Iddiaya girerim tradutor Inglês
965 parallel translation
Bir bufalo derisine seninle iddiaya girerim ki sırtının üzerinden arkadaki direğe atamaz.
I'll bet you a buffalo hide he can't heave it into that post back of ya.
Ve iddiaya girerim seni orada da bulurum.
And I'll bet I'll find you there too.
Beş sentine iddiaya girerim ki hepsi mahkeme celbi dağıtıcılarıdır.
I'll bet you a nickel they're all process servers.
Kafa derisine iddiaya girerim Yaslıların adına.
In the name of the law, I'll lift his scalp from his eyebrows to his shoulder blades!
İş aradığına iddiaya girerim.
I'll bet he's back looking for a job.
105.000 dolara iddiaya girerim, benden önce uykuya dalacaksın.
I'll bet $ 105,000 you go to sleep before I do.
Kitabı o yazmadı ama iddiaya girerim, tersten ezbere okuyabilir.
Maybe he didn't write the manual, but you can bet he can recite it backwards!
Bir milyon dolarına iddiaya girerim.
I bet you a million dollars.
- Evet, iddiaya girerim öyledir.
Yeah, I'll bet you do.
10 Dolarına iddiaya girerim içecek.
I'll bet you 10 he will.
Ama iddiaya girerim ki bu açtığında, hepsinin en güzeli olacak.
My drawings show how the atoms group together. They are like little, hard, indestructible balls with some unknown force acting between them.
Öyle olduğuna iddiaya girerim.
I'll bet he was.
Onu bulduğuna iddiaya girerim.
I bet he's found her.
iddiaya girerim ki orada herhangi bir başka şehirden daha çok bakire vardır.
I'll bet there are more virgins here than in any other city.
Sonra ne olmuş? Bakın, sizi ne meşgul ediyor, onu bildiğime iddiaya girerim.
I bet I even know what's eating you.
Lena'nın susamış olduğuna iddiaya girerim.
"I bet you're thirsty. Me too".
Yemek odasının duvarlarını bile deleceğine iddiaya girerim.
I'll bet you'd drill right here in the dining room.
Aksi hâlde hepimizin topa tutulacağına iddiaya girerim.
I bet you any amount of money that we could get on the ball and get...
İlk saldıracağı da onlar olacağına iddiaya girerim.
I'll bet they're the ones who started this.
Yazma bile bilmediğine iddiaya girerim.
- What, him? I bet he can't even write.
Onun da yazamadığına iddiaya girerim.
Bet he can't write, neither.
5,000 dolar ve İngiliz pasaportuna iddiaya girerim ki heykeli çalmadım.
I'll bet you $ 5,000 and a British passport that I didn't steal the head.
Senin bebekler gibi uyuduğuna iddiaya girerim.
I'll bet you sleep like a baby.
Ve hava çok şiddetli soğuktu, iddiaya girerim ki öyleydi, değil mi?
And it must have been terribly cold too. I bet it was, wasn't it?
O hükümetin casusu. Her şeyine iddiaya girerim!
He's a spy of the government - I'm betting my head on it!
Peki, senden bir şey söylemeni isteyeceğim iddiaya girerim sen redeceksin.
Well, I'm going to ask you to say something, and I bet you refuse
İddiaya girerim seninkiler değil.
Don't be silly. I bet yours aren't.
İddiaya girerim, Wilma esaslı bir kızdır. Öyledir.
I'll bet Wilma's a swell girl.
İddiaya girerim içinde biraz çingenelik var.
I'll bet you got a little gypsy in you.
İddiaya girerim ki alacaklarının yarısını almamışsın.
I bet you ain't bought half my order.
İddiaya girerim ki, sanat ya da müziktir!
- Well, I bet you teach art or music.
İddiaya girerim sen onlara paslı bir çiviyi bile rüşvet diye verebilirsin.
I bet you could bribe them with a rusty nail.
İddiaya girerim bütün çöp tenekelerinde kapak vardır.
I'll bet they've got a lid on every trash can.
İddiaya girerim çok acıyacak.
I bet it'll hurt.
İddiaya girerim casus falandı.
I'll bet he was a spy or something like that.
İddiaya girerim yemekleri de para gibi evin bir yerlerine saklamıştır.
I bet she's got the food hid someplace, like the money.
İddiaya girerim bundan daha da fazlasını bodrum ya da öyle bir yerde saklıyordur.
I bet she's got lots more of this hidden in the basement some place.
İddiaya girerim ki, Teksas'takiler hala savaşın devam ettiğini sanıyorlardır.
I bet you still got plenty folks down in Texas that thinks the war is still going on.
İddiaya girerim kadında silah yoktu.
I bargain the lady had no gun.
İddiaya girerim onda içki vardır.
I bet he's got something to drink.
İddiaya girerim ki, kocan seni üzüyordur.
Your husband makes you worry, I'll bet.
İddiaya girerim, bu sefer ki de serserinin tekidir.
This one's a charmer too, I bet.
İddiaya girerim sektördeki en iyi bayan kameraman benim.
Yes, sir. I bet I'm the best camerawoman in the business.
İddiaya girerim ihtiyar Cecil Jacobs beni korkutmaya çalışıyor.
I'll bet it's just old Cecil Jacobs tryin'to scare me.
# Karşılaştığımız anda İddiaya girerim kapılırım
# The moment we met I could bet I would get
İddiaya girerim bayan Kuni oldukça güzel bir kadın, değil mi?
I'll bet Okuni is a very pretty woman, isn't she?
İddiaya girerim ki beğendin.
I'll just bet you liked it.
İddiaya girerim, senin oğlanlar seni çok seviyordur.
I'll bet your boys loved you.
İddiaya girerim ki siz Hollywood'tansınız.
Oh now, come on, wait a minute! Ah... I just bet you folks are from Hollywood!
- İddiaya girerim korktunuz.
- I bet you were.
İddiaya girerim senin karın tüm kampüsün en davetkar caddesine sahiptir.
I bet your wife's got the most inviting avenue on the whole campus!