe getiriyorum.
I'll bring the hors d'oeuvres and a bottle of the local wine.
Başlangıç için biraz ordövr...
Some hors d'oeuvres to start with...
Ordövrler o kadar kötü ki gördüğünüz en kötü yemekler.
The hors d'oeuvres are so bad the worst dishes you have ever seen.
Bunlar bizim ordörvlerimiz mi?
These our hors d'oeuvres?