Jiggs tradutor Inglês
95 parallel translation
Ben Jiggs Taylor.
I'm Jiggs Taylor.
Jiggs Taylor buraya kaçta geldiğini söyledi?
What time did Jiggs Taylor say he was here?
Evet, Benson? Jiggs Taylor ile kızını getirdik.
We've got Jiggs Taylor and his daughter outside.
Her şeyi öğrenelim Jiggs.
Go on, let's have it all, Jiggs.
- Yalanı bırak, Jiggs!
- Never mind the lies, Jiggs!
Astor Oteline kaçta vardığını iddia ediyorsun, Jiggs?
And what time do you claim you got to the Astor Hotel, Jiggs?
Buna göre, 2.40 ile 3 arasında, Astor Otelinden buraya dönüp... işini halletmesi için Jiggs Taylor'ın 20 dakikası vardı.
That gives Jiggs Taylor 20 minutes between 2 : 40 and 3 o'clock to come back here from the Astor Hotel and do his stuff.
Artık itiraf edecek misin, Jiggs?
You wanna come clean now, Jiggs?
Bahse varım Jiggs Taylor bütün işi bir-iki gün içinde itiraf edecek.
I bet Jiggs Taylor will confess the whole job in a day or two.
Jess Ryman ve Jiggs Larribee de yanındaydı.
Jess Ryman and Jiggs Larribee are with him.
Öz babamım kim olduğunu bilmediğimi düşünüyor. Roger yahut da Jiggs.
He thinks I don't know who my father is, Roger or Jiggs.
- Jiggs kim oluyor?
- Well, who's Jiggs?
Jiggs'e bak hele.
Well, look at Jiggs.
Ve de makinistim Jiggs.
Jiggs, my mechanic.
Jiggs sayesinde.
With Jiggs.
Jiggs'i otobüs durağına kadar takip ettim.
I followed Jiggs to the bus station.
Peki ya Jiggs sana karşı nasıl yaklaştı?
How did Jiggs take to you?
- Roger beni Jiggs ile bulduğunda bir denizci gibi sövüp saydı.
- When Roger found me with Jiggs, he swore like a sailor.
Jiggs'e kendisini iki paralık, beni ise daha aşağı hissettirdi.
He made Jiggs feel like two cents, me even less.
Eğer Roger o an ağzını açmasaydı Jiggs ile evlenir miydin?
If Roger hadn't talked up, would you have married Jiggs?
Jiggs sorununu halledebilir.
Jiggs can fix it.
- Onu nerede bulabilirim Jiggs?
Where do I find him, Jiggs?
- Jiggs öyle düşünüyor.
Jiggs thinks so.
Jiggs'e dün gece hakkında ne söyledin?
What did you tell Jiggs about last night?
Jiggs uçağı onarabilir, Shumann da uçurabilir.
Jiggs could fix it, Shumann could fly it.
Hem şu Jiggs'in huyunu suyunu biliyorum.
And I know this character Jiggs.
- Ben şaka yapmıyorum Jiggs!
- Jiggs, I'm serious.
Jiggs... Sen... Elinden gelenin en iyisini yapacaksın, değil mi?
Jiggs, you... you will give it your best, won't you?
Başlayalım Jiggs.
Let's go, Jiggs.
Ne olursun Jiggs.
Please, Jiggs.
- Hayır. Hayır Jiggs, düşünmüyorum.
No, Jiggs, I don't.
- Kapa çeneni Jiggs!
Shut up, Jiggs.
- Jiggs'e elveda demeyi.
- Kissing Jiggs goodbye. - And?
Yumruk atma kabiliyetini mi yitirdin Jiggs?
You lose your punch, Jiggs?
Benim adım, Fen Jiggs.
I'm Fen Jiggs.
Jiggs.
Jiggs.
Jiggs!
Jiggs!
Gördüğün gibi tam vaktinde geldi değil mi, Jiggs?
You see, he's right on time, huh, jiggs?
Bana inanmıyorsun değil mi Jiggs?
You don't believe me, do you, jiggs?
Jiggs, hiç bütün bunların fazlasıyla olması gerektiği gibi olduğunu düşünmüyor musun?
Well, jiggs, don't you think that all of this is just... just a little bit too much the way it should be?
Bunu sen mi söylüyorsun Jiggs? Çok dalkavukça bir övgü.
Coming from you, Jiggs, that's fulsome praise indeed.
Aklıma gelmişken Jiggs...
Incidentally, Jiggs.
Selam Jiggs.
Hiya, Jiggs.
Acil Durum, Komuta-Kontrol Merkezi Komutanı oldum Jiggs.
I'm Exec of ECOMCON, Jiggs.
Çok isterdim Jiggs ama bunu Mabel'e yapamam.
Jiggs, I'd love to but I just can't.
Ama biliyor musun Jiggs, biraz garip bir durum var.
You know, it's funny.
Jiggs, seni görmek harikaydı.
Jiggs, it's wonderful seeing you.
Jiggs, çok ciddiyim.
I mean it.
O'na iyi bak Jiggs.
Well, take care of him, Jiggs.
Jiggs, tatlım, madem öyle şu şekilde ifade etmeme izin ver...
Well, let me put it to you this way, Jiggs, darling.
Yeter Jiggs.
All right, Jiggs.