English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Hostes

Hostes tradutor Inglês

539 parallel translation
Ya hostes?
No hostess?
Yalnız dediysem Hostes grupları ayarlayacak.
I don't mean really alone. The hostess is organizing groups.
Hostes aranıyor.
Hostess wanted.
Bir hostes...
Hostess...
Hostes Bluebird.
The Bluebird hostess.
Gece yarısı, 1.00 ile 1.30 arası Ginza'daki 16,000 hostes kız evlerine doğru yol alır.
Between 11 : 30 and midnight, the Ginza's 16,000 hostesses head home in droves.
- Tatlım? - Belki bir hostes!
Maybe I'll be a stewardess
Hostes olarak mı?
As a stewardess?
Bir hostes ama benimle bir ilgisi yoktu.
A stewardess, but I had nothing to do with it.
- Hostes.
- She was.
Hostes.
The stewardess.
Hostes... çok, çok ilgi gösteriyor bunun çok anlamı olabilir. ... ya da çok yakışıklı biri olduğumdan başka bir anlamı yoktur.
The, uh, stewardess... is being very, very attentive... which may signify a great deal... or it may simply signify that I'm a very attractive fellow.
Adadan 27 milyonla ayrılmış olsaydım, şu anda Phoenix'te hostes olarak çalışmakla oyalanır mıydım sence?
Do you think I'd be a dance hall hostess at the Phoenix... if I still had the 27 million?
Hostes, uçakta konyak varsa, getir.
Stewardess, if there's any brandy on board, pass it out. - Pardon me.
Havayollarında hostes olmak istedim.
I wanted to be an airline stewardess.
Sonra uçağa kendi adıyla başka birini bindiriyor belki erkek hostes de suç ortağı ve bagaja bir saatli bomba saklıyor.
Then he gets someone to take the plane in his name, perhaps with the steward's complicity, and he hides a clockwork bomb in the luggage.
Hostes Barnet benim suç ortağımdı ona ihtiyacım varken.
The steward Barnet, was my partner in crime, while I needed a partner.
Hostes, genç dostumuza bir içki daha getir!
Stewardess, bring this young fella another drink!
Bu, Mary King adlı bir hostes, cesedi limanda kıyıya vurdu.
This was a stewardess, Mary King, found floating in the harbor.
Hostes.
She's a stewardess.
Hayır, hostes olarak.
No, as the hostess.
Hostes mi?
Hostess?
Seksi olduğunu düşünen bir hostes tanırdım.
I knew a stewardess who thought that was sexy.
Nancy Pryor, hostes.
Nancy Pryor, stewardess.
Uçağı bir hostes eksik bırakabilirsin.
The plane can leave minus one hostess.
Sen gerçek bir hostes değil misin?
You're not really a stewardess, are you?
Nora buraya bir hostes olarak geldi.
And Nora came here as a stewardess.
- Alman havayollarında çalışan o iki hostes.
- It's those two German airline hostesses.
Delta havayolları hostes arıyor ama o kadar uzun süre evden uzak kalmak istemem.
Delta is looking for hostesses but I don't wanna be away from home that much.
- Hostes olduğuna inanamıyorum.
I can't believe that you're a stewardess.
Hostes yatmaya gidiyor.
Stewardess, we're going to bed.
Hostes, şu koltuğa otur!
The stewardess, sit there!
Hostes, oksijen tüpünü buraya getir!
Steward to bring immediate oxygen tube!
Kendisi hostes ve bu gece geri dönüyor.
She's a stewardess and she's going back tonight.
- İki tane de hostes var mıdır acaba?
Let's hope we've got a couple of stewardesses on board.
- Hostes hanım?
- Stewardess?
Hostes, galiba yanımdaki adam bir doktor.
Stewardess, I think the man next to me is a doctor.
Hostes dedi ki...
The stewardess said...
Yanımda hostes var.
The stewardess is here with me.
Hostes, ne zaman ineriz?
Stewardess, how soon till we land?
Hostes çağrı düğmesine ulaşabilir misin?
Can you reach the hostess call button?
- Ölü bir hostes buldular.
- They found a stewardess dead.
Affedersiniz hostes hanım.
Excuse me, stewardess.
Hostes, lütfen, bırakın ben ilgileneyim.
Stewardess, please, let me handle this.
O gece Manila'da becerdiğimiz o üç hostes kadar vahşi değil.
Not as wild as that night we banged those three stewardesses in Manila.
Bunun aynı geçen ayki hostes planındaki gibi olmasını istiyorum.
I want this set up just like it was with the stewardess last month.
Çünkü onların "L'Ange Rouge" da..... hostes olarak çalışma karneleri var.
Because her working card says she's a hostess for "The Red Angel."
Ben de hostes olmak istiyordum ama Ed yanında istiyordu ve epilasyoncu oldum.
I wanted to be a stewardess, but Ed didn't want me away. So I do electrolysis.
- Sizin Terry Faith partisindeki rolünüz, benim müşterilerime ev sahipliği yapmak.
See, your role in a Terry Faith's sales family... is to play host and hostes to my customers.
Hamamböceğinin ona, bu binalara 55 hostes taşınacağını söylediğinden beri var.
HE HAS EVER SINCE THE DAY COCKROACH TOLD HIM 55 STEWARDESSES ARE MOVING INTO THE BUILDING.
- Hostes.
- Stewardess.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]