Juilliard tradutor Inglês
214 parallel translation
Benim... Yıllarca özel ders aldım ama... Juilliard Okulu'nun seçmeleri geldiği vakit ilk adımımı atar atmaz düşüp burnumu kanattım.
I had... I had years of private lessons, but when the time finally came to audition for the Juilliard School, with my first step I fell down and bloodied my nose.
Tam burs alıp, Juilliard Müzik Okulu'na başlamış.
Joined the Juilliard School of Music, full scholarship.
Juilliard'ı bitirince acılarım olacak ama şimdi...
Willie, look, when I get out of Juilliard, I'll put on some mileage but right now, I just...
- Juilliard, müzik okulu.
- Juilliard, it's just a music school...
Ama bilinmeyen bir nedenden, gözlerimi müzik dahisi olan Darla Blake'den alamıyorum ama onu bulunmaz Hint kumaşı olarak nitelendiremezsiniz.
But for some unknown reason, I can't keep my eyes off Darla Blake, musical prodigy. Juilliard candidate perhaps, but not what you would call centerfold material.
Leona beni Juilliard Akademisi'ne göndermediği için ben de dans ve şarkı derslerini çatlak şişko vodvil oyuncusu Bayan Jean Kayton'dan almak zorunda kaldım.
Leona won't pay for me to go to Juilliard. So I have to keep taking dancing and singing from Miss Jean Kayton, the freaky, fat vaudeville star.
Juilliard'a girmeyi düşünmeni istiyorum.
I'd like you to consider applying to Juilliard.
Belki Juilliard için endişelidir.
Maybe he's worried about Juilliard.
Juilliard mı?
Juilliard?
Juilliard.
Juilliard.
Onu Juilliard'tan istiyorlar.
They want him at Juilliard.
- Juilliard.
- Juilliard.
Juilliard'a gitmeni istiyorum.
I want you to go to Juilliard.
Ben Robin Williams'la Juilliard akademisine gittim.
I went toJuilliard with Robin Williams.
Bayım, onu çalmak zorundayım... Çünkü önümüzdeki ay Juillard'da bir seçmeye katılacağım. Bu yüzden alıştırma yapmalıyım.
Mister, I have to use it... because I have an audition at Juilliard next month... and I have to practice.
Kız kardeşim kazandığı bale bursuyla Juilliard'a gidecek, erkek kardeşim ise bir futbol bursuyla Notre Dame'a gidiyor.
My sister's got a ballet scholarship to go to Juilliard. And my brother's going to Notre Dame on a football scholarship.
Julliard Gençlik Senfonisinde klarnet çaldığını, biliyor musun?
Do you know he played the clarinet in the Juilliard Youth Symphony?
Kendimi Julliard'ın yanında buldum.
It got me into Juilliard.
George, benim gibi yetenekli bir dermatolog neden onu başkasına göndersin ki?
George, why would I, a Juilliard-trained dermatologist send him to another doctor?
Okula girişimi bir sene erteleyip Barış Gücüyle dünya turuna katılacağım.
I've recently been accepted to the Juilliard School of Music but I'll be delaying my entrance until I've toured with the Peace Corps.
Ronald konservatuar hazırlık öğrencisi.
Ronald is attending pre-Juilliard.
Juilliard seçmelerine kadar doğru yaparsan sorun yok.
Well, just as long as you get it...
Juilliard için üzgünüm. Konser için de üzgünüm.
I'm sorry about Juilliard... and about the concert.
Julliard Konservatuarı.
Yeah, it's Juilliard.
Julliard, geçen sonbaharda 41 yaşındaki bir flütçüyü aldı.
- Juilliard took in - a 41-year-old flute player last fall.
Julliard'dan mektup.
It's a letter from Juilliard.
Juilliard?
Juilliard?
- Evet, Juilliard'ın ne olduğunu biliyorum.
- Yes, I know what Juilliard is.
- Ben Juilliard'danım, Tanrı aşkına.
- I'm from Juilliard, for chrissake.
Miami Balesi'yle iki yaz sahneye çıktım ve Julliard'ın bekleme listesindeyim.
I've done two summer sessions with the Miami Ballet... and I'm on the waiting list at Juilliard.
- Neredeyse Julliard'a girmiş.
- She almost got into Juilliard.
Miles'ı, Juilliard Müzik Okulu'na yolladı,
He sent Miles to Juilliard School of Music,
Bir sene sonra Juilliard'dan ayrıldı.
Dropped out of Juilliard after less than a year.
Juilliard Müzik Okulu'na girmek istiyor musun?
You want to makeJuilliard?
Evet, Juilliard'a burs kazandım.
Yeah, I got a scholarship to Juilliard.
Juilliard'a kabul edilmek çok zordur.
Yeah. It's really tough to get into juilliard.
Juilliard sizi seçiyor, ama çıtalar yükseltildi.
By Juilliard choosing you, the bar's been raised. the bar's been raised.
Juilliard'a hoşgeldiniz.
Welcome to Juilliard.
- Juilliard'da hiç anons edildin mi?
- You ever audition for Juilliard?
Aslında ilk sınavı Juilliard'a çıkmış.
Actually, around the same time she first auditioned for Juilliard.
Tüm Juilliard bunun dışında kaldı.
That whole Juilliard drop-out thing.
Ben sadece Juilliard'a nasıl kapak atarım düşüncesindeydim biliyorsun.
I just didn't realize how intense Juilliard would really be, you know?
Juiliard'ı ilk kazandığım gün, annem gerçekten burda olmak istedi.
The day of my first audition for Juilliard, she really wanted to be there.
Juilliard'a gönderdim ve kabul edildi.
Got it into Juilliard and got accepted.
Juiliard'da Modern Department sorumlusuyum.
I head the Modern Department at Juilliard.
Hazır olun, Bay Largo. * Juilliard'a kabul edildiniz.
So get ready, Mr. Largo. you were accepted to juilliard.
Juilliard'a mı kabul edildim?
I got in to julliard?
Ben Juilliard'a gitmiş olsam ve bu akşam konserim olsa dünyada kaçırmazdım.
Well, if I went to Juilliard and I had a concert tonight I wouldn't miss it for the world.
Şimdi sizlere Julliard'ın öğrencilerinden birini takdim etmekten büyük zevk duyuyorum. Lyla Novacek.
And now it is with enormous pleasure that I welcome back to the concert stage one of Juilliard's own, Lyla Novacek.
Juilliard'da.
Juilliard.
Juilliard demek.
Juilliard?