Jacked tradutor Inglês
888 parallel translation
Starbucks'daki elemana mastürbasyon yaptım.
Ah, man, I jacked it off this dude at Starbucks.
George, bir kaç dakikalık deprem süresince buradaki karanın 1.80 metre yukarı kalktığını farketmişti.
George realised that during the few moments of the earthquake, the land here had been jacked up six feet.
Bu aşamalar dizisi, her bir kaç yüzyılda bir fayın ani bir hareketiyle kara, sürekli olarak denizden yükseldikçe oluşmuştu.
This series of steps was created as the land was repeatedly jacked out of the sea every few hundred years by sudden movement on the fault.
Orada bir garajda duruyor.
It's jacked up there in a garage.
Bir karavan için epey para.
Quite a lot for a jacked-up caravan.
Çekici gönderdim ve yanan kamyonunu buraya getirdiler. Ve ne buldular?
I sent a tow car over to your garage this afternoon... and they jacked up that burned-out truck of yours.
Tüfek doluysa o başka tabii.
Not unless you jacked that saddle gun.
Elli dedi, sonra da arttırdı.
Fifty-dollar bet. He called, and then he jacked it up over there.
Los Angeles'ta bir günde kaç araba çalındığını biliyor musun sen?
You know how many cars get jacked in L.A. every day?
O bacakların, ıslandığında açılmasını.
Them long legs all jacked up juicy-like.
Bak şimdi, bana oyunlar oynuyorsun. Ve ben de bundan nefret ederim.
Now, look, I'm getting jacked around I don't like this
Belki karısını hiç becermediği ve otuz bir çekmediği içindir.
It could be that he's never screwed his wife or jacked off.
St. Louis'den malzeme aldım su gibi viski içtim, fiyatı iyice yükseltip kunduz kürkü ticaretine girdim.
I packed in supplies from St Louis watered down the whisky, jacked up the prices and went to trading for beaver.
Bu bir boz ayı olsaydı, nalları dikmiştin.
If that had been a grizzler, you'd have been jacked.
Sonra geri çekildi ve iki tane daha sikti!
Then he backed off, jacked off, and fucked the other two!
Sadece maço imajını korumaya çalışıyor...
He's just trying to keep his macho image jacked up.
Sahip olduğun tek işi bile batırdın beş dakikada.
Only job you ever had, you jacked in.
Marty geri döndükten sonra beni aradı.
Marty called me after he was jacked up.
Şu alfalara bak, gerçekten olağanüstü.
Look at those alphas, she's really jacked up.
Henüz ortada bir şey yokken gelin güvey olma.
I don't think it's healthy to get jacked about some guy that isn't a thing yet.
Bu çenenin kriko ile yükseltildiğini düşünüyorum.
l-l think his jaw looks pretty well jacked.
- Sesi tavana kadar çıkıyor.
- She's jacked to the ceiling.
Onları evlerine göndermeyi bize borçlusun.
They're all jacked up. You have to send them home.
Oradayken işini bitirmeliydim.
I am still jacked up.
Onu da işi de bıraktım.
I jacked him in. And the job.
Demek ki artık bir domuz gibi yemek yemekle kalmıyorum, hızlanmış metabolizmam hafızamı da vidalıyor.
Oh, great. Swell. So now not only do I eat like a pig but my jacked-up metabolism is screwing with my memory.
İş esnasında, uyuşturucu çekip, ortalığı berbat etmeyin.
Don't get the heat all jacked up when you're doing a job.
Neden biliyor musun?
Know why? He was jacked up on coke.
Fakat ayaklari korkunçtu.
She was beautiful, but her feet were jacked up.
Bu iş boyumu aşar!
My inn would be jacked up
Arabayı çalıyorlar!
Hey, they getting jacked!
Seni ve Harold'ı soyan ibnelerin izini bulduk.
Word got back about the little marks who jacked you and Harold.
Korelinin beynini dağıttın!
You jacked that Korean!
Saniyede 100 kanal. Yerel itfaiye ve polisin hatlarına giriyorum. Hatta, bazen hava iyi olduğunda Whitmarsh hava üssünün telsiz konuşmalarını bile alıyorum.
Currently, I'm jacked into local fire and police departments, cellular phone pathways, and when the weather's right, sometimes even air traffic control from Whitmarsh Air Force Base.
Fiyat ondan sonra yükseliyordu.
Then they jacked up the price!
- Hey, arabayı kriko ile kaldırıyordum.
I jacked up the car.
Bakkalı bize verdiği bu harika etten dolayı kutsa... fiyatları artıran komisyoncu... ve mezbahanede çalışan insanları unutmayalım.
Bless the grocer for this wonderful meat... the middleman who jacked up the price... and let's not forget the humane but determined boys over at the slaughterhouse.
Fiyatı yükseltti.
He jacked up the prices.
- Ben de bulabileceğin en hızlısıyım.
I'm the fastest, now Spider's jacked my system.
Aletlerin tahrip edilmiş. Gücünü Spider yükseltti değil mi?
Spider man jacked you up all right.
Sonuna kadar sıkıştırılmış.
Jacked her up so tight she shakes.
Ünite 01 : dolduruldu.
Unit 01 : jacked in.
Ünite 02 : dolduruldu.
Unit 02 : jacked in.
Büyük siyahın içine girdin sen.
Jacked into the big black.
Pekala, söylesene daha önce bir deneyimin oldu mu?
OK, so tell me, have you... have you ever jacked in?
Silah parçalarıyla dolu bir kamyon Queens dışında kaçırıldı.
A truck loaded with stripped gun parts got jacked outside of Queens.
Seni çarptılar mı?
Did you get jacked or something?
- Çarpmak?
Jacked?
Strozzi ateşkesi bozdu. Meksika'da kamyonlarımızı vurdu. Bütün adamlarımızı öldürdü, tüm malımızı aldı.
Strozzi broke the truce, hit our trucks in Mexico... killed all our guys, jacked the whole load.
50 yıI boyunca otuz bir çektiniz havalı arabalar kullandınız en güzel kızları becerdiniz ve şimdi ayağa kalmadığınızda şerefli olmak istiyorsunuz.
Instead you jacked off for 50 years, drove fancy cars, screwed the best girls, and now when you can't get it up, now you want to be honorable.
Mars'ın kare şekilli genetik domuzlarını yükledim.
Of Martian genetically square jacked up hogs