Hoşlanıyorum tradutor Inglês
5,945 parallel translation
- Umarım sen de öyle düşünüyorsundur, çünkü gerçekten senden hoşlanıyorum.
I hope you do,'cause I really like you.
Ben de senden hoşlanıyorum. Pekala.
And I like you, too.
Sadece ondan çok hoşlanıyorum, ama sanırım Edward bazen biraz sabırsız olabiliyor.
I just like her so much, but I guess Edward can sometimes get a little impatient.
Ondan daha çok hoşlanıyorum.
I like him better than you.
Hayır, hayır, kadınlardan hoşlanıyorum.
Oh, no, no, no. I'm all me. I like ladies.
Ben de ondan hoşlanıyorum, ama bu gizlilik...
I like him too, but so what as a privacy you can forget.
Çünkü ondan hoşlanıyorum.
Because I like him.
Neyin üstüne istiyorsan yemin ederim ki babandan gerçekten hoşlanıyorum.
I'll swear on whatever you want me to swear on. I really like your dad. I wasn't faking it.
Kalmanı istiyorum çünkü senden hoşlanıyorum.
I want you... I want you to stay because I like you.
-... çünkü ondan hoşlanıyorum
-...'Cause I like her!
Ondan hoşlanıyorum
I like her.
Evet ondan gerçekten hoşlanıyorum
-... Yes. I really like her.
Evet, hoşlanıyorum
Yes. I do.
Ondan hoşlanıyorum.
I like her.
Senden hoşlanıyorum.
I like you.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you a lot.
- Çünkü ondan hoşlanıyorum!
-'Cause I like him!
Bilmiyorum huzur verici sadece hoşlanıyorum.
It's just peaceful. I just like it.
- Senden çok hoşlanıyorum!
- Oh! I like you so much! Whoo!
Güzel, ben de senden hoşlanıyorum.
Good. I like you too.
Ondan hoşlanıyorum.
I like him.
Hoşlanıyorum.
I do like you.
Hoşlanıyorum ondan.
I like this girl.
Belki de bu yüzden yaşlı erkeklerden bu kadar çok hoşlanıyorum.
Maybe that's why I like older guys so much.
Senden hoşlanıyorum, değil mi?
I like you, don't I?
Sorun şu ki, o denyodan çok hoşlanıyorum yani...
PROBLEM IS, I REALLY LIKE THIS ASSHOLE, SO...
Komşu olarak geldiğinden beri senden hoşlanıyorum.
Hey. I like when you come in my neighborhood.
Ondan hoşlanıyorum.
But I like her.
Birinizden hoşlanıyorum.
I like one of you
Eğer merak ediyorsan, işte bu yüzden senden hoşlanıyorum Hazel Grace.
In case you're wondering, that's why I like you, Hazel Grace.
Ben bundan çok hoşlanıyorum
♪ I like it too much ♪
Senden hoşlanıyorum, Joan.
I like you Joan.
Çünkü ben daha çok Charlie isminden hoşlanıyorum.
Well,'cause I quite like Charlie.
Ben kızlardan hoşlanıyorum.
I like girls.
İşte bu yüzden senden hoşlanıyorum, Ronnie.
That's why I like you, Ronnie.
- Ben kızlardan hoşlanıyorum, tamam mı?
- I'm straight, yeah?
Erkeklerden hoşlanıyorum.
I like men.
Ondan neden hoşlanıyorum biliyor musun?
You know why I really like her?
Saçımın çekilmesinden hoşlanıyorum.
I like to get my hair pulled.
O dışarıda yapmayı seviyor. Ben de içeride yapmaktan hoşlanıyorum.
See, she likes to do it outdoors and I enjoy doing it indoors.
Senden hoşlanıyorum, Nina.
Now I like you, Nina.
Richard. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Richard, I really do like you.
- Senden hoşlanıyorum.
- I like you.
Kuş uçmaz kervan geçmez yerleri gezmekten hoşlanıyorum.
I relish these little trips to the ass end of nowhere.
İnatçı olanlardan hoşlanıyorum. Hele bir de küçük göğüslülerse.
I love them feisty ones, especially when they've got them perky little titties.
Senden hoşlanıyorum çünkü benden hoşlanıyorsun.
I like you because you like me.
Tıpkı bir denizkızı gibi. Ondan çok hoşlanıyorum dostum.
- She is like a mermaid.
- Senden hoşlanıyorum.
I like you.
Paula seni anlıyorum Kötü çocuklardan hoşlanıyorsun galiba.
I know your type, Paula. You like the bad boys, eh?
- Evet, senden çok hoşlanıyorum.
I do. I like you so much.
Ben de senden hoşlanıyorum Ali.
My name's amy cole from moore haven, florida. And I like you, ali.