English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ I ] / Işten

Işten tradutor Inglês

16,749 parallel translation
Bu seferlik izin ver paçamı sıyırayım bu işten.
Just once, let me off the hook.
Birlikte bu işten paçayı kurtarabiliriz.
We can all get something out of this.
Amaçsız adamın tekiyle yemek yiyebilmek için işten kaytardın.
Skipped woIk to hang with an aimless dude and... eat greasy food...
Pazarlamacı olmak istediğini sandım ve bu işten haz almamışsın.
I thought I was the marketing person, and you didn't like marketing...
İşin işten geçip geçmediğini anlamak zor.
It's hard to know when it's too late.
Cafede işten ayrılan kız vardı ya.
The girl at the coffee place that left?
- Bu işten yakayı sıyırabiliriz.
- We can get out of this.
Bu işten zengin olmak mı istiyorsun?
Are you trying to get rich off this?
Bu işten sıyrılmanın bir yolunu bulacağım, tamam mı?
Listen, I'm just trying to think of a way out of this, all right?
Şunu anla artık kanka sen işten anlamıyorsun.
Face it, homeboy, you ain't handy.
İyi eğlenceler işten anlayan adam.
Have fun. Handy... man.
Şey, çalışanlarımız amanlarıyla vakit geçirmek için işten erken çıkmak istiyorlar.
Uh, and our employees have requested to leave early to be with their loved ones.
Anlaşma olursa kalıcı olarak işten uzaklaştırılacak.
The only deal with teeth would have to take him out of business forever.
İş işten geçti.
It's too late.
Bugün için işten izin al.
So, uh, take the rest of the day off.
Bana işten bahset.
Tell me about the job.
Axe, 11 Eylül günü avukatının ofisinde işten ayrılma tazminatını görüştüğü için diğer şirket ortaklarıyla kulelerde değilmiş.
The reason Axe wasn't in the Towers on 9 / 11 with the rest of his company was because he was at his attorney's office going over his severance package.
Bu işten çekilme vaktin geldi.
It's time that you got out in front of this.
Hayatımız işten ibaret olmadan önce, eskiden birlikte yaptıklarımız gibi bir şeyler yapmak istemiştim.
I thought we could do something like we used to, before everything was all work and you were all...
Jackie işten çekinirse ona seçenek bırakamayız.
If Jackie gets cold feet, we can't leave her any choice.
Sayacı sıfırlar, işten sonra evin önüne bırakırım.
I can reset the odometer, park it in front of your place after work. But, hey...
- İdare ediyordum zaten ama işten çıkarıldığımda...
But I was already struggling, then the layoffs happened...
Savan, ı büfeler işten söyledim.
Savanna, I told you to lay off the buffets.
Bu işten bir balayı alabilirsiniz düşünüyorum?
Think we can get a honeymoon out of this?
Sana yaptığım son işten hâlâ borcun var bana.
Still owe me for the last job I did for you.
Uzak Doğu'dan gelen ithal ürünlerle sıkı bir rekabet içindeydi ve son zamanlarda çalışanlarının 4'te 1'ini işten çıkarmak zorunda kalmıştı.
He was facing stiff competition from Far East imports and recently had to lay off a quarter of his workers.
Bu akşam işten sonra bir şey yapacak mısın?
Are you doing anything tonight after work?
Sandra Jordan'ın işten eve giderken kat ettiği güzergah, Ingrid Hjort'un kat ettiği güzergah'la hemen hemen aynı. Her ikisi de parktan ve akşam okulunun oradan geçiyordu.
The route Sandra Jordan took home from work every evening is almost identical to that most likely taken by Ingrid Hjort, in so far as it took them both past the park and the night school.
Çoğu akşamları işten sonra gidiyorum.
Going most evenings after work.
Kontrol edilemeyen kaçma isteği saygısızca cevap verme ve işten kaçma.
Uncontrollable urges to run away, answer disrespectfully and refuse work.
Veya toptan işten atarlar.
Or out of a job entirely.
En faydalı işten alındın ve bütün gün oturup telefonlara bakıyorsun.
You sit at a desk all day when you were plucked from the most rewarding job.
Bu saçma sapan işten bir zafer çıkarmamı sağladın.
Of having to step in and try and make some kind of victory out of this steaming shit pile.
Öğrenirlerse beni işten atarlar.
They'd sack me if they knew.
Birkaç gün sonra Wade ve Ledda'nın babası işten evine dönerken öldürüldü.
And a couple days after that, Wade and Ledda's daddy got killed on his way home from work.
Bu işten başka çıkış yolu görüyor musun?
You see another way out of this?
İş işten geçince anca.
Only when it was too late.
Öğrenmek istiyorsanız hapse girmeden bu işten sıyrılmak istiyorsanız bir daha bana yalan söylemeyin.
If you want to find out, if you want me to get you out of this without jail time, don't lie to me again.
Evet, işten gelip üstünü değişti ve fırladı gitti.
Yes, he got back from work, changed, and ran out.
O zaman onu bu işten olabildiğince uzak tut.
Then keep her as far away from this as possible.
Bu işten bir hayır çıksın istiyorum.
I want something good to come from all of this.
İşten ne zaman çıkıyorlar peki?
What time you let them off work?
- İşten mi atıldım?
- Am I out of a job?
Bu işten ömür boyu yasaklı olacak.
Lifetime ban.
İşten önce toplantıda morarmış taşaklarımla oturacağım artık.
Now I got to blue ball it over to my meeting before work.
İşten çıkarıldığın için üzgünüm.
I'm sorry about your layoff.
İşten evine dönerken saldırıya uğramış. Boğulmuş ve kafasından darbe alıp komaya girmiş.
Attacked on the way home from work, half-strangled, head injuries, been in a coma since.
İşten ararlarsa ne diyeceğim?
Peter, this is ridiculous. Wh-What am I supposed to do if work calls?
İşten ayrılıyorum.
This job.
- İşten sonra Naomiler'e gittim.
- Where you been, baby girl? - I went to Naomi's after work.
Ne yapmamı istiyorsun? İşten mi ayrılayım?
What would you like me to do?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]