Indio tradutor Inglês
95 parallel translation
Rocco, Indio...
Bernardo! Indio!
Indio bile oraya saldırmaya cesaret edemez.
Not even Indio would dare to attack that one.
Selam, Indio.
Hello, Indio.
Indio aradı ; Groggy doğru buraya geliyormuş.
Indio calls and Groggy comes running right away.
Zaman kaybı, Indio.
The time's been wasted.
Indio'yu halledip 10,000 Doları alınca... kendime ufak bir yer alıp, herhalde emekli olurum.
When I get my hands on Indio and that $ 10,000... I'm gonna buy myself a little place, possibly retire.
Ben de Indio'yu haklamak istiyorum.
I wanna get my hands on Indio too.
Sen Indio'ya konan ödülü al... ben de geri kalanlara konan ödülü alırım.
You can have the reward for Indio... and I'll take the reward for the rest of the band.
Indio 10,000 dolar ediyor, ama kalanlar bundan çok daha fazla eder.
Indio's worth $ 10,000 dollars, but the rest adds up to much more than that.
Birimiz Indio'nun çetesine katılmalı.
One of us will have to join Indio's band.
Söylesene... Indio'ya nasıl katılmamı öneriyorsun?
Tell me... how do you propose that I join up with Indio?
Indio'nun bir arkadaşı.
A friend of Indio's.
Hayır, Indio, 4 hafta.
No, Indio, for four weeks.
Indio ve çetesi kasabadaki bankayı soydular.
Indio and his band have just robbed the bank here in town.
- Şimdi Indio ile buluşacağım.
- Now I'm gonna meet Indio.
Indio ile randevum var ve kimsenin karışmasına izin vermeyeceğim.
I have an appointment with Indio and I'm not gonna let anyone interfere.
Indio Santa Cruz'a 4 adam gönderdi.
Indio sent four men to Santa Cruz.
Indio aptal değil.
Indio's no idiot.
Indio'yu kuzeye gitmeye ikna et, ve Rio Bravo boyunca gidin.
Try to convince Indio to go north, and then go along the Rio Bravo.
Indio'ya tam anlaştığımız şeyin... tam tersini yapmayı önereceğini düşündüm... o da yeterince şüpheci olduğundan başka bir şey düşündü.
I figured you'd tell Indio... to do just exactly the opposite of what we agreed... and he's suspicious enough to figure out somethin'else.
Indio senin- -
Indio wants you to...
Indio ikinizi de buralarda.
Don't you let Indio find you both around.
Indio'yu bana bırak.
Leave Indio to me.
Şimdi sıra sende, Indio.
Now it's your turn, Indio.
Ya bu Indio çıldırmış yada Yankee.
It's either this Indio or the Yankee who's crazy.
Indio çıldırmış.
The Indio is crazy.
Onlar gerçek Indiolu'lar ve bu dağlar onlara ait.
They are puro Indio and these mountains belong to them.
Haydi, Indio!
Come on.
Yavaş ol Indio.
Slow down, Indo.
Bir yerli kızla oynamak istermisin?
How would you like to make an Indio Girl?
Genç bir yerli kızı öldürdü.
He killed a young indio girl.
O sadece Paraguay'da tanıştığımız bir yerliydi.
He was just an Indio that we met in Paraguay.
Yerliye nerde bulacağımı konusunda baskı yapıyordu.
He kept pumping the Indio about where we could find some.
Herneyse, ertesi sabah yerli ile beraber yola cıktık.
Anyway we took off the next morning with the Indio as our guide.
Yahu, padişah çocuğu değil ya, senden benden olma.
This ain't the little baby Jesus, you know. It's just some indio.
İndio, California'da.
In Indio, California.
Bir çocuk var, sizin oralardan bir hücum oyuncusu, El Indio'dan...
We got a kid, a tailback from down your way, out of El Indio- -
Gelecek, aç yerliler, topraksız çiftçiler sömürülmüş işçiler tarafından yazılacak ; İlerici kitleler tarafından, Latin Amerika'da Çok fazla olan dürüst ve zeki entellektüeller tarafından yazılacak.
The future will be written by the hungry Indio's... The landless farmers, the exploited working men... By the progressive masses, by the honest and brilliant intellectuals...
O'Brien'ın ailesi İndio'dan, paranın bulunduğu yerden.
O'Brien's family is also from Indio, where the money first got flagged.
- lndio'da bir bankaya.
- Some bank in Indio.
Bu arada, lndio'daki işaretli paraları bize bağlayan yazılı kanıt olmadığı sürece alnımız ak.
Meantime, as long as there's no paper trail Leading from the marked bills in Indio to us, we're golden.
lndio'yu, anneni aradım.
I called your mom in Indio.
Federaller lndio'ya dönünce uğramasını istiyor.
The Feds want her to stop in when she gets back to Indio.
lndio'daki paralar için yardımı lazım.
We need her help with the marked bills in Indio.
lndio'da kim var?
Who's in Indio?
En güzeli lndio'da iki kardeşi var.
Best part about it is, he's got two brothers in Indio.
lndio'daki telefonuna bir mesaj bırakılmış.
She got a message on her answering machine in Indio.
Indio bile oraya saldırmaya cesaret edemez.
Not even lndio would dare to attack that one.
Indio aradı ve Groggy koşarak geldi.
Indio calls and Groggy comes running right away.
- Merhaba Indio.
Hello, Indio.
- Zaman kaybı, İndio.
The time's been wasted.