Ilk defa tradutor Inglês
9,116 parallel translation
Bunu ilk defa şu anda duyuyorum.
That is the first I've heard of this.
10 yıldır ilk defa şehrimiz ulusal ilgi görmüyor. Yani, şehrimizin artık doğru ve uygun bir dengeye ulaşması gerektiğini düşünüyorum.
The national spotlight is off our city first time in a decade, so I think it's time our town came to its right and proper balance.
Manastırda Rahibe Pat'in bir kamyoneti vardı. Ama böyle bir şeyi ilk defa görüyorum.
At the convent, Sister Pat had a pickup truck, but it never did anything like this.
Bay Tantony ilk defa Londra'yı ziyarete geliyor.
This is Mr Tantony's first visit to London.
Sizinle de bu akşam ilk defa tanışıyorum bu kişiyi de daha önce hiç yanımda çalıştırmadım.
I never even heard of you before tonight... and I have never employed this..... person.
Hayli vakittir ilk defa aklım başımda.
I'm of sound mind... for the first time in quite a while.
Evet, sonuçta buraya ilk defa geldik.
Yeah, that's... It's kind of how you got here in the first place.
Ruh hali çok iyiydi ve ilk defa "Evde Tek Başına" filmini izlemişi.
Well, he was in such a good mood, and he'd never seen Home Alone.
Olanlardan sonra bunu demem garip kaçsa da hayatımda ilk defa elimden geleni yaptım.
If I said that I was able to say this because of what happened, it may seem odd... Still, I for the first time in my life, I did my ultimate best.
Belki de sabah benimle ölüm düellosu yapacağınız için ya da kardeşiniz beni şampiyonu olarak seçtiği ve durum böyleyken hayatınızda ilk defa dövüşmeye karar verdiğiniz ayrıca krallığınız tehlikede olduğu için olabilir mi?
Maybe because you've got to fight me to the death in the morning, or maybe that your brother has decided that I'm gonna be his champion, and for the first time ever, you've decided to fight one of your own battles, and your whole kingdom's at stake. Does that ring any bells?
Bak Gareth. Anladım tamam ama ilk defa yatağmı yapmıştım ve üzerine uzanmam gerek.
Listen, Gareth, I'm moved, but I've made my bed, and for once, I should lie in it.
Bir bebekle baba olacağım tarzında, ve bu sefer, ilk defa bu işi doğru düzgün yapacağım.
Like, I'm gonna be a dad with a baby, and I'm gonna do it right for the first time.
Liz, seni ilk defa Machanga kampında gördüğüm zamanı hatırlıyorum.
Liz, I remember the first time I saw you at Camp Machanga.
Gözlerim ilk defa Nicole'u gördüğü zaman, o kızın benim kızım olduğunu biliyordum.
Ever since I first laid eyes on Nicole, I knew she was my girl.
Annem, dişçi veya bir hemşire olmayan bir kızla ilk defa bu kadar yakınlaşmıştım.
It was the closest I'd ever been to a girl who wasn't my mom, a dentist, a nurse...
Önemli olan ilk defa ne istediğimi yapabilecek olmam.
The important thing is that for the first time I can do what I want,
Hatta dediğine göre onu ilk defa bu kadar mutlu görmüş.
You know, in fact, according to her, he was as happy as she'd ever seen him.
Böylesini ilk defa görüyorum!
'It's like nothing I've ever seen before!
Hayatından şiddete meyilli çok erkek gelip geçtiğini biliyorum. Yani, ilk defa sana silah çekilmiyor.
I know you've had a lot of violent men in your life, so this ain't the first time you've had a gun pointed at you.
Seni temin ederim Şerif, biri Calhoun'u öldürdüyse ilk defa şimdi duyuyorum.
I assure you, deputy, if somebody killed old Calhoun, this is the first time I'm hearing of it.
Bir senedir tüm mesai saatlerini ben alırdım ve ilk defa birisi bunu benden alıyor.
I've been holding office hours all year and this is the first time anyone's taken me up on it.
Hayatımda ilk defa, sanırım kayısının tadı hoşuma gitti.
For the first time in my life, I think I like the taste of apricot.
İlk olarak Helena ellerinde, diğer taraftan da eğer şu orijinal materyal gerçekten varsa ilk defa kendi genomumuzu bulmaya bu denli yaklaştık demektir.
Well, "a," they have Helena, and "b," if their original genetic material really does exist, that's the closest thing we'll ever get to our own genome.
Bunu ilk defa mı duyuyorsun?
First time you're hearing this?
Dediğim gibi, ilk defa duyuyorum.
Like I said, first I'm hearing about it.
Demek istediğim Jason hayatında ilk defa kaybediyordu.
Look, my point is, for the first time in Jason's life, he was losing.
Bunu ilk defa da yapmıyorsun.
This isn't the first time you've done this.
Çünkü davetliler tarihinde ilk defa, bütün düğün törenini solda sıfır bırakacak bir konuşma yapacağız.
Because we're about to be the first guests in history to out-toast the entire wedding party.
Sanırım ilk defa orada birbirimizi gözümüze kestirdik.
I think that's where we first laid eyes on each other.
Sonra bir gece sahilde beni öptü. Hayatımda ilk defa hayır diyemedim.
And then, that one night, he kissed me on the beach, and... it was the first time in my life I...
1855'te ilk defa Ted Judah ve eşi bindi.
Christened by Ted Judah and his wife, 1855.
Evet, ilk defa doğru yazdılar.
Yes, and for once they've got it right.
Başına ilk defa taç giyenler, kendilerini huzursuz hissederler.
Uneasy lieth the head that weareth the crown upon the top of thine head.
Emma'nın doktorunun bize ilk defa onun anoreksik olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
I remember when Emma's doctor first told us that she was anorexic.
Oraya ilk defa gittiğini söyledi ki ben de öyle düşünmüştüm.
She said it was the first time she'd ever been there which is what I'd suspected.
Belki hepimizin ilk defa izleyeceği bir şeyi izlemeliyiz.
- Yeah. Well, let's watch something that's new for all of us.
O parlak gözlerini ilk defa gördüğümde kalbim deli gibi atmaya başladı.
My heart started to shammer when I first saw your bright eyes
Ayrıca, tavşan kulaklı ve ponpon kuyruklu birilerini işe alan bir adamın samimiyetinin ilk defa sorgulandığından şüpheliyim.
Besides, I doubt this is the first time that someone has questioned the sincerity of a man whose employees wear fuzzy ears and cottontails.
Yaram konusunda, nereli olduğum konusunda ya da aileleriyle tanışmam konusunda ilk defa soru almıyorum.
It's not the first time I've been asked about my scar or where I'm from or how soon I can meet their parents.
Onların kızgın sarhoşlar tarafından ilk defa mı bardan atıldıklarını sanıyorsun?
Do you think that that's the first time they've been kicked out of a bar by angry drunks?
Sokakta ilk defa mı dövüldüler?
Beaten in the streets?
İlk defa amerikan acilinde mi?
First time in an American E.R.?
Ama bir şeyi 15 defa söyleyince ilk etkisini kaybediyor, haliyle.
Saying something the 15th time lessens its impact.
İlk defa biri bana gösterişçi dedi.
This is the first time I've been called an exhibitionist.
İlk defa.
First time.
İlk defa duyuyorum.
This is the first I'm hearing of it.
İlk defa olmuyor.
It's not the first time.
- İlk defa doktor rolü yapmıyordum.
Well, that's not the first time I played doctor.
İlk defa kendimi bir işten kurtaramayacağımı düşündüm.
That finally I'd gotten myself into something that I couldn't get out of.
İlk defa ona okuyacaktım ve çok heyecanlıydım.
It was the first time I was to read to him, and I was... Very nervous. I didn't get ten words out before he stopped me.
- İlk defa kullanıyorsunuz bunu demek?
- First time using one of these, huh?