Jessie tradutor Inglês
2,182 parallel translation
Jessie Robertson, Gelişmiş Araştırma Projeleri Bürosun'nun onun hakkında konuşmasına izin vermediğini söyledi.
Jessie Robertson said DARPA diddn't allow him to talk about it.
- Jessie, FBI'a yalan söyledin. Daha da kötüsü, Sen ve Daniel bana yalan söylediniz.
Jessie, you lied to the FBI, and what's worse, you and Daniel lied to me.
Jessie Robertson Savunma Bakanlığı alt merkezinden gelir diyor.
Jessie Robertson says that it runs through a DoD substation.
Jessie, dersi bugün benim planlayabileceğimi söylemiştin ve bence bu önemli bir şey.
Jessie, you said that I could plan the lesson today, and I think this is valuable.
Bayan Jessie ve müdür Hobson.
Miss Jessie and Principal Hobson.
Mor süveterli kadın, Bayan Jessie'yle senin gibi kavga etti ve kovuldu.
The lady with the purple sweater argued with Miss Jessie like you did, and she's gone.
Jessie, özür dilerim.
Jessie, I-I am so sorry.
- Jessie.
- Jessie.
Jessie'ye mi?
Jessie?
Jessie?
Jessie?
Jessie, yeter.
Jessie, stop.
Jessie, kes!
Jessie, stop!
Yok, Jessie.
No, Jessie.
- Jessie, ne oldu?
- Jessie, what happened?
- Jessie, neler oluyor?
- Jessie, what's happening?
Tamam Jessie, geçti.
It's ok, Jessie. It's ok.
Jessie ölmüştü.
Jessie dies.
Jessie'yi çivi tabancası olan biri öldürdü, doğru mu?
Jessie is killed by a guy with a nail gun, right?
Çünkü Jessie'nin doğal bir insan tepkisi sonucu ölmesi gerekiyordu.
Because Jessie was supposed to have died by a natural human reaction.
Jessie'nin çivi tabancasıyla öldürüldüğünü nereden biliyorsun Jimmy?
How the fuck did you now Jessie got hit with a fucking nail gun, Jimmy?
Jessie'yi kimin öldürmüş olabileceğini bulmak için bu kadar heyecan yapmanız sinirimi bozuyor.
It pisses me to see you all excited to find out who may have killed Jessie.
Jessie'nin kafasını kapıdaki delikten çıkardığın gibi mi?
Like you put Jessie's head to the hole in the door?
Jessie, o bizim tarafımızda değil.
Jesse, he's not on our side.
- Az önce evimizi onlara verdi.
JESSIE : He just gave away our home.
- Sen Jessie misin?
- Are you Jessie?
- Jessie's Girl'mü çalıyor?
Is that "Jessie's Girl"?
Jessie Skelling mi?
Jessie Skelling?
Jessie, Meksika'ya tatile gitti.
Jessie's on vacation to Mexico.
Jessie, eğer kocan masumsa senin dostunuz biz.
Jessie, if your husband is innocent, we're your best friends.
Grant Aerospace'te çalışırken Jessie hastalığı için en iyi tedaviyi görüyordu.
When I was working at Grant Aerospace, Jessie was getting the best treatment for her sickness.
Jessie de iyi olurdu.
Jessie'd be okay.
80'lerin pop efsanesi Rick Springfield kızını elinden alıyor Jessie'nin kızını değil, senin kızını.
'80s pop legend Rick Springfield is in there stealing your girl. Not Jessie's Girl, your girl.
Jessie bir arkadaş
Jessie is a friend
Jessie.
It's Jessie.
Trisha o odaya girip, Jessie olarak çıktı.
Trisha walked into that room, and Jessie walked out.
Eğlencelik olarak, Fahişe Jessie'nin kahve siparişini kağıda yazdırdım, ve Hukuk Öğrencisi Trisha'nın imgelem notlarıyla karşılaştırdım.
Hooker Jessie write down her coffee order, and I compared that to law student Trisha's account of her so-called vision.
Muhtemelen bir tek Jessie yoktur.
Jessie probably isn't the only alter.
Hipnoz hakkında ne düşündüğüne bir bakacağım.
I'm gonna go see how Jessie feels about hypnosis.
Bugün Jessie ile tanıştım.
I met Jessie today.
Jessie bana Gavin'den bahsediyordu.
Jessie was telling me about Gavin.
Trisha, Jessie ve R.J.'i?
You know about Trisha and Jessie and... and R.J.?
Jessie?
- I'm... - Jessie?
Ertesi yaz, Jessie ortaya çıktı kendisini, oradaki çocuklara satıyordu.
- Jessie showed up the next summer, selling herself to local kids.
Jessie ediyor.
Jessie does.
Ya da Jessie veya Trisha.
Or Jessie or Trisha.
Jessie korkar.
- Jessie gets scared.
Kesinlikle Jessie değil.
She's definitely not Jessie.
Ne istiyorsun, Jessie?
What do you want?
Jessie veya R.J.'e dönüşürse işimiz bitti.
If she slips into Jessie or R.J, we're done.
Merhaba, Jessie.
Hello, Jessie.
Jessie görüyor.
Jessie does.