Iyisiniz tradutor Inglês
1,473 parallel translation
Tehlikeli olduğunuz kadar iyisiniz.
So good that you're dangerous.
Bakalim ne kadar iyisiniz.
Let's see how good you are.
- "Siz erkekler çok iyisiniz."
You guys are good
Sen ve Junah birlikte gerçekten iyisiniz. Erkek kardeş ve kız kardeş gibisiniz.
You and Junah look really good together Like brothers and sisters
Bir yazı bırakıp gitti. "Siz baylar, eğer bunu çözerseniz gerçekten iyisiniz demektir."
"If you can solve this one, you guys are good."
- Sözde iyisiniz ve aşırı duyarlısınız.
- You're being fake nice and sensitive.
Siz ineğin ötesinde iyisiniz.
You are beyond cow or god.
- Hepiniz çok iyisiniz.
- Everyone's so sweet.
Yalnız sırada ki düşmanınız kadar iyisiniz.
You're only as good as your next vanquish.
Bu öğretmenlik işinde bayağı iyisiniz Bay McPhee.
You're pretty good at teaching, Mr. McPhee.
Gayet iyisiniz Bay Ferris.
- You're doing fine.
Böyle bir düşmeye göre şaşılacak derecede iyisiniz Bay Barone.
There you go. You're doing surprisingly well after taking such a fall, Mr. Barone.
Her ikiniz de gerçekliği ölçmede çok iyisiniz.
You are both so good at gauging reality.
- Siz gerçekten çok iyisiniz.
- You girls are so great.
Çok iyisiniz.
That's so sweet.
Tanrı'ya şükür iyisiniz.
Thank God you guys are ok.
İşinizde çok iyisiniz doğrusu.
You don't miss a trick, you fellas.
Bundan daha iyisiniz.
You got more than that.
Hadi ama siz çocuklar gayet iyisiniz.
OH, COME ON. YOU GUYS ARE IN GREAT SHAPE.
Tanrı'ya şükür hepiniz iyisiniz.
Oh, thank goodness everyone's okay.
Hepiniz çok iyisiniz.
You've all been so wonderful.
- Onunla çok iyisiniz.
- You're so good with him.
Defterime girecek kadar iyisiniz.
You're man enough to be in my book?
Hey siz iyisiniz, ha.
- You guys okay?
Hepiniz iyisiniz.
Y'all all right?
Gülümsemeden daha iyisiniz.
You better not smile.
Siz ikiniz beraber iyisiniz.
You two guys are good together.
O konuda iyisiniz.
You're good at it.
Tanrı'yı oynarken çok iyisiniz... pekala, işte size onunla tanışma fırsatı.
You're so keen on playing God. Well, now is your chance to meet him.
Riccardo, oğlum, çok iyisiniz!
Riccardo, my boy, you are superb!
Çok iyisiniz.
That's sure nice of you.
- Teşekkürler bayım, çok iyisiniz.
- Thank you, sir. - I like it.
Çok iyisiniz çocuklar.
You guys are nice.
Siz maymunlar benim için fazla iyisiniz.
You monkeys are too good for me.
Çok iyisiniz.
You are good
Siz daha da iyisiniz.
You are even better
Sen ve baban bu iş için daha iyisiniz.
You and your dad better be right about this.
Sağ olun, çok iyisiniz.
Thank you. You are very nice.
Çünkü siz iyisiniz, ama ben değilim.
Because you are well, and I am not.
Evet, gerçekten iyisiniz.
Oh yeah. You guys are good.
Hem de çok iyisiniz.
You know, you're really, really good.
Gayet iyisiniz.
You're doing well.
- Çok iyisiniz. İkiniz de geldiniz.
It's so good of you both to do this, really.
Peki teşekkürler, çok iyisiniz.
Okay, thanks, you're beautiful.
İyisiniz, iyisiniz.
You're okay. You're okay.
İyisiniz.
YOU'RE FINE.
- İyisiniz.
- You're good.
- İyisiniz iyi.
- You are OK.
- Daha iyisiniz.
You're feeling better.
Siz çok iyisiniz.
YOU'RE SO KIND.
İyisiniz.
You're all right.